13 Temmuz 2018 23:17

Çocuk istismarı davası 4 yıl mı sürecek?

Çocuk istismarında hadım tartışmaları sürerken İzmir’de yaşanan bir vaka, mevcut yargı sürecinin bile çocuktan yana işletilmediğini gösterdi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Metehan UD
İzmir

Çocuklara yönelik cinsel istismar davaları uzadıkça çocuklar daha da mağdur oluyor. Hele de mağdur da fail de çocuksa iş daha da zorlaşıyor... Buna benzer bir örnek İzmir’de yaşandı. Gazetemize ulaşan bir baba 7 yaşındaki kızının üvey abisi tarafından istismara maruz kaldığını anlattı. Davanın 2 yıl sürdüğünü ve sürecin hâlâ devam ettiğini söyleyen baba yargıya öfkeli.

İzmir’de yaşayan baba C.A. bundan 3 yıl önce, kendisi gibi evlenip boşanmış D.A. ile evlendi. Baba C.A’nın o zaman 7 yaşında bir kız çocuğu, D.A’nın da 15 yaşında bir erkek çocuğu vardı. Kız çocuğu, 2 yıl önce üvey abisinin kendisine birçok kez müstehcen görüntüler izlettiğini ve istismar ettiğini söyledi. Olayı öğrenen baba erkek çocuk hakkında suç duyurusunda bulundu. Adli tıp raporuna göre çocuğun istismara uğradığı kesinleşirken diğer çocuk hakkında ‘Çocuğa nitelikli cinsel istismar’, ‘Çocuğun hürriyetini tahdit’ ve ‘Çocuğa müstehcen görüntüler izletmek’ suçlarından dava açıldı.

NİHAİ KARARIN ÇIKMASI ZAMAN ALACAK

İki yıl süren dava sonunda, çocuk ağır ceza mahkemesinde görülen karar duruşmasında hakim suçu sabit gördü ancak istismar edenin de 15 yaşını tamamlamaması ve cezai ehliyeti olmadığına ilişkin raporunun olması nedeniyle, rehabilitasyon merkezinde tedavi edilmesi yönünde karar verdi.

Baba, kararı istinaf yoluyla bölge adliye mahkemesine taşıdı ancak babanın iddiasına göre, kendisine iş yoğunluğu gerekçe gösterilerek iki yıldan önce karar beklememesi söylendi.

Bölge adliye mahkemesinin kararı, istismara uğrayan çocuk lehine bozması durumunda yargılama süreci yeniden başlayacak. Nihai kararın çıkması ise zaman alacak.

ORTAK ÇOCUK DA ANNEYE VERİLDİ

İstismar olayı ortaya çıktıktan sonra C.A. ve D.A. da boşandı ancak bu evlilikten olan 2 yaşındaki çocuğun velayeti annesine verildi. Onun da istismara uğramasından endişelendiğini söyleyen baba, mahkeme kararına tepkili: “Çocuğumun başına geleceklerden mahkeme sorumludur.”

İDAM YA DA HADIM TARTIŞMASI SORUNUN ÜSTÜNÜ ÖRTÜYOR

Uzadıkça uzayan ve hâlâ devam eden yargılama sürecine tepki gösteren baba, son günlerde yeniden gündeme getirilen hadım, idam tartışmalarıyla bu konudaki yanlışların üzerinin kapatılmak istendiğini düşünüyor: “Bu kadar uzun süren yargılama işlemlerinin olduğu bir ülkede hadım ya da idam cezaları gerçekçi değil. Bunları gerçek sorunun üzerinin kapatılmasına yönelik bir çaba olarak görüyorum. İdam ya da hadım tartışmaları sürerken uzun süren davaların üstü kapatılıyor. 2 yıldır kararın çıkması için uğraşıyorum, önümüzde en az 3 yıl daha var. Failler ortadan kaybolur, dava çöp olur, olan çocuğa olur. Çocuklarımız gözümüzün önünde eriyor. İstismara maruz kalmış o kadar çok çocuğumuz var ki bunların sorumluları cezasız kalmış. Önce yargılama süreçlerini hızlandırsınlar.”

Baba olaydan sonra kızının yaşadıklarını da şöyle anlatıyor: “Kızım tek başına okula gidemiyor, evde yalnız kalamıyor ve ayrı odada uyuyamıyor. Tedavi edilmesi gerektiğine dair rapor da aldık. Davanın uzaması, olaydan uzaklaşmasına engel oluyor ve durumu daha da zorlaşıyor.”

CİNSEL İSTİSMAR DAVALARINDA FAİL DE MAĞDUR DA ÇOCUK İSE ...

Baba C.A, 15 yaşındaki çocuğun ceza alması talebinde bulunsa da bu olayda fail de mağdur da çocuk... Peki bu durumu nasıl değerlendirmek lazım? Bu sorumuza Trabzon Adliyesi Hakimi Murat Aydın faillerin çocuk olması durumunda buna özgü düzenlemeler önermek gerektiğini söylüyor: “Mağdurun da failin de çocuk olduğu fakat aynı gelişim evresi içinde oldukları (akran) durumda ve fiil de zora dayalı değilse, çocuk faile ceza tedbirleri değil, önleyici iyileştirici güvenlik tedbirleri uygulanmasını öneriyoruz. Ama bu üç koşulun birlikte olması şartıyla. Mesela 10 yaşındaki bir çocukla 17 yaşındaki bir çocuktan bahsetmiyoruz, çocukların akran olması gerekiyor. Akranlıkta genel kabul çocuklar arasında 3 yaştan fazla fark olmamasıdır.

Başlık olarak tanımlayacak olursak; biz çocuklara sapık demeyiz. Çünkü çocuktan sapık olmaz. Çocuk suç işleyen kişi de olsa o korunması gereken bir kişidir, korunup iyileştirilmesi, onu suça yönelten nedenlerin ortadan kaldırılması gerekir. Bunlar birer yasal sorun. Yasalarımızda bu şekilde bir suç işleyen çocuğa ceza vermekten başka bir seçeneği yok hakimin. İstismar suçu sanıklarına faillerine şiddetli ceza vermek gerektiğine ilişkin tartışmayı yaparken, hep faillerin çocuk olması durumunu ayırmak ve buna özgü düzenlemeler önermek gerekiyor her zaman. Çünkü biz failin çocuk olması, korunması durumuna da aynı şekilde bakmalıyız. O yüzden çocuğun fail olmasıyla mağdur olması arasında koruma bakımından temelde farklılık yoktur.”

ÖNCEKİ HABER

NATO Zirvesi: Müttefiklerin zor günü

SONRAKİ HABER

İzmir'de kamu kurumlarına 15 Temmuz'a katılım zorunluluğu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...