14 Haziran 2018 23:30

Altyazı'dan Dünya Sinema Sözlüğü: Kültürel envanter oluşturma denemesi

Altyazı dergisinin hazırladığı ‘Dünya Sinema Sözlüğü’, alternatif bir kültürel envanter oluşturma denemesi olarak sinemaseverlerle buluşuyor.

Altyazı'nın Dünya Sinema Sözlüğü / Arkaplan fotoğrafı: Pixabay

Paylaş

İsmail AFACAN
İstanbul

Altyazı aylık sinema dergisi, yeni bir çalışmaya imza attı. 2015 yılında Türkiye Sinema Sözlüğü hazırlayan Altyazı, bu sefer “Dünya Sinema Sözlüğü”yle okurlarının karşısına çıktı. Kapsamlı bir çalışmanın ürünü olan sözlükte 50 yazarın kaleminden 248 madde yer alıyor.

Altyazı’nın hazırladığı sözlüğün “gayriresmi ve resimli” olması çalışmaya özgünlük katıyor. Resmi tarih anlatılarında gölgede kalan, çeperlere itilen film, kişi, olay ve motifler Altyazı’nın hazırladığı sözlüğün merkezine oturuyor. Bununla birlikte okura, tanınan figür ve filmlere dair az bilinen, şaşırtıcı anekdotlar sunuyor. Tarih yazımına bugüne kadar egemen olmuş beyaz, sömürgeci, heteroseksüel, eril sesten uzak bir dilin izini süren sözlük, aynı zamanda alternatif bir kültürel envanter oluşturma çabası.

Biz de sinema alanında özgün ve özel bir çalışmaya imza atan Altyazı ekibinden, “Dünya Sinema Sözlüğü”nün editörlüğünü üstlenen  Senem Aytaç ve Fırat Yücel’le gayriresmî  bir sohbet gerekleştirdik.  

Dünya Sinema Sözlüğü hazırlama fikri nasıl ortaya çıktı. Nasıl bir hazırlık süreci geçirdiniz?

Senem Aytaç: 2015’te yayımladığımız Türkiye Sinema Sözlüğü’nün bir devamı niteliğinde Dünya Sinema Sözlüğü. Türkiye Sinema Sözlüğü’nü hazırlarken, halihazırda eksiği gediği bol olan sinema tarih yazınımıza farklı perspektiflerden ufak katkılar sunmaktı amacımız. Yok sayılan, görmezden gelinen, ‘önemsiz’ addedilen şeylere alan açmaktı. Dünya Sinema Sözlüğü ise, çok daha meşakkatli bir proje gibi görünse de aslında Türkiye sinemasındakinden daha gevşek bağlarla örülmüş bir yapısı var. Bulunduğumuz zaman mekandan, dünya tarihine kolektif ve öznel bir bakış atmak aslında amaç. Güvendiğimiz çok sayıda isme çağrı yaparak, onlardan madde önerilerinde bulunmalarını rica ettik. Giderek biriken bir liste oldu elimizde, kimi yazar sadece bir madde, kimi ise on madde ile katkıda bulundu. Maddeler geldikçe ortaya çıkan tabloya bakarak, bizce eksik kalan kısımlara dolgular yapmaya da başladık. Örneğin Afrika sineması ile ilgili bir öneri gelmediyse, biz birine teklif ettik, gibi... Sonuç olarak toplamda 50 yazarın elinden, yaklaşık 250 maddelik bir sözlük çıktı ortaya. Benzer ama bambaşka yüzlerce sözlük daha çıkabilir ortaya bu mantıkta…

Sözlükte yer alan maddeler nasıl belirlendi. Maddeleri belirlerken kıstaslarınız nelerdi?

Fırat Yücel: Türkiye Sinema Sözlüğü’nün üretim sürecinde ortaya çıkan motif ve kıstasları takip ettik aslında: Tarihsel değer taşıyan, ‘Hakikat ayrıntıda gizlidir’ dedirten film objeleri, mekanları, karakterleri; sadece yıldız kimliğiyle bilinen ama aslında gölgede kalmış politik duruşu da olan figürler; kulaktan kulağa yayılan ama yazıya dökülmemiş anekdotlar... Bu gibi motifleri takip ettik. Yani aslında önceki sözlük deneyimimiz sayesinde sinema tarihine neresinden bakmamız gerektiğini biliyorduk, bir yol haritamız vardı. Ama esasında kıstaslar üretim sürecinde şekilleniyor, neyin ‘gayriresmi’ olarak nitelenip nitelenemeyeceğini bir madde yazılmadan tam olarak kestiremiyorsunuz. Bazen en yaygın bilginin altından bile son derece yıkıcı, sarsıcısı bir unsur çıkabiliyor. Yazarların önerileriyle giderek genişleyen, sürekli müzakereye tabii olan, diyalogla şekillenen bir süreç bu.

Neden Gayrı Resmi Dünya Sinema Sözlüğü… Gayriresmiden kastınız nedir?

Senem Aytaç: Yaptığımız çalışmanın bir bütünlük ya da kapsayıcılık iddiası yok. Bu yüzden sözlüğün ismini koyarken, bunu vurgulama ihtiyacı duyuyorduk.“Altyazı’nın sözlüğü” olması zaten belirli bir kısıtlılığa işaret ediyordu ama aynı zamanda sözlüğün içerdiği maddeleri temsil edecek bir sıfat daha gerekiyordu. Kıyıda köşede kalmış, alternatif tarih yazımının parçası olan ya da tarihin ‘ıvır zıvır’larını kapsayan bir sözlüktü bu. Sonuç olarak resmi tarihin dışında kalmış, kenarına itilmiş olanların bir araya geldiği bir ‘gayrıresmi’lik fikri bize en isabetli olanı gibi geldi.

Salt bir sözlük değil. Genel olarak sözlüklerde kısa tanımlamalar olur. Her bir madde için yapılan tanım küçük birer makale aslında…

Senem Aytaç: Evet, ansiklopedik sözlük demek belki daha doğruydu. Aslında internet ortamında bulunan vikipedi ya da “ekşi sözlük” gibi formatlara benzer bir form bu; belki ikisinin ortasında bir yerde duruyor. Çünkü bir yanıyla imece olarak oluşturulan bir yapı ama editoryal bir kontrol mekanizması var. Maddelerde kişisel imzalar bulunuyor; uzunluklar ve üslup da kişiye göre farklılaşabiliyor ama bir bütünün parçası olarak da anlam bulabiliyorlar. Elbette maddeler ne kadar gayriresmi olsa da, maddelerin yazılmalarına harcanan çaba gayet resmî.

Fırat Yücel: Altyazı’yı kurulduğu günden beri, aylık popüler dergi ile akademik dergi formları arasında bir yerde görüyor, bu iki biçim arasında bir köprü olarak tahayyül ediyoruz. Sözlükler de biraz bunu yansıtıyor aslında, bazen kısacık bir madde çıkıyor karşınıza bazense neredeyse bir makale. Bu arada olma halinin, okuma alışkanlıklarında küçük de olsa bir kırılma yaratacağını umuyoruz. İnternetteki makaleler ‘dikkat süresi’ nedeniyle giderek kısalmaya meylediyor, öyleyse matbuda da biraz uzamaya meyledebilirler. Belki biraz da buna tepki olarak düşünebiliriz.

TEPKİ VE ÖNERİLER BELİRLEYECEK

2015’te Türkiye Sinema Sözlüğü hazırlanmıştı. Şimdi de Dünya Sinema Sözlüğü… Seri tamamlandı mı? Yoksa bu konseptte başka çalışmalarınız olacak mı?

Fırat Yücel: Başlangıçta bir seri olarak düşünmemiştik bunu. Genelde, aylık dergiyi çıkarma konusunda çok tutarlı ve kararlı olsak da, bu tür özel sayı ve projelerde hep yeni bir şey yapmayı hedefleyen, daha düzensiz hareket eden, böyle motive olan bir ekibimiz var. Ama bu kez, aynı formatta yeni bir sözlük yapma fikri hoşumuza gitti; bu sözlüklerin kitaplıklarda yan yana duracak, birbirini tamamlayacak olması güzel bir tahayyüldü. Bu noktadan sonra, üçüncü bir sözlük yapar mıyız, bunu okur ve yazarlarımızdan gelecek tepki ve öneriler belirleyecek. Bizim aklımızda başka planlar var ama ‘yoğun istek’ olursa ve ikna edici bir sözlük teması ortaya çıkarsa, niye olmasın...

ÖNCEKİ HABER

Menderes ölüm nehri gibi

SONRAKİ HABER

Nişasta bazlı Şeker Bayramı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...