11 Temmuz 2018 14:54

Romeo ve Juliet dans ediyor

Özlem Ertan, dün Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda izleyiciyle buluşan Romeo ve Juliet balesini yazdı.

Fotoğraf: Basın bülteni

Paylaş

Özlem ERTAN

Eserleri en sık gündeme gelen, farklı sanat dallarına uyarlanan yazarların başında William Shakespeare’in geldiğine kuşku yok. Asırlar önce yaşamış İngiliz ozanın oyunları hem opera ile balenin hem de sinemanın sıklıkla dönüp baktığı, yeniden ele aldığı metinler.

Romeo ve Juliet’i bilmeyen yoktur mesela. Herkes en azından bu ölümsüz tiyatro eserinin sinema uyarlamalarından birini izlemiştir. Birbirine düşman iki ailenin, Capulet’ler ile Montegue’lerin çocukları arasında doğan ve her türlü engeli ortadan kaldıran trajik aşkın hikayesi yüzyıllardır okunuyor, dinleniyor, izleniyor, kulaktan kulağa aktarılıyor. Pek çok sinema uyarlaması bulunan Romeo ve Juliet, opera ile bale sahnelerine de sıklıkla konuk oluyor.

OPERA VE BALEDE

Fransız Besteci Charles Gounod’nun Romeo ve Juliet operası bu ölümsüz aşk öyküsünü güzel müzikleriyle daha da etkili kılmıştır mesela. Geçtiğimiz günlerde 9. İstanbul Opera Festivali’nin açılış konserinde solist olarak yer alan Gürcistanlı Soprano Nino Machaidze, Romeo ve Juliet operasından Juliet’in aryası Je Veux Vivre’yi ne de güzel seslendirmişti.

10 Temmuz akşamı yine Romeo ile Juliet’in trajik öyküsüne odaklandık. Ancak bu kez karşımızda Rus Besteci Pyotr İlyiç Çaykovski’nin tutku dolu müziği ve bale sanatçıları vardı. İzmir Devlet Opera ve Balesi dansçılarının rol aldığı Romeo ve Juliet balesi, bu yaz altıncısı düzenleneceği önceden açıklanan İstanbul Bale Yarışması kapsamında sahnelenecekti. Bale yarışması iptal edildiyse de Romeo ve Juliet balesi, planlandığı gibi Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nun (CRR) sahnesinde izleyicilerle buluştu.

SES DÜZENİ SORUNU

Çaykovski’nin müziği üzerinde yükselen balenin müzik düzenlemesi Tolga Taviş’e ait. Çağda Çitkaya’nın sahneye koyduğu eserin koreografisini ise Göksel Armağan Davran ile Ahmet Volkan Ersoy yapmış. Romeo ve Juliet balesinin Gülay Korkut’un imzasını taşıyan dekoru, sade ama işlevsel. Dekor, sahne arkasındaki perdeye yansıtılan mekan ve bina görüntüleri ile sahnedeki birkaç paravandan ibaret. Ancak perdeye yansıyan görüntüler, derinlikleriyle tatmin edici bir arka plan oluşturuyorlar.

Aslında Romeo ve Juliet’in tek büyük sorunu, banttan çalınan müziğinin kulak tırmalamasıydı. Ses düzeninin iyi ayarlanmaması yüzünden özellikle nefesli çalgıların sesi patladı. Geri planda duyulması gereken baslar bile çok belirgindi. Ne yazık ki ses düzeni problemi, Çaykovski’nin aşk, tutku ve çatışma dolu müziğinden keyif almamızın önüne geçti.

DANSÇILAR BAŞARILI

Koreografi ve dansçılar başarılıydı. Detay vermek gerekirse, Juliet’i oynayan Burcu Olguner sadece dansıyla değil, Juliet’in duygularını jestleri ve mimikleriyle yansıtabilmesiyle de akılda kalıcı bir performans sergiledi. Romeo olarak izlediğimiz Boğaçhan Boğazada’dan teknik anlamda başarılı ve Romeo’nun saf aşktan kaynaklanan masumiyetinin altını çizen bir yorum izledik. Mercutio’yu oynayan Sertan Yetkinoğlu ile Tybalt’ı canlandıran Dolun Doyran da özellikle kavga sahnesinde dikkat çekiciydi. Romeo ve Juliet genel anlamda başarılı bir bale olsa da insan “Keşke canlı orkestra eşliğinde izleyebilseydik” diye düşünmeden edemiyor. 

ÖNCEKİ HABER

Cezaevinde kalan çocuklar için çağrı: Toplumsal duyarlılık gösterilsin

SONRAKİ HABER

Shakira konseri için uzun kuyruklar oluştu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...