Düşten öte; Düşler Akademisi

Elif Gamze BOZO

Merhaba Dostlar;

Uzun zamandır sizlerle yazılarımı paylaşamıyordum. Ancak bu yaz hayal ettiğim bir sergiyi gerçekleştirdim. ‘‘Sanatın kalbi halkın içinde atmalıdır’’ derim hep. Bu yaz tam da bu sözü gerçekleştirdim. Düşler Akademisi Kaş-Çukurbağ köyünde sergimi açtım. Sizlerle bu yazımda Düşler Akademisinden bahsedeceğim.

Alternatif Yaşam Derneğinin hayata geçirdiği, Düşler Akademisi Kaş, bir yaşayarak öğrenme merkezi olarak Kaş’ın Çukurbağ köyünde eski ilkokul ve çevresindeki 14 dönümlük araziyi yeniden yapılandırarak Haziran 2014’ten beri hizmet vermeye başlamış. Türkiye’nin engellilere ve dezavantajlı insanlara yönelik en geniş kapsamlı yaşam alanı haline gelmiş.

2018 yaz itibariyle, 12 tematik hafta boyunca katılımcı gruplar, akademisyenlerin ve gönüllülerin bir arada olduğu dolu dolu 12 hafta sunuluyor… Türkiye’deki yaşayan dezavantajlı gruplar için yenilikçi ve sürdürülebilir çözümlere değiniliyor, sorunlar ve çözüm önerileri tartışılıyor.

Kamp içerisinde, ekoköyden de bahsetmek istiyorum. “The Tarla” ile ekolojik ve sürdürülebilir bir yaşam sunuyor. Gönüllüsü olan Murat Özbey Arkadaşımızın emek verdiği, sevgiyle yetiştirdiği sebzeler sofraya geliyor. Hazırcı değil, üretici bir kamp Düşler Akademisi … ‘The Tarla’ da, damla sulamayla sulandığı için çok daha az su harcıyor.

Başta Ercan Tutal Hocamızın, Sevgili Abdullah Dönmez ve Alper Ateş dostlarımın ve ismini yazamadığım onlarca gönüllülerin emek verdiği, düşlerin gerçeğe dönüştüğü bir kamp olmuş….

Kampta kimsenin yaşı, dezavantajı, eğitim durumu, dini veya ırkı sorgulanmıyor. Herkes eşit ve ‘gönüllü’. Bu eşitlik, ekosistemdeki herkesin uyum içerisinde olmasını sağlıyor. Çukurbağ köyünün yerlisi de, gönüllü veya katılımcı da beraber yapıyor her işi. Herkesin emeğini, yüreğini, bilgisini ve yeteneğini ortaya koyduğu bir yer akademi. Para yok, emek var. 2014’den bu yana sevgi ve emekle büyütülmüş. Engelliler için alışılmışın dışında bir kamp. Herkes, bilgisi ve tecrübesi olduğu konularda etrafına bilgi paylaşımı yapıyor. Akademi de kendi tükettiğini üretebilen bir sistem oluşturulmuş. Güneş enerjisi, ekosisteme uyum sağlamış. Atık maddeler sanata dönüştürülmüş. Şişeler boyanıp, renklendirilerek masalardaki yerini alıyor. Çam kozalakları dekor ediliyor. Kaldığımız oda da, ahşap ranzalar ile odaya harika bir görüntü ve ağaç kokusu yayılıyor.

Kızlar Atakta Grubu’nun ve gönüllülerin sabah sporuyla güne  “merhaba” deniliyor. Tabii Kızlar Atakta Grubu ‘‘Uyuyan devi Uyandırıyor’’. Sabah kahvaltısı ardından hemen haftanın temasıyla çalıştay başlıyor. Bilgi paylaşımı ve tecrübelerle benim de içinde bulunduğum o haftanın konusu ‘‘erişebilirlik’’ üzerine neler yapabileceğimizi tartışıyoruz. Çözüm önerileri sunuyoruz.

Ayrıca herkesin ziyaret ettiği Tarım-Etnografik Eser müzeleri, herkes için tasarım ve evrensel mimari birimleri de Düşler Akademisi Kaş çatısı altında yer alıyor. Müze içerisinde sanat galerisi de bulunuyor. Benim de ‘‘Kendime Engel Olamıyorum-Senegal’’ adlı sergim bir hafta boyunca burada sergilendi. ‘‘Sanatın ve sevginin iyileştirici gücüne tanık olmak’’ hedefleri.

Muhteşem kütüphanesiyle, dinlenme zamanında kitap okuma şansı buluyorsunuz. Akşamları müzik eşliğinde zaman geçiriyorsunuz. Dilerseniz sanatsal etkinlik oluşturup, resim yapabiliyorsunuz. Yeni dostluklar ve kardeşlik ediniyorsunuz.

Siz de düşlerinizi gerçeğe dönüştürebilir, küçücük mutluluklardan kocaman bir dünya yaratabilirsiniz.

KÜÇÜCÜK

Öyle büyük şeylerde gözüm yok hiç

küçük mutluluklar diliyorum, küçücük

Bir çocuk saflığında gülüşler

ıslanmış çimenlerin kokusu

çimenlerdeki çıplak ayaklar

Bahçedeki gül ağacı, mis kokulu çiçekler

gıcırdayan salıncak

çocukken oynadığımız oyunlar tadında sımsıkı sarılışlar

ruhumuza dokunan şarkılar

akordu bozulmayan bir yaşam bestesi

Maskelerden arınmış yüzler

sımsıcak kahkahalar

çatılmayan kaşlar

gün doğumları

hepsi bu!..