05 Temmuz 2018 23:03

Suriyeli mülteciler AB yardımlarını hiç görmediklerini söyledi!

Adana’daki Suriyeli mülteciler, Avrupa Birliği'nden gelen yardımların kendilerine ulaşmadığını söyledi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

29 Haziran’da tamamlanan Avrupa Birliği Zirvesinde Türkiye’ye 3 milyar avroluk dilimin ödenmesine karar verildi. Buna karşılık mülteci geçişi ve iltica hakkının ortadan kaldırılması için daha sıkı önlemler alınmasına  karar verildi. Peki bu gelişmeler mülteciler için ne anlam ifade ediyor? Adana’da Suriyeli mültecilerle konuştuk. Görüştüğümüz mülteciler daha önce de gelen yardımların kendilerine ulaşmadığını anlattı.

AB zirvesinden mülteci geçişinin engellenmesine karşılık olarak yine mali yardım kararı çıktı. Ama Türkiye’de eğitime devam etmeyen çok sayıda mülteci çocuk var ve sosyal uyum konusunda hiçbir harcama yok. Sadece Kızılay kart konusunda bilgi sahibi olan mültecilerin birçoğu bunu da alamıyor. Bu karta sahip olmak aylık 120 liralık yardıma kavuşmak demek.

‘AVRUPA’NIN SINIRLARINI KAPATMASI YANLIŞ’

Görüştüğümüz mültecilerden İdris, 5.5 yıldır Adana’da ayakkabı işçiliği yapıyor. Halep’te de aynı işi yapan İdris’in çocukları için planları savaşın başlaması ile birlikte bozulmuş. İş kalmayınca Adana’ye gelen İdris o ilk bulduğu işte 5.5 yıldır çalışıyor. Savaş İdris için ailesinin dağılması anlamına geliyor. Suriye’de yakınlarını kaybeden İdris’in babası yaklaşık 2 yıl önce Adana’da kaybolmuş. 2 yıldır hiçbir haber alamamışlar. Bir kardeşi Adana’da yabancılık çekince tekrar Suriye’ye dönmüş. Karakol kendileriyle yeterince ilgilenmeyince kendi çabaları ile aramışlar. Ancak 2 yıldır bir haber alamamışlar. Bir Ağabeyi Almanya’ya iltica eden İdris’in iki kardeşi de Yunanistan adalarında bir yıldır iltica başvurularının kabul edilmesini bekliyor. İdris, Avrupa’nın sınırlarını kapatmasının yanlış olduğunu düşünüyor. İki kardeşinin de ailesi ile birlikte perişan bir şekilde Yunanistan’da beklediğini anlatan İdris, “Biri prefabrik evde kalıyor. Biri çadırda. Verilen para ile sadece karınlarını doyuruyorlar. Geri gönderilmeleri onlar için de kötü olur” diyor.

İLTİCA İÇİN 3 YILDIR BEKLİYOR

Almanya’daki kardeşine ev ve yardım verildiğini anlatan İdris, Kendisi de Avrupa’ya gitmek istediğini söylüyor ama “Kendim için değil. Çocuklarım için. 4 tane çocuğum var. İyi bir eğitim almalarını istiyorum. Burada bu işle zor” diyor. Çocukların eğitimi için herhangi bir yardım almadığını anlatan İdris, sadece Kızılay kart alabilmiş. Yunanistan’a geçmek için kaçakçıların çok para istediğini söyleyen İdris, “Ağabeylerimi kaçırdıklarında kişi başı 3 bin dolar istemişlerdi. O kadar param olmadığı için hiç denemedim” diye konuşuyor. Çeşitli ülkelere iltica etmek için yabancılar şubesine ve sonrasında göç idaresine başvurduğunu anlatan İdris, “Ama o kadar yıl bekledim bir cevap gelmedi. Boş” şeklinde sitem ediyor.

‘YARDIM ÇIKMASI İÇİN PEŞİNDEN KOŞMAN GEREKİYOR’

“Halep Caddesi” diye anılan Mirza Çelebi Caddesi’nde konuştuğumuz esnaflardan İbrahim, 5 yıldır burada ve 2 çocuğu var. Çalışarak geçindiklerini söyleyen İbrahim, “Yardım çıkması için peşinden koşman gerekiyor. Bizi gelip kimse bulmuyor. Bize hiçbir yardım çıkmadı. Avrupa’dan gelen paranın hayatımıza bir etkisi olmadı. Para kampta kalanlara gidiyor” diyor.  AB ile Türkiye arasındaki anlaşmayı hiç duymadığını söyleyen İbrahim, “Oraya mülteci gittiğini duyuyoruz ama ben gitmek istemem” dedi. Türkiye’de geleceğini nasıl gördüğünü sorduğumuz İbrahim, “Vatandaşlığa güveniyoruz. Vatandaşlık alırsak burada kalırız. Ama geri gönderirlerse elden bir şey gelmez” diyor.

‘BİZE YARDIM VERMEDİLER’

20 yaşındaki Ayakkabı İşçisi Muhammed savaş başlayınca okulu bırakmış. Muhammed’e okumak için Türkiye’de herhangi bir yardım alıp almadığını sorduğumuzda bugüne kadar tek bir iğne bile almadıklarından yakınıyor:”Bize vermiyorlar. Biraz yardım yapsalar okumak isterim. Vatandaş olup Türkiyelilerle aynı şartlarda yaşamak istiyorum. Ama bize Kızılay kart bile vermediler!”

18 yaşındaki Ruken de mülteci bir ayakkabı işçisi. Ara sıra yardım aldıklarını ve sağlıktan ücretsiz yararlandığını söylese de bu yardımların çok yetersiz olduğunu ifade ediyor. Yedisi erkek 5’i kız olmak üzere 12 kardeşten biri olan Ruken, savaş başlayınca 4’üncü sınıfta okulu bırakmış ve ne Suriye’de ne de Türkiye’de bir daha okula gidebilmiş. “Savaş biterse döneriz” diyen Ruken, batıda bir ülkeye gitmek istediğini ancak ailesinin Türkiye’de kalmaktan yana olduğunu söylüyor.

‘ABD’YE GİDENLER BİZDEN RAHAT’

Ayakkabı İşçisi Abdulkadir de gelen yardımlardan sadece Kızılay kartını biliyor. Başka bir yardımla karşılaşmadığını anlatan Abdulkadir’in dayısı ABD’ye iltica etmiş. Çocukları kanser hastası olduğu için iltica ettiğini anlatan Abdulkadir, “Bizden çok daha rahatlar. Orada verilen yardım bizden kat kat fazla. Çocukları iyileşti. Okula gidiyor” diye yakınıyor. 

‘7 YILDIR 1 TEK LİRA ALMADIM’

Dükkanlardan birinde çalışan Salih isimli genç de batı ülkelerine gitmektense Türkiye’de kalmak isteyenlerden. “Türkiye güzel. Burada cami var” diyor. Yaşama koşullarını sorduğumuzda; “Maaş az ama yapacak bir şey yok” diyen Salih, “7 yıldır buradayım 1 tek lira almadım. Ayaklarımda hastalık var. Kendi paramla tedavi görüyorum. Annem İdlip’te, ona para gönderiyorum” sözleriyle yaşadıklarını özetliyor.

ÖNCEKİ HABER

Çocuk istismarını önlemek için çözüm önerileri

SONRAKİ HABER

Oyuncu Oral Özer, Kadıköy’de barda darbedildi; mücadeleye çağırdı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...