05 Temmuz 2018 12:36

İsrail, Filistinli Bedevilerin köylerini yıkıyor

İsrail askerleri Doğu Kudüs'te yerleşim yerlerindeki yıkıma tepki gösteren Filistinlere saldırdı.

Fotoğraf: Issam Rimawi/AA

Paylaş

İsrail askerlerinin işgal altındaki Doğu Kudüs’te Filistinli Bedevilerin yaşadığı Han el Ahmer köyünü yıkma girişimi ve bu sırada yıkımı engellemeye çalışan köylülere saldırısı, tepkiyle karşılandı.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Birleşmiş Milletlerin üstüne düşen görevi yerine getirerek, Filistin halkına uluslararası koruma sağlamasını istedi. Uluslararası kamuoyuna Filistin halkına karşı görevlerini yerine getirme çağrısını yineleyen Abbas, Filistinli yetkililerin de Filistinli aktivistlerle “Filistinlilerin topraklarını çalmayı” amaçlayan “İsrail işgal gücüne” karşı direnişini tebrik etti.

Filistin Hükümeti Sözcüsü Yusuf el-Mahmud da, yaptığı yazılı açıklamada, “İsrail’in 1948’den bu yana benimsediği göçe zorlama metodunu sürdürdüğü anlamına geliyor.” ifadesini kullandı.

HAMAS: ETNİK TEMİZLİK

Hamas ve İslami Cihad Hareketi de, Han el-Ahmer’e saldırıyı “etnik temizlik” olarak nitelendirdi. Hamas Sözcüsü Hazım Kasım yaptığı yazılı açıklamada, “İşgalcilerin Han el Ahmer halkına yönelik saldırısı, siyonist hareketin uyguladığı etnik temizlik politikalarının uzantısıdır” ifadesine yer verdi.

Bunun işgalcilerin ırkçılığını ve terörünü ortaya koyan sürekli bir politika olduğuna işaret eden Kasım, ABD’nin desteğine dayanan bu İsrail politikasına karşı mücadele etmek ve Filistinlileri topraklarından çıkarma hedeflerinin gerçekleşmesini engellemek için ulusal çabaların yoğunlaştırılması gerektiğini ifade etti.

İslami Cihad’dan yapılan yazılı açıklamada da saldırının Kudüs’teki Yahudi yerleşim birimlerini genişletme kapsamında gerçekleştirildiği vurgulandı.

AB: BARIŞA YÖNELİK TEHDİT

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Sözcülüğünce, “İsrail’in yıkımları ve aynı bölgede yeni yerleşim birimleri inşa etme planları iki devletli çözüm ve kalıcı barışa yönelik tehditleri artırıyor” denildi.

İsrail’in yerleşim birimi politikasının uluslararası hukuka aykırı olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “AB, İsrail’in bu kararlarını geri çekmesini ve uluslararası hukuk bağlamında tüm yükümlülüklerini yerine getirmesini bekliyor” değerlendirmesinde bulunuldu.

190 KİŞİNİN EVİNİ VE OKULU YIKMA KARARI

Çarşamba sabahından itibaren Doğu Kudüs’teki Ayrım Duvarı’nın Batı Şeria tarafında kalan kısmında bulunan Han el Ahmer ve Ebu Nevvar Bedevi topluluklarına giden yolları kapatan İsrail askerleri, Ebu Nevvar’daki 40 ev ve ağılı yıkmıştı.

Öte yandan Han el-Ahmer’de Bedevilere ait ev ve ağılları yıkmaya gelen ekiplere tepki gösteren Filistinlilere müdahale eden İsrail askerleri, birçok Filistinliyi darbederken bazılarını da gözaltına aldı.

İsrail Yüksek Mahkemesi mayısta yaklaşık 190 Filistinlinin yaşadığı derme çatma barakalar ile bölgedeki başka yerlerden gelen 170 öğrencinin eğitim gördüğü bir okulun yıkılmasına karar vermişti. Söz konusu bölgede, İsrail tarafından 1953’te Necef Çölü (Negev) bölgesinden zorla göç ettirilen kişiler yaşıyor.

BULDOZERLERE KARŞI DİRENİŞ

Han el-Ahmer’de yıkım ekiplerine tepki gösteren Filistinlilere saldıran İsrail askerleri, birçok Filistinliyi darbederken bazılarını da gözaltına aldı Filistin kızılayının olaya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, İsrail askerlerinin müdahalesinde 4 kişinin yaralandığı, 31 kişinin darbedildiği belirtildi.

HAN EL AHMAR NEDEN YIKILIYOR?

HAN el Ahmar, İsrail’in Doğu Kudüs’ten Ölü Deniz’e kadar uzanan yaklaşık 12 bin dönümlük arazinin “Filistinlilerden çıkarılmasını öngören” E1 projesi kapsamındaki

topraklarda yer alıyor.

Filistinli taraflar, İsrail’in bu yıkımlarla bölgedeki Bedevileri göç ettirerek, Doğu Kudüs, Azariya ve Lut Gölü’ndeki (Ölü Deniz) Yahudi yerleşim yerlerini birbirine bağlamaya çalıştığını ifade ediyor.

İsrail ile Filistin arasında yapılan Oslo anlaşmasına göre “C” bölgesi olarak sayılan alanda bulunan 700 kişilik Ebu Nevvar Bedevileri de, İsrail’in

tüm tehditlerine ve baskılarına rağmen köylerinden ayrılmayı kabul etmiyorlar.

Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995’te imzalanan “İkinci Oslo Anlaşması” çerçevesinde Batı Şeria, A, B ve C bölgelerine ayrıldı. Yüzde 18’i kapsayan A bölgesinin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin’e, yüzde 21’lik B bölgesinin idari yönetimi Filistin’e, güvenliği İsrail’e devredilirken, yüzde 61’ini kapsayan C bölgesinin idari ve güvenliği İsrail’e bırakılmıştı.

İsrail yönetimi kendi kontrolünde olduğu gerekçesiyle çoğunlukla C bölgesinde Filistinlilerin yeni bina veya genişletme çalışması yapmasına izin vermiyor.

ÖNCEKİ HABER

Uzundere'de, jeotermal arayışında çevre ve iş güvenliği hiçe sayılıyor

SONRAKİ HABER

Flormar direnişine TYS desteği: Dünyayı emek güzelleştirecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...