01 Eylül 2012 11:37

Dört bir yanda on binler barış istiyor

1 Eylül Dünya Barış Günü, Türkiye'nin dört bir yanında kutlanıyor. Alanlara çıkan binlerce kişi "Kürt sorununa demokratik çözüm" ve "Suriye'ye emperyalist müdahaleye hayır" taleplerini haykırıyor.İSTANBUL'DA ON BİNLER TOPLANDIİstanbul’da, Kadıköy İskele Meydanı&rsq

Dört bir yanda on binler barış istiyor
Paylaş

İSTANBUL'DA ON BİNLER TOPLANDI

İstanbul’da, Kadıköy İskele Meydanı’ndaki mitingde bir araya gelen on binlerce kişi AKP’nin içeride ve dışarıda sürdürdüğü savaş politikalarını protesto ediyor.

DİSK, KESK İstanbul Şubeler Platformu, TMMOB, TTB, İHD, HDK,ÖDP, Halkevleri, TKP 1920, UİDDER ve DGD’nin düzenlediği miting için on binler saat 12:00’den itibaren Haydarpaşa Numune Hastanesi ve Tepe Natilius önünde toplanmaya başladı.

Saat 13:00’te başlayan yürüyüşün Haydarpaşa kolunda Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Bileşenleri “Savaş Değil Barış Ölüm Değil Yaşam” pankartının arkasında yürüdü. Kitlesellliği ile dikkat çeken HDK kortejinde BDP, EMEP ve ESP yürüdü. HDK kortejinde son günlerde yapılan askeri operasyonlara, yaşanan ölümlere, Roboski katliamına ve Abdullah Öcalan’ın tecrit edilmesine tepkiler ön plana çıktı. Barış Anneleri ise attıkları sloganlarla bu kortejin en fazla alkışı alan grubu oldu.

SURİYE POLİTİKASINA TEPKİ

Tepe Natilius kolunda ise en önde “Suriye’ye Emperyalist Müdahaleye Hayır” pankartı açıldı. Bu kolda KESK, DİSK, TÜMTİS üyesi direnişteki DHL işçileri, Hava-İş üyesi işçiler, Hey Tekstil işçileri, TMMOB, İHD, UİDDER, Halkevleri, ÖDP ile kitle örgütleri yürüdü. Bu kolda da AKP’nin Kürt sorunundaki savaş ısrarı ve Suriye politikası protesto edildi. KESK üyeleri tutuklu arkadaşlarının serbest bırakılması için sloganlar atıp dövizler taşıdı.

Polisin kurduğu arama noktasından İskele Meydanı’na giren on binlerce kişi burada hep bir ağızdan barış talebini haykırdı. Mitinge BDP Milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Sebahat Tuncel, Hasip Kaplan, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan ve mitinge katılan diğer kurumların genel başkanları, yöneticileri ve HDK Genel Meclis üyeleri de katıldı.

HÜKÜMETE HATAY’IN HESABINI SORDULAR

Mitingde konuşan Hataylı sanatçı Hilmi Yarayıcı, "Halklarımız arasında savaşı kışkırtanlar şimdi de Suriye halklarına göz dikmiş durumda. Bizler mahalle değiştiriken bile muhtardan izin alırken, Suriyeli eli kanlı adamlar nasıl oluyor da Hatay'a yerleşip akşamları insan öldürmeye gidiyor?" dedi.

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, "AKP'ye kendi halklarının katliamı yetmemiş olacak ki Ortadoğu'ya saldırıyorlar" diye konuştu.

ÖDP İstanbul İl Başkanı Avni Gündoğdu da, Kürt sorununda müzakerelerin başlatılmasını istedi. Gündoğdu, "Antep'teki patlamadan sonra BDP'ye saldırıları onaylayan bir hükümet nasıl olur da utanmadan 'Kürt kardeşlerim der'” dedi.

Halkevleri temsilcisi Oya Ersoy ise AKP'nin emperyalizme taşeronluk yaptığını söyledi.

ÖNDER: EGEMENLER SAVAŞ İSTİYOR

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) adına konuşan BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, kitleyi Kürtçe ve Türkçe selamladı. Önder, "Barış artık çözüm demektir. Barış diyen çözüm demek zorundadır. Çözüm müzakere demektir. Böyle günlerden geçiyoruz. Müzakere diyen, Kürt halkının Önderi Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kalkmasını talep etmelidir" dedi. Önder, "Savaş ölüm, barış hayattır. Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz. Bu topraklar verdiği binlerce canıyla barışı hak etmiştir. Bu konudaki iradesini göstermiştir. Barışın önündeki en büyük engel hükümetin yalanları. 'Açılım getirdik' diyorlar ama 'Kürtler savaş getirdi' diyorlar. Siz Kürt açılımından önce Alevi açılımı getirdiniz. Peki Alevilerin silahı mı var. Aleviler kimseye fiske vurmaz. Muhalefet partisi başkanı da çıkıp 'ben Aleviyim' diyemiyor. Aynı kaynaktan besleniyor. Egemenler savaş istiyor, kan istiyor" diyerek sözlerini bitirdi.

ERDOĞAN'A SERT TEPKİ

Kürsüye son olarak çıkan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son günlerde yaptığı açıklamalara sert tepki gösterdi. Savaşı bitirmenin tek yolunun, adil eşitlikçi özgürlükçü bir yaşam için hep birlikte direniş olduğunu söyleyen Demirtaş. "Erdoğan, bu savaş duyulmasın, kimse karşı çıkmasın ki ben savaşı yıllarca sürdüreyim diyor. Ama mızrak çuvala sığmıyor. Dünyanın neresinde ne oluyorsa artık hepimiz haberdarız. Kendi halkından ne kadar saklayabilisin, bize yalancı diyerek ölümleri durdurabilir misin. Dedim ya barış vicdan işidir, yoksa başbakan da olsan vicdanın yoksa barışı yapamazsın” dedi.

Hatay'daki kamplarda, silahlandırılmış, paralandırılmış kişilerin Suriye'ye gönderildiğini, Suriye'yle bir savaş yürütüldüğünü dile getiren Demirtaş, “Bırakın meclisi, Başbakan Dışişleri Bakanı'yla başbaşa veriyor, Suriye'ye savaşa giriyor. Tayyip Erdoğan içeride ve dışarıda savaş yürütüyor” diye konuştu.

'ASIL YALANCI ERDOĞAN'

Başbakan Erdoğan'ın Beşar Esad'la yaptığı konuşmaları kitleye dinleten Demirtaş, "Bu konuşmayı yapan adam bana yalancı diyor. Bu konuşmayı yapan adam BDPliler samimi dürüst değildir, siyasetçi milletvekili değildir diyor. Bu adam, Suriye ve Esad'a karşı, herkesten daha hızlı savaşa koşuyor” dedi.

"Kürt sorunu benim sorunum diyen diyen başbakandır. Roboski katliamı nedeniyle Genelkurmay Başkanına teşekkür etmiş Başbakan, bugün sadece insani bir refleks olarak Şemdinli'de PKK gerillalarıyla sarıldıkları için BDP'lileri savaş yanlısı, terörist yanlısı ilan ediyor” diyen Demirtaş, “Seçimlerde, senin barajına rağmen seçildik. Buzdolabı dağıtarak, seçim çalışması yaptın. Bizim arkadaşlarımız bağımsız olarak, anaların, halkın emekçilerin cebinden vererek seçim çalışmaları yaptık” dedi.

DOKUNULMAZLIK TEPKİSİ

“Direne direne kazanacağız” sloganlarıyla konuşması kesilen Demirtaş, “Bu kadar zorluğa rağmen, bu halkın emekleriyle seçime gireceğiz, meclis senin şirketin değil, sen kimi nereden atıyorsun. Sen kendini ne sanıyorsun. Titre kendine gel bakalım.

Sabah öğlen akşam, yemekten sonra, dokunulmazlıklarını kaldırırım diye önümüze getiriyor. Kaldırmayan namerttir, yiyorsa hodri meydan” diye konuştu.

Suriye Kürtlerinin kendilerini yöetmesine de değinen Demirtaş, “Bir halk devriminden onur, mutluluk duyarız. Oradaki devrimi selamlamak boynumuzun borcudur” şeklinde konuştu. Demirtaş, “Hatay meydanında barış çığlıkları atan Hatay halkının, Alevisi Sünnisi, Arap'ı Kürt'ünün yanında olduğumuzu bildirmek istiyoruz. Tarafını seç diyenlere, senin tarafında olacağız diye bir şey yok. Biz halkın, barışın, ezilenlerin yanındayız” diye konuştu.

Konuşmaların ardından Emeğe Ezgi, Bandista ve Agire Jiyan müzik grupları sahneye çıktı. (İstanbul/EVRENSEL)


Sendikaların, siyasi partilerin, kitle örgütlerinin oluşturduğu Kocaeli Emek ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Gününde alanlara çıkarak içeride ve dışarıda uygulanan savaş politikalarına karşı barış ve kardeşlik taleplerini haykırdı. Merkez Bankası önünden, İnsan Hakları Parkına yürüyen emek ve demokrasi güçleri, burada bir açıklama yaptı. Açıklamayı kurumlar adına ÇHD Kocaeli Şube Başkanı Av. Doğan Şimşek okudu. Şimşek, Türkiye’nin içeride ve dışarıda savaş politikalarının yürütücüsü bir ülke konumuna geldiğini belirtirken, halkların savaş değil barış istediğini vurguladı. AKP hükümetinin sorunları demokratik bir platformda çözmeyi reddettiğini hatırlatan Şimşek, halklar arasındaki kopuşun ve çatışma ortamının büyümemesi için bütün emek ve meslek örgütlerini, “yüreği insanlıktan ve emekten yana olan herkesi” barış mücadelesini yükseltmeye çağırdı. (Kocaeli/EVRENSEL)


1 Eylül Dünya Barış Günü Bolu'da sendika ve siyasi partilerin katılımıyla karşılandı.  

Akbank önünde bir araya gelen KESK, DİSK, MMO, EMEP, HALKEVİ, ÖDP ve TKP adına basına açıklama yapan Serdar Koçyiğit; paylaşım savaşlarının kirli tarihinin bugün hala vahşetini sürdürdüğünü belirtti. Suriye’nin kaderinin Suriye halklarının elinden alınmaya çalışıldığı bu süreçte AKP’nin emperyalist güçlerin taşeronluğunu yaptığını söyleyen Koçyiğit, otuz yılı aşkın süredir on binlerce insanımızın canına mal olan Kürt sorununda girilen yeni evrenin kendilerini kaygılandırdığını belirtti. Basın açıklamasına CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan’ın da katılımı ve çevredeki vatandaşların yoğun ilgisi dikkat çekti. Açıklama sırasında sık sık “Katil ABD taşeron AKP” ve “Katil ABD Ortadoğu’dan defol”  sloganları atıldı. (Bolu/EVRENSEL)


SAKARYA'DA 3 DİLDE BARIŞ TALEBİ

Sakarya’da Halkların Demokratik Kongresi alana çıkarak “Ülkede acil barış”, “Kürt sorununda eşit-özgür demokratik halkçı çözüm” ve “Suriye dahil komşu ülkelere askeri saldırganlığa hayır” talebini yükseltti. Ülkede dökülen kanın sorumlusunun AKP iktidarının olduğu ve AKP’nin iktidarda kalmak uğruna barış yerine tecrit ve savaş tercih ettiğini belirten HDK, Suriye’ye yönelik saldırgan politikaların ülke ve halklar için telafisi zor ve ağır sonuçlarının olacağını vurguladı. Eylemde sık sık “Biji Aşiti-Biji Azadi”, “Yaşasın Barış-Yaşasın Özgürlük”, sloganları atıldı. HDK pankartı altında gençlerin, kadınların, işçilerin, emekçilerin, emeklilerin, kamu emekçilerinin katılımıyla yapılan eylemde Türkçe, Abhazca ve Kürtçe “Yaşasın Halkların Kardeşliği” istemi kürsüden ifade edildi. (Sakarya EVRENSEL)


ALİAĞA'DAN BARIŞ TALEBİ YÜKSELDİ

Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu, yaptığı basın açıklamasında, Hükümetin savaşçı politikalarına son vermesini istedi.

Petrol-İş Aliağa Şubesi, KESK’e bağlı sendikalar, DİSK Emekli-Sen ve siyasi partilerin oluşturduğu platform üyeleri, Aliağa Gülistan Kafe önünde basın açıklaması yaptı.

Basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen İlçe Temsilcisi Ahmet Tüfekçi, Hükümet’in içeride ve dışarıda sürdürdüğü savaş yanlısı politikalara son vermesini istediklerini belirtti. Tüfekçi, halkların barış içinde yaşaması için alanlara çıktıklarını ve her zaman barışı savunacaklarını vurguladı. Açıklamanın ardından savaş karşıtı sloganlar atıldı. (İzmir/EVRENSEL)


MERSİN: AKP KARDEŞLİĞİN YOLUNU TIKIYOR

Mersin'de İnsan Hakları Derneği Mersin Şubesi yürüyüş yaptı. Yürüyüşe HDK bileşenleri, CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ve çok sayıda kurum temsilcisi destek verdi. Yürüyüşün ardından İHD adına açıklama yapan Şube Başkanı Ali Tanrıverdi, “Bugün başta Ortadoğu olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde iç çatışmalar ve savaşlar sürüyor. Ülkemizde ise kan dökülmeye devam ediyor. Kürtlere uygulanan zulümle barışın ve kardeşliğin yolu tıkanmaya, ırkçılık ve şovenizm tırmandırılmaya çalışılıyor” dedi.

“Esad’ın zulmünden kaçan Suriyelilere sahip çıkmakla övünen Başbakan kendi ülkesinde yaptığı zulmün üstünü örtmeye çalışıyor” diyen Tanrıverdi’nin açıklamasının ardından barış güvercini uçuruldu ve denize karanfil bırakıldı. Kısa bir tiyatro oyunuyla etkinlik sona erdi.

Amasya’nın Merzifon ilçesinde ise Merzifon Demokrasi Platformu yaptığı açıklamayla “1 Eylül’de savaşa hayır demek için halkların kardeşliği şiarını yükseltelim” çağrısını yaptı. (HABER MERKEZİ)


ANKARA, KARADENİZ'İN SESİNİ DUYSUN: http://evrensel.net/news.php?id=35480

SONRAKİ HABER

Ankara, Karadeniz’in sesini duysun

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...