Başımız kapalı ya da açık, sorunlarımız aynı!

İşçi, öğrenci, ev kadını, öğretmen, emekli kadınlar, 8 Mart’tan aylar önce bir araya gelerek yapacakları etkinliğe hazırlandılar. Böyle bir çalışmanın içerisinde ilk defa yer alan kadınlar, hapsedildikleri dört duvar arasından çıkıp kendileri için bir şeyler yapmanın heyecanını yaşadılar, kendilerine olan güvenleri arttı.

Etkinliğin yorgunluğunu üzerlerinden atan kadınlar hem çalışmalarını değerlendirmek hem de seçim sürecinde neler yapabileceklerini tartışmak amacıyla Atatürk Mahallesi’ndeki Dersimliler Derneği’nde bir araya geldi. Kadınların en çok dile getirdikleri şey, bu tür çalışmaların sadece belirli günlerde değil, her gün ve her yerde yapılması, daha çok kadına ulaşılması gerektiğiydi.

Toplantıda kadınların 12 Haziran’da yapılacak genel seçimlere ilişkin görüşlerini de sorduk. Kadınların evde, sokakta, işyerinde her yerde sömürüldüğünü belirten Hüsniye Şenli, “Yokluklarla baş etmeye çalışıyoruz. Evde yaptığımız işler iş olarak görülmüyor. Yoktan var etmeye çalışıyoruz. Bugüne kadar hiçbir parti bizleri görmedi, bizleri yok saydılar. Bu seçimde bütün kadınların gücünü birleştirerek Meclis’e daha çok kadın milletvekili girmesini sağlamalıyız” dedi.

Her yerde ikinci plandayız

Maraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta Gazi olaylarında evlatları toplu olarak katledilirken CHP’nin iktidarda olduğunu ifade eden Nazan Çelikel de “Ne yaptılar? Sadece seyrettiler. AKP 8 yıldır iktidarda olmasına rağmen ne yaptı? Anaların gözyaşı durmadı” diye konuştu. Gerçekleri yazan gazetecilerin cezaevlerine gönderildiğini belirten Çelikel, “Kendileri için dikensiz gül bahçesi yaratıyorlar. AKP, “kadının başı kapalı olmalı”, CHP ise “hayır açık olmalı’ kavgasında. Başımız açık olsa ne olur, kapalı olsa ne olur sorunlarımız aynı. Her yerde ikinci plandayız” dedi. Hiçbir partinin ülke sorunlarına çözüm getireceğine inanmadığını ifade eden Çelikel, “emekten, barıştan, demokrasiden yana partilerin bir araya gelerek seçime girmesini” istedi.

Aynı görüşü Makbule Altıoğlu da paylaşıyor. “Bölünmeler bizim sorunlarımızı çözmez” diyen Altıoğlu, Alevi bir kadın olarak talebini şöyle dile getirdi. “Alevi bir yurttaş olarak devletin ve toplumun bizim kültürümüzü, inancımızı ve düşüncelerimizi kabul etmesi gerekiyor. Yeni yapılacak Anayasada bizim de eşit yurttaşlık haklarımızın güvence altına alınmasını istiyorum.”

Onlar bizim sorunumuzu çözmez

AKP’ye karşı bütün emekçilerin birleşmesini isteyen Sultan Ekin, “Bir kereye mahsus olarak da emekten yana partilerin CHP’yi desteklemesi CHP’nin de bu sorumluluğu alması gerekir” dedi. 

Delal Alhas “emekçilerin sorunlarını bile, sahiplenen partilerin adaylarının seçilmesini” istiyor. Alhas, Emek Partisi’nin ezilenlerden yana bir parti olduğunu duyduğunu, daha iyi tanımak istediğini de dile getirdi.

Başbakan’ın, “üç çocuk doğurun” tavsiyesinden önce üç çocuk doğurduğunu, çocuklarını bin bir zorluklarla büyüttüğünü ama kendi güvencesini sağlayamadığını anlatan Hatice Akay ise şunları söyledi: “Çünkü bizim arkamızda çocuklarımıza burs verecek zengin tanıdıklarımız yoktu. Ev kadını olarak bizler ücretsiz, karın tokluğuna çalışan köleleriz. Bu güne kadar geleceğimizi kocalarımızın iki dudağı arasına hapseden zihniyetteki partiler çözmediği gibi bundan sonrada bizim sorunlarımızı çözmezler. Kürt-Türk, Alevi-Sünni her inançtan, kültürden kadınlar bir araya gelerek sorunlarımızı çözecek partilerde örgütlenmeliyiz.”