14 Haziran 2018 14:23

Hayatını kaybeden Alper Okumuş'un ailesinin tazminat talebi reddedildi

Epilepsi hastası olan ve hastanede hayatını kaybeden 4 buçuk yaşındaki Alper Okumuş'un ailesinin tazminat talebi reddedildi.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Yanlış tedavi nedeniyle çocuklarını kaybettiklerini söyleyen Okumuş ailesi, Anayasa Mahkemesinin verdiği hak ihlali kararının ardından umutlandı ancak yeniden yapılan yargılamada mahkeme, ailenin tazminat talebini reddetti.

İzmir’de 2007 yılında 4 buçuk yaşındayken rahatsızlanıp yaşamını yitiren doğuştan epilepsi hastası Alper Okumuş’un ailesi, oğullarına müdahalenin yapıldığı hastanede yanlış tedavi uygulandığı iddiasıyla tazminat talebinde bulundu. İdare mahkemesi bu talebi reddederken kararı Danıştay da onadı. Bunun üzerine ailenin başvurduğu Anayasa Mahkemesi, "Solunum cihazı ve uzman doktor bulunmadığı" iddialarını da dikkate alarak tam yargı davasının reddedilmesini hak ihlali saydı. Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararının yerel mahkeme olan 2’nci İdare Mahkemesine gelmesinin yanı sıra aile de avukatları aracılığıyla, aynı mahkemeye başvurdu. Anayasa Mahkemesinin kararını göz önünde bulunduran İdare Mahkemesi, Alper’in ölümünde doktor ve hastane kusuru bulunduğuna dair iddialar için yeniden yargılama yapmaya başladı. Mahkeme, dosyayı incelemek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderdi. Dosya üzerinden inceleme yapan Birinci İhtisas Kurulu, ölüm nedeninin tam olarak belirlenememekle birlikte yapılan tedavinin yerinde olduğu raporu verdi. Bu raporu göz önünde bulunduran İdare Mahkemesi, ailenin tazminat talebini ikinci kez reddetti. Kararla aile bir kez daha yıkıldı.

‘GÜCÜM YETTİĞİ YERE KADAR GİDECEĞİM’

Davanın yeniden görülmesi üzerine sevindiklerini, umutlandıklarını söyleyen baba Aytekin Okumuş, oğullarının ölümünden sonra eşinin, çocukları görmeye dayanamadığı için anaokulu öğretmenliğini bıraktığını, psikolojik tedavi gördüğünü, bir daha da çocukları olmadığını anlattı. Aytekin Okumuş ayrıca, “Verilen karar bizi çok üzdü. Bizim davamız başka, onlar başka türlü gerekçeler sunuyorlar. Onlar tutturmuşlar rapor. Suçlu olan doktorları kayırmak adına dava başka bir yere gidiyor. Bizim sorduğumuz sorulara cevap vermiyorlar. ‘Gereğini yapmıştır, doğru yapmıştır’ diyorlar. Aslında biz o günkü acil serviste yapılan yanlışları söylüyoruz. Bizim iddiamız bunlar. Nöbetçi doktorun olmadığı, uzman doktorun olmadığı; bizim davamızın konusu bu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar gideceğim. Gücüm yettiği yere kadar gideceğim. Ben maddiyat peşinde değilim, haklı olduğumuz ispatlamak istiyorum” dedi. (DHA)

ÖNCEKİ HABER

Nerede o eski bayramlar!

SONRAKİ HABER

Fatsa'da taş ocağının Elekçi Deresi’ni yutmasına tepki

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa