Soylu'nun tehditleri son bulmuyor: Baro hakkında gereğini yapacağız

Suruç’a gitmek isterken polislerce engellenen Diyarbakır Barosu ve diğer kurumları hedef gösteren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kurum temsilcilerine şimdi de operasyon imasında bulundu. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'dan, Diyarbakır Barosunu hedef gösteren Bakan Soylu'ya tepki geldi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Suruç saldırısını yerinde incelemek amacıyla Diyarbakır’dan kente gitmek isteyen 20 üzerinde kurumu yeniden hedef gösterdi.

SOYLU YİNE HEDEF GÖSTERDİ

Soylu, dün akşam da bir başka televizyonun programına katılarak, Diyarbakır Barosunu PKK’ye “müzahir” olmakla suçladı. Soylu şu iddialarda bulundu: “Diyarbakır Barosu, orada 20’yi aşkın sivil toplum örgütleri,  ticaret odası bir takım sözde sivil toplum örgütleri, Evvel biz İbrahim Halil Yıldız ve diğer aileyi barıştırmaya gidiyoruz. Bu size bir şey çağrıştırıyor mu? Bu sözde mahkemeler var biliyorsunuz, şimdi kendilerini o pozisyona sokuyorlar. Diyarbakır Barosunun PKK’ya müzahir olduğu, devletin yaptığı her şeye PKK diliyle cevap verdiğini herkes bilir. Ben takip ediyorum, biliyorum ve bilmek zorundayım.”

TUTUKLAMA İMASI

Diyarbakır Barosunun, “İddialarınızın arkasındaysanız sizi gereğini yapmaya davet ediyoruz” açıklamasına değinen Soylu, konuşmasına şöyle devam etti: “Ha bana çağrıda bulunmuşlar gereğini yapın. Gereğini yapacağız zaten. Nasıl milletvekillerinin terör örgütüne yardım ve yataklık yapması sebebiyle gereğini yapmışsak. Onların da gereğini yerine getireceğiz. Hiç kimsenin endişesi olmasın.”

Diyarbakır Barosu: Soylu hakkında yasal yollara başvuracağız

FEYZİOĞLU'DAN SOYLU'YA: KUTUPLAŞTIRMAKTAN VAZGEÇİN

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun "PKK’ya müzahir" sözleriyle Diyarbakır Barosu’nu hedef göstermesine TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, “Bizi siyasi parti çekişmelerinize karıştırmayınız. Davranışlarınızla insanları birbirine kutuplaştırmaktan vazgeçin” sözleriyle yanıt verdi. 

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun "PKK’ya müzahir" sözleriyle Diyarbakır Barosu’nu hedef göstermesine ilişkin açıklama yaptı. 
 
Feyzioğlu, TBB Başkan Yardımcısı Ünsal Toker ve Genel Sekreter Sabiha Tekin ile yaptığı açıklamada belirtti: 

‘OHAL KİME UYGULANIYOR?​’ 

"Suruç’ta kötü bir olay oldu. İnsanlar öldü. Bu trajediyi artıran bir husus daha var. Gerçekten ne olup bittiğini biz basından öğrenme imkânından maalesef mahrumuz. Herkes bir şey söylüyor. Herkes kendi penceresinden bakıyor. Bilmiyoruz, duyumlarımız var. Kendi birtakım bilgilerimiz var ama halkımız tarafsız, bağımsız gazeteciler yoluyla maalesef olan biteni öğrenme hakkından mahrum edilmiş. Diyarbakır Baromuz da başka bazı kuruluşlarla ve Şanlıurfa Baromuzla birlikte bu olayla ilgili olarak Suruç’a gitmek istediklerinde engellemeyle karşılaşmışlar. Bunun OHAL kapsamında yapıldığı söyleniyor ama açıkçası bu OHAL ne zaman kime uygulanıyor, kime ne zaman yasak getiriliyor bu konuda maalesef sıkıntılarımız var. Arkasından Diyarbakır Baromuzla ilgili Sayın İçişleri Bakanı ‘Zaten PKK’ya müzahir’, yani ‘PKK’ya yardım eden, destek veren Barodur’ şeklinde gerçekten duyduğumuzda bizi üzen, kıran bir açıklama yaptı." 

‘YORULDUK' 

"Biz seçime gidiyoruz, cenge gitmiyoruz, harbe gitmiyoruz" ifadelerini kullanan Feyzioğlu, sözlerine şöyle devam etti: "81 milyon vatandaş, seçimden önce birlikte yaşıyoruz ve seçimden sonra da birlikte yaşayacağız. Birlikte yaşamanın, birlikte bir gelecek planlamanın bir ön şartı var. 81 milyon vatandaşımızın hukukun üstünlüğü paydasında buluşması lazım. Aynı düşünmeyebiliriz, tabii ki düşünmeyeceğiz. Aynı davranmayabiliriz, tabii ki davranmayacağız. Ama birbirimize saygı göstermek zorundayız. Bizim gibi düşünmeyenleri, bizim gibi davranmayanları hain diye suçlamaya başlarsak, teröre destekçilikle suçlamaya başlarsak bu kabul edilemez. Yorulduk. Vatandaşlarımız artık yorulmaktan da yoruldu."

‘İNSANLARI KUTUPLAŞTIRMAKTAN VAZGEÇİN’

Feyzioğlu açıklamasında, “Sayın İçişleri Bakanı'na, ülkeyi yönetenlere, tüm siyasetçilere sesleniyorum” diyerek sözlerini şöyle tamamladı:
 
"Bizi siyasi parti çekişmelerinize karıştırmayınız. Siz de lütfen sözlerinizle, davranışlarınızla insanları birbirine kutuplaştırmaktan vazgeçin. Yapmayın. İnanın biz bunu istemiyoruz, vatandaşlarımız bunu istemiyor. Siz belki görmüyorsunuz ama biz halkın içindeyiz ve biz halk olarak diyoruz ki biz kutuplaşmak, düşmanlaşmak, düşmanlaştırılmak istemiyoruz. Bizi de barolarımızı da hiçbir siyasi kavganın içine çekmeyin. Biz ‘hukuk’ diyoruz, ‘adalet’ diyoruz, ‘hukukun üstünlüğü’ diyoruz, ‘adil yargılanma’ diyoruz. Bir siyasi çekişmeye su taşımak için bizleri itham etmeyin. Çünkü barolar herkese lazım. Hukuk herkese lazım. Barolar olmadan adalet paydasında, hukukun üstünlüğü paydasında 81 milyon vatandaşı kucaklaştırmak hiç kuşkusuz mümkün değil." (HABER MERKEZİ)