02 Temmuz 2018 00:13

İşsizlik fonunu seçim kampanyasında kullandılar

Ankara'dan hastane çalışanı, İŞKUR'un ve geçici istihdamın seçim yatırımı olarak nasıl kullanıldığını yazdı.

Fotoğraf: Canan Altıntaş/DHA

Paylaş

Bir hastane çalışanı
Ankara

Kamuoyunda “İŞKUR işçileri” diye bilinen, köle ticaretine benzeyen, kiralık işçilik düzeninin yönetmeliği OHAL koşullarında çıkarıldı. İŞKUR’un işbaşı eğitim programları ve diğer meslek kursları dışında “Toplum Yararına Program”ı istihdam olarak gösteriliyor. Oysa bu kapsamda çalıştırılan işçiler; ne kıdem tazminatı ne sendikal örgütlenme ne işsizlik ödeneği alma hakkı ne de insan onuruna yakışır bir istihdam hakkı olmadığı halde, TÜİK verilerinde istihdam edilmiş gibi gösteriliyor. İşçinin parasıyla istihdam yalanı 1999 yılında yürürlüğe giren 4447 Sayılı Işsizlik Sigortası Kanunu 48. Maddesi (d) Bendi Işsizlik Sigortası Fonunun, “meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimi” amacıyla da kullanılabileceğini düzenlemektedir. 2011 yılında torba yasa olarak ifade edilen bir dizi düzenlemeden biriyle fonun ne kadarının kullanılabileceğine açıklık getirmiştir. Buna göre, fonun bir önceki yıl prim gelirlerinin yüzde 30’u; işgücünün istihdam edilebilirliğini arttırmak, çalışanların vasıflarını yükseltmek, istihdamı arttırıcı ve koruyucu tedbirler almak ve uygulamak gibi amaçlarla kullanılabilir denmektedir. İŞKUR, Toplum Yararına Çalışma Programı kapsamında işyeri ve işveren sayılmaz. İş kanunu kapsamında değildir. Ayrıca Toplum Yararına Çalışma Programı, seçim dönemlerinde işsizlik sigortası fonunun iktidar lehine kullanılmasını sağlamıştır. Seçim dönemlerinde birçok kuruma geçici işçi (kiralık işçi) istihdam edilmiştir. İşçilere 6 aylık ve 9 aylık çalışma süreleri verilmiştir. 9 ay bittikten sonra 3 ay bekletilerek yeniden iş kapsamına alınma hakkı doğmuştur. İşsizlik fonunun işçilerin primlerinden kesilerek amaç dışı kullanılması yüz binlerce işçinin herhangi bir meslek edinmeden, hem zaman kaybına hem de toplumun zararına olmuştur.

YEDEK İŞÇİ OLARAK ÇALIŞTIRILIYOR

Ankara’nın göbeğinde bir hastanede “Taşerona Kadro” vaadi sonrasında emeklilik gününün dolmasıyla çıkarılan işçiler, İŞKUR aracılığı ile “tanıdık personel” olmaları sebebiyle 6’şar aylık işbaşı yaptırılmışlardır. Bu işçiler adeta “joker eleman” muamelesi görerek nerede ihtiyaç varsa orada çalıştırılmaktadır. Konuştuğum bir kadın işçi, 6 ay süreyle sözleşmeli olarak İŞKUR tarafından istihdam edildiğini, aslında acil çalışanı olup izne giden temizlik personellerinin yerine verildiğini, rapor alanların, doğum yapanların, yerine de çalıştırılabileceğini anlattı. Eşinden ayrıldığını, lisede okuyan bir kızıyla kira oturduğunu, işten çıkarılıp bir ay bile çalışmazsa geçiminin çok zor olacağını anlattı. Kendisine, eğer çalıştığı bölümlerde çok çalışarak göze girerse orda kalabileceğini söylemişler. Bu nedenle çok çalışması gerektiğini anlattı. Oysa sözleşme bittikten sonra kadın belli bir süre beklemek zorunda ya da başka bir iş arayışına girmek zorunda kalacak. İşe İŞKUR ile geri dönen işçiler ise kirada olduklarını, emekli olunca yaklaşık 900 lira para alacaklarını, şimdi ise asgari ücret aldıklarını anlattılar.

Taşerona kadro verildi ama anlaşılıyor ki bu sistem işçileri taşerondan daha kötü koşullarda çalışmaya mahkum eden bir sistem. Yani taşeronun da taşeronu, kiralık işçilik sistemidir.

ÖNCEKİ HABER

Evini kaybetti, çadırda kalıyor: İnsanlığa son mektup

SONRAKİ HABER

Göbeklitepe, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne girdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa