'Balık çiftlikleri önlenmesi mümkün olmayan sorunlara yol açar'

Halil POLAT
Mersin

Mersin’de kurulması planlanan balık çiftliklerine tepki gösteren Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Sinan Can, balık çiftliklerinin kurulması halinde ileride önlenmesi mümkün olmayan sorunlarla karşılaşılacağını belirtti.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Silifke’nin Dana Adası mevkiinde yapılması planlanan 12 balık çiftliği için Boğsak’ta yapmak istediği Çevresel Etki  Değerlendirmesi (ÇED) toplantısı yöre halkının ve yaşam savunucularının protestoları nedeniyle yapılamadı.

Konu ile ilgili Silifke Belediyesi ile Silifke Çevre Platformu bir araya gelerek bir panel düzenledi. Panele konuşmacı olarak katılan Doç. Dr. Enver Yaser Küçükgül, balık çiftliklerinin kurulması ile birlikte ihracat ve istihdama büyük katkı sağlayacağı iddialarına ilişkin yaptığı konuşmasında dünyada en düşük üretim yapan ülkenin üretim miktarının 1 milyon ton civarında olduğunu belirterek Türkiye’de gerçekleştirilecek üretimin ise 600 bin ton civarında olduğunu ifade etti. Türkiye’de bulunan 2 bin 377 adet balık çiftliği olduğunu söyleyen Küçükgül, toplam çalışan sayısının da 9 bin 950 kişi olarak açıkladı.

‘AKDENİZ ÇIĞLIK ATIYOR’

Balık çiftliklerinin kurulmasına Silifke’de bulunan bir çok kitle örgütü, siyasi parti, çevre dernekleri ve yöre halkı tepki göstererek yayımladıkları ortak açıklamada, “Bir yandan nükleer santral ve çimento fabrikaları  ile bölgemiz kirli teknolojinin olumsuzluklarını yaşamakta iken şimdi ise; Muğla bölgesinde bulunan balık çiftlikleri, o bölgede yarattıkları deniz kirliği nedeniyle bölgemize yönelmiş durumda. Turizmcilere gelir kaynağı, balıkçılara geçim kaynağı, Caretta carettalara yuva, Akdeniz çocuklarına sağlık kaynağı, şifa olmuştur. Akdeniz, şimdi  çığlık atıyor ve bizden, denizin çocuklarından yardım istiyor’’ diyerek çağrıda bulunulmuştu.

Mersin TMMOB İl Koordinasyonu olarak görüş ve önerilerini sunan Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Sinan Can, gerçekleştirilen bu süreçte önemli bir takım sorunların ortaya çıktığını belirterek, balık çiftliklerinin yer seçimi sürecinde kentin yönetiminde söz sahibi olması gereken yerel yönetimlerin, meslek odalarının ve sivil toplum örgütlerinin görüşlerinin alınmadığını ifade etti. Sürecin oldubittiye getirilerek yer seçim kararı verildiğini anlatan Can, “Neticede kentimiz dünya genelinde hızla ilerleyen döngüsel çevre dediğimiz (temiz üretim temiz yaşam) ilkesinin dışında davranarak farklı amaçların farklı anlayışların odak noktası haline gelmiştir’’ diye konuştu.

Söz konusu planlamalar ile ilgili tespit ettikleri önemli sorunlara değinen Can sorunları şöyle sıraladı:

• * Önemli turizm gelişim bölgelerine yakınlığı,
• * Zengin doğal yaşam alanları özellikle deniz kaplumbağası yuvalama kumsalları ve Akdeniz foku yaşam alanlarına olan yakınlığı,
• * Bölgenin yakınlarında sit alanları mevcut oluşu (Dana Adası’nda 2016 yılında yapılan arkeolojik araştırmalarda dünyada bir benzeri daha olmayan 274 geminin ayni anda inşa ve tamir edildiği antik tersane kalıntıları bulunmuştur)
• * Yetkililer tarafından balık çiftliklerinin turizm bölgelerine ve mavi bayraklı plajlara olan etkilerinin bilimsel yönüyle Mersin yerel ölçeğinde açıklanmamış olması,
• * Kısa süreli çalışılan veri tabanlı ÇED raporlarına dayanarak ruhsatlama işlemlerinin yapılması,
• * Balık çiftliklerinin oluşturabileceği atıkların deniz ortamında yaratacağı etkilerin sadece mevzuat çerçevesinde değerlendirilerek, Mersin merkezli özel alan çalışma araştırmaları yapılıp bilimsel yönüyle hâlâ açıklanmamış olması,
• * Toplumsal tepkilerin yeterince dikkate alınmaması.