IŞİD’li Gönder’i serbest bırakan polise verilen ceza kaldırıldı

İdare Mahkemesi, HDP mitingine bombalı saldırı düzenleyen IŞİD’li Orhan Gönder’i, araması olmasına rağmen Kaçakçılık İstihbarat Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığı (KİHBİ) sistemi üzerinden kimlik sorgusunu yapmayarak serbest bırakan polislerden H.Y’ye verilen “Kademe durdurma” cezasını bozdu. Kararda polisin “Görevi tam ve eksiksiz” yaptığı savunuldu.

Diyarbakır’da, HDP’nin 5 Haziran 2015’te İstasyon Meydanı’nda düzenlediği mitinge yönelik gerçekleştirilen ve 4 kişinin yaşamını yitirmesi, 414 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan çifte bombalı saldırıyla ilgili polisler hakkında yürütülen disiplin soruşturmasında yeni bir gelişme yaşandı.

KADEME DURDURMA CEZASI

Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu, müfettiş raporu doğrultusunda 2016 yılında, ihmalleri tespit edilen 14 polise sadece 4 aydan 2 yıla kadar değişen “kademe durdurma” ve 4’te 1 maaş kesme cezası verdi.

Orhan Gönder’in kimlik bilgileriyle KİHBİ sistemi üzerinden sorgusunu yapmayarak sadece yoklama kaçağı olduğuna ilişkin işlem yapan 3 polis arasında yer alan Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği’nde görevli polis H.Y. ise, bu karar sonrası Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 13. maddesi uyarınca kendisine verilen 24 ay süreli kademe durdurma cezasının iptali için Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi’ne dava açtı.

EGM: GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEDE KUSURLU DAVRANDI

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün (EGM) dava kapsamında mahkemeye gönderdiği savunmada, Geçici İkamet Yerleri Kimlik Bildirme (GİYKİMBİL) Sistemi  Diyarbakır’daki otele 2 Haziran günü giriş yapan IŞİD’li Orhan Gönder’in yoklama kaçağı-bakaya olarak Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Aranan Şahıslar Amirliği ekranına düştüğü hatırlatıldı. EGM, İçişleri Bakanlığı KİHBİ Daire Başkanlığı’nın 04/10/2013 tarih ve 4161 sayılı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 13/12/ 2013 tarih ve 62186 sayılı yazılarına göre otelde konaklayanların UYAP haricinde KİHBİ bilgi toplama işlemlerinden de sorgulanması gerektiğini kaydetti.

EGM, yoklama kaçağı olarak ekrana düşen Gönder’in harici olarak KİHBİ sistemi üzerinden sorgulanması gerektiği halde sorgulanmadığı ve dolayısıyla “terör nedenli kayıp” olduğu bilgisine ulaşılamadığından davacı polisin “görevini yerine getirmede kusurlu olduğu, görevini savsakladığı, bu nedenle işlemin hukuka uygun olduğunu” kaydetti.

MAHKEME: POLİS ÜZERİNE DÜŞEN GÖREVİ EKSİKSİZ YAPTI

Savunmaların ardında kararının açıklayan Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi, Orhan Gönder’i serbest bırakan Polis H.Y’ye verilen 24 ay süreli kademe durdurma cezasını hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle kaldırdı.

Mahkeme kararının gerekçesinde şunlar yer aldı:

“GİYKİMBİL (projesinde gösterilen sebep hukuki arama, kayıp/aranan şahıs veya başka şahıs veya başka bir sebepten dolayı bilgi düşmediğinden harici olarak KİHBİ sisteminden ne sorgulama yapmadığı sabit ise de, davacının görev yaptığı kurum ekranına yoklama kaçağı olarak bildirilen kişilerin ayrıca harici olarak KİHBİ sisteminden de sorgulanması gerektiğine dair sözlü veya yazılı bir emir genelge veya tebliğe ilişkin bir yazının tebliğ edilmediği ve bilgilendirme yapılmadığı görülmekte, bilgilendirme yapılmayan bir konuda da kişilerin sorumlu tutulmasının hukuk ve hakkaniyetle bağdaşmayacağı açık olduğundan, davacının ekranına düşen yoklama kaçağı olarak gelen şahıslara ilişkin rutin olarak yaptığı yoklama kaçağı olduğuna dair tebliğin yapılması için emniyet müdürlüğüne yazı yazıldığı ve bunun sonucunda tutanak düzenlediği anlaşılmakla üzerine düşen görevi tam ve eksiksiz olarak yapan davacının görevini takdir ve yerine getirmesinde savsakladığından bahsedilemeyeceğinden ve davacıya tebliğ ya da bilgilendirme yapılmayan bir konunun bilindiği varsayılarak yanılgılı araştırma sonucu düzenlenen soruşturma raporu esas alınarak verilen cezada hukuka uyarlılık bulunmadığı…”

KARAR KESİNLEŞTİ

Bunun üzerine EGM avukatları, yasaya ve usule aykırı olduğu gerekçesiyle Diyarbakır 2. İdare Mahkemesinin verdiği karara karşı Antep Bölge İdare Mahkemesi 3’üncü İdari Dava Dairesine istinaf talebinde bulundu. İstinaf talebini inceleyen 3’üncü İdari Dava Dairesi, 22 Şubat 2018’de oy birliğiyle kesin olarak aldığı kararda, istinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın kaldırılmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığını ileri sürerek, Diyarbakır 2. İdare Mahkemesinin verdiği karara karşı yaptığı istinaf başvurusunu reddetti.   

Mahkemenin verdiği bu karara karşı temyiz yolu bulunmadığı için karar kesinleşti. (Diyarbakır/MA)

'IŞİD Diyarbakır emiri' dediler 2 kere tahliye ettiler

10 EKİM KATLİAMI DAVASINDA DA KAMU GÖREVLİLERİ YARGILANMIYOR!

IŞİD tarafından 2015 yılında gerçekleştirilen bir başka katliam ise 10 Ekim Ankara Katliamı. İki yıla yakın süredir devam etmekte olan bu davada da benzer şekilde kamu görevlilerin sorumluluğuna ilişkin belgeleri avukatlar ortaya koydu ancak bugüne kadar hiçbir kamu görevlisi hakkında yargılama yapılmadı. Konuyla ilgili 10 Ekim davasındaki benzer sorumlulukları Evrensel’e hatırlatan Avukat İlke Işık, 2015 yılında gerçekleşen katliamların hepsinde kamu görevlilerinin ihmalin ötesinde somut sorumlulukları olduğuna dikkat çekti.

Işık, 10 Ekim Katliamı’nda da Gaziantep’ten Ankara’ya, Ankara’dan sınırdaki kamu görevlilerine sorumlulukların çok geniş bir çerçevede delil ve kanıtlarıyla mahkemenin her aşamasında ortaya konduğunu söyledi. 10 Ekim Katliamı’nda katliamla ilişkili tek bir kamu görevlisine açılmış herhangi bir soruşturma ya da işlemin olmadığını kaydeden Işık şunları söyledi:

“Diyarbakır davasında bu çok netti. Bombacının gözaltı kararı olmasına rağmen işlem yapmayan bir polis memuruna soruşturma açılmıştı. Bu polise verilen idari cezayı da kaldırmak 10 Ekim Katliamı’ndaki toplam devlet pratiği ile aynı. Bize diyorlar ki ‘Hiçbir kamu görevlisini yargılamayacağız, sorumluluklarından bahsetmeyeceğiz’. Gerçeği yokmuş gibi gösterme çabası. Ancak gerçekleri göstermemeye ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar başaramayacaklar. Gerçek sorumluların kim olduğunu herkes biliyor. Er ya da geç yargılanacaklar. 10 Ekimdeki çabamız da böyle.” (Ankara/EVRENSEL),

‘IŞİD sanıklarını kimler koruyor?’

Katliamın IŞİD’li sanığı polis takibindeyken tedavi olmuş