Adalet Nöbeti 63'üncü haftasında

Cumhuriyet gazetesinin tutuklu avukatları nezdinde başlatılıp haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklanan herkes için sürdürülen Adalet Nöbeti’nin 63. haftasında, 24 Haziran’da yapılacak seçimlerde sandık güvenliğinin önemine değinildi. Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Kaboğlu, her gittiği ilçede avukatların partiler nezdinde eğitim çalışmaları yaptığını gözlemlediğini ifade ederek, “Avukatlar biz serbest seçim hakkının güvencesi olarak varız demek durumundalar” dedi.

Hukuk örgütlerinin tutuklu meslektaşları için İstanbul Adliyesi’nde başlattıkları “Adalet Nöbeti” 63. haftasında devam etti. 63. hafta Adalet Nöbeti’ne Dışarıdaki Gazeteciler, CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Barış Yarkadaş, İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu ile  birlikte çok sayıda hukukçu katıldı. 

‘NÖBET ONURLU YAŞAMI SAVUNANLARIN SESSİZ HAYKIRIŞLARI’

Haksız tutuklamaların yanı sıra yargının siyasallaşmasına, mahkemelerin tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitirmesine karşı da tutulan Adalet Nöbeti’nde katılımcı avukatların çocuklarına da söz veridi. Elinde Enis Berberoğlu’nun fotoğrafını taşıyan bir çocuk, “Adalet adil olmak demektir, barışçıl bir dünya demektir. Biz çocuklar da geleceğimiz için adalet isteyip Adalet Nöbeti’ni destekliyoruz.” diye konuştu. Daha sonra söz alan İstanbul Barosu Staj Eğitim Merkezi Başkanı Avukat Seyit Usta, Adalet Nöbeti’nin kaybedilen demokrasi değerlerinin kazanımlarına dair bir mücadelenin de nöbeti olduğunu kaydetti. Usta, “Yayın politikasını, devlet bankası kredileriyle gazete sahibi olup değiştiren bunca medyanın hüküm sürdüğü ortamda, sadece Cumhuriyet Gazetesi için suç sayarsanız, karşı çıkar avukatlar... İlan ettiğiniz OHAL'i muhataplarına yönlendirmek yerine, muhalefetin sindirilmesine yöneltirseniz, Cumhuriyet Davasını, medyadaki burun sürtmenin aracı olarak görüp gözetirseniz, isyan eder avukatlar buna... İsyan ederler ve üstelik bu isyan sadece avukatlarla sınırlı da kalmaz. Adalet arayışları demokrasi arayışına dönüşür. Temel hakların ve özgürlüklerin kullanımına getirdiğiniz sınırlamalar, giderek toplumsal tepkinin doğumuna yol açar. 63 hafta da sürer, 163 hafta da devam eder. Buradan ilan edelim ki, hukuk her şeydir. Hukuk onurlu yaşamaktır. Bu nöbet o nedenle onurlu yaşamı savunanların sessiz haykırışıdır duyanlara.” dedi. Usta, avukatların adalet arayışlarının hukuk güvenliğime dair olduğunu belirterek konuşmasını sonlandırdı. 

‘SİYASAL ERKTEN YANA HAKİMLER SAVCILAR DA GİDECEK’

Usta’nın ardından, Adalet Nöbeti’ni ve Cumhuriyet Davasını başından itibaren takip eden Cumhuriyet Gazetesi Muhabiri Canan Coşkun Dışarıdaki Gazeteciler adına konuşma yaptı. Yazar Jose Saramago’nun “Görmek” kitabından alıntı yapan Coşkun, “Kitapta siyasal erk, kendini seçmeyen insanların şehrindeki metro istasyonunda bir bomba patlatır. İnsanlar patlamada yaşamını yitiren yakınlarını defnettikten sonra başkanlık sarayına yürür. Oraya vardıklarında saraya yalnızca bakarak barışçıl bir protesto eylemi yaparlar. Adalet Nöbetçileri de tıpkı öyle 63 haftadır bu saraya bakıyor, adaletin geleceği o güzel günleri düşleyerek.” dedi. 5 yıldır sürdürdüğü adliye muhabirliği sırasında en uzun mesailerin sulh ceza hakimlikleri katında yapıldığını belirten Coşkun, “Sulh ceza hakimliklerinin katında hep birlikte nefesimizi tutup sorguya ilişkin kararları dinledik. Tutuklama kararlarına birlikte sinirlendik, birlikte üzüldük. Birlik olunca ne aşılamayacak bariyer kaldı ne de güvenlik görevlisi. Dayanışmayı öğrendim burada. Biz her zaman özgürlüklerin, adaletin, hukukun ve hakikatin yanında olduk. Bu adliye bir dönem hukuk garabetlerine imza atan Zekeriya Özler Mehmet Ekinciler gördü. Şimdilerde hepsi ya kaçak ya cezaevinde. Tıpkı onlar gibi adaletten yana değil siyasal erkten yana olan mevcut hakim savcılar da bir gün gidecek. Bu karanlık elbet bir gün son bulacak. Çünkü biliyoruz ki her gecenin bir sabahı vardır.” diye konuştu. 

‘ADİL İKTİDAR ADALETE İNANANLARLA KURULUR’

CHP Milletvekili Barış Yarkadaş da nöbette konuşan isimler arasındaydı. Yarkadaş, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tam 1 yıl önce tutuklandığını hatırlatarak, “Sadece Berberoğlu değil HDP’nin de birçok milletvekili şu anda cezaevinde haksız, hukuksuz ve talimatlı yargının verdiği kararlar yüzünden adeta siyasi rehine olarak tutuluyor.” dedi. “Sadece kendimiz için değil, herkes için adalet istiyoruz” diyen Yarkadaş, Berberoğlu’nun tutuklu bulunduğu Maltepe Cezaevi’nden Adalet Nöbetçilerine gönderdiği mesajı okudu. Berberoğlu’nun mesajı şöyle: “Adalet kamuflajı altında saklanan yargısız infaz serisinin kurbanları arasındayım. Ve fakat kıdemlı bir yurttaş sıfatıyla, başıma gelenin bu ülke tarihindeki sayısız adalet ayıbından farklı olmadığının idrakindeyim. 27 Mayıs’ın Yassıada idamlarına... 12 Mart ve 12 Eylül cellatlarına... FETÖ’nün kumpas mahkemelerine karşı çıkmayı görev sayan emekli gazeteci olarak hem vicdanen rahatım, hem de OHAL yargısının geçmiş örnekleri gibi tarih olacağından eminim. 24 Haziran seçimleri, her seçmen için yargıyı siyasetin zulmünden kurtarmak adına bir fırsat ve tarihi görevdir. Çünkü her mahkeme salonunda yazılı olsa da şaka sanılan, umursanmayan o üç kelimelik cümle son derece doğru bir hükümdür: ‘Adalet mülkün temelidir.’ Adaletsiz yönetenler illa ki yıkılır gider. Adil iktidar, adalete inananlarla kurulur. O günlerin çok yakın olduğu umuduyla Adalet Nöbeti katılımcılarını sevgi ve saygıyla selamlarım.”

‘HİÇBİR SEÇİM BU KADAR YAŞAMSAL OLMAMIŞTI’

63. hafta Adalet Nöbeti’nde son olarak Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu konuştu. Kaboğlu seçim güvenliğine ilişkin yaptığı konuşmasında adil seçim hakkı ile ilgili avukatların ön sırada olduğunu belirterek, bunun mevcut ortam ve koşullarda anlaşılır ve gerekli olduğunu kaydetti. Kaboğlu, her gittiği ilçede avukatların partiler nezdinde eğitim çalışmaları yaptığını gözlemlediğini ifade ederek, “Bu seçimlerin adil seçim olma kriteri bakamından ne kadar hassas olduğunun bir belirtisi gibi görünüyor. Avukatlar biz serbest seçim hakkının güvencesi olarak varız demek durumundalar” dedi. Kaboğlu, gelecek hafta yapılacak seçimlerin sadece sözleri, yazıları, niyetleri, niyetlerinin yorumlanması sonucu hapishanede bulunan meslektaşlarının, gazetecilerin, yüzlerce binlerce mahpus kişinin umudu olduğunu vurgulayarak, “Hiçbir seçim hukukla siyaset diyalektiğini bu kadar yaşamsal kılmamıştı” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)