BES: İhraçlar, mahkeme kararlarına rağmen yapılıyor

Büro Emekçileri Sendikası (BES) OHAL KHK’si ile gerçekleşen son ihraçlara ilişkin basın toplantısı düzenledi. BES Genel Merkezi’nde Genel Başkan Serpil Akpınar tarafından yapılan açıklamada hukuksuzluklara ve mağduriyetlere dikkat çekildi. Akpınar, kanser hastalığı nedeniyle yaşamını yitiren Yusuf Fındık’ın 701 sayılı KHK ile ihraç edildiğine dikkat çekerek, “İktidar mezarda yatan ölüleri de ihraç etmeye başladı. Ailesi Fındık’ın yasını tutarken bir başka acıyı da bu KHK ile yaşadı” dedi. Daha önce yayınlanan başka bir KHK ile görevine son verilen üyelerinin kalp krizi sonucu hayatını kaybettiğini ve hayatta iken yaptığı OHAL komisyon başvurusunun sonuca bağlanarak görevine iade edildiği ifade eden Akpınar, “Arkadaşımızın hukuksuz şekilde ihracına karar verenler ailesine yaşatılan bu acının hesabını verebilecekler mi?​” diye sordu.

MAHKEME İŞE İADE ETTİ BU SEFERDE KHK İLE GÖREVİNE SON VERİLDİ

Akpınar, KHK hukuksuzluğuna bir başka örnek olarak sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek hakkında soruşturma başlatılan ve yüksek disiplin kurulu kararıyla görevine son verilen BES Bursa Şubesi yöneticilerinden Aysun Torun'un, hukuk mücadelesi sonucunda mahkeme kararıyla işe iade edilmesine rağmen son yayımlanan KHK ile işine son verildiğini ve bunun hukuksuzluğun bir boyutu olduğunu ifade etti. Akpınar, önceki dönem BES Erzincan İl Temsilcisi Erdal Sal’ın da hakkında açılan soruşturma ve davalarla ilgili, Cumhuriyet Savcılığından verilen takipsizlik kararına ve açılan davadan beraat etmesine karşın hukuksuz şekilde memuriyetten ihraç edildiğini belirtti. Akpınar, BES Samsun Şube yöneticilerinden Ali Nail Düztaş’ın hakkında açılan soruşturma sonucu beklenmeden önce Hakkari'ye sürgün edildiğini ardından hukuksuz bir şekilde Samsun Adliyesi'ndeki işinden ihraç edilerek yoksullukla karşı karşıya bırakıldığını belirtti.

Antalya BES Şube  eski yöneticilerinden üyeleri TÜİK çalışanı Güven Türkay’ın da sosyal medya paylaşımı gerekçe gösterilerek işinden edildiğini kaydeden Akpınar, açılan dava sonucunda ilgili mahkemenin göreve iade kararına rağmen Kurumun yargı kararını tanımayarak göreve başlatmadığına dikkat çekti.

YÖNETİCİLER KENDİLERİNİ MAHKEMELERİN ÜZERİNDE GÖRÜYOR

Son KHK’de İşkur’dan ihraç edilen kamu emekçilerinin gerekçe bölümünün silinmesinin unutulduğunu hatırlatan Akpınar, “Yargı ve kolluk soruşturmalarının değil ihbarcılığa dayalı istihbarat bilgilerinin geçerli olduğu, hukuk devletinin en sıradan, en asgari ilkelerinden eser kalmadığı devlet belgelerince tescillenmiş; işten çıkarılan ve ailesiyle birlikte yoksulluğa, işsizliğe mahkum edilen kamu emekçilerinin ne kadar düzmece ve keyfi biçimde ihraç edildiği ortaya çıkmış oldu” dedi. Kurum yöneticilerinin kendilerini mahkemelerin üzerinde görerek kamu emekçilerinin ihraç edilmesini sağladığını dile getiren Akpınar, “Kurum kanaati demek idarecinin kanıtsız, belgesiz ihbarı, hırsı ve garezi demektir. Muhalif kamu çalışanını tasfiye etmenin yoludur. Sadakatini ispata çalışan yöneticinin yargısız infazıdır” dedi.

Akpınar, sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi yürüttüğü için açığa alınan, ihraç edilen yönetici ve üyelerinin suçlu değil sendikalı ve örgütlü olmanın gereğini yerine getiren kamu emekçileri mücadelesinin onuru olduğunu vurguladı. Akpınar şunları söyledi: “Hukuksuz ihraçlara itiraz sürecinde bütün hukuk mekanizmaları kasıtlı olarak kilitlenmiş, binlerce takipsizlik kararı yok sayılmış, bütün yetki hukuki niteliği tartışmalı olan OHAL komisyonuna bırakılmıştır. Bu kabul edilemez bir durumdur”. (Ankara/EVRENSEL)

701 sayılı KHK'nin tam metni; 18 bin 632 kişi ihraç edildi