12 Haziran 2018 00:11

'Ülkenin güvenliği ‘duvar’dan değil ‘barış ve kardeşlik’ten geçer'

Siyasi partiler Suriye ve İran sınırına duvar örülmesine dair Evrensel'e konuştu: Ülkenin güvenliği ‘duvar’dan değil ‘barış ve kardeşlik’ten geçer.

Fotoğraf: Kerem Kocalar/AA

Paylaş

Serpil BERK
Fırat TOPAL
Diyarbakır

Türkiye’nin “güvenlik” gerekçesiyle Suriye sınırına inşaat ettiği 564 kilometrelik duvarın yapımı biterken, İran sınırına inşa ettiği 144 kilometre sınır duvarının yapımının ise bitmek üzere olduğu bildirildi. Ayrıca Suriye sınırına örülen duvar Çin Seddi ve ABD-Meksika sınırının ardından dünyada üçüncü en uzun duvar olma özelliğine sahip oldu. İktidar yaşanan durum ile övünürken, Türkiye’nin komşu ülkelere duvar ördürecek noktaya gelmesini siyasi parti temsilcilerine sorduk.  “Barışımıza, kardeşliğimize ve bir arada yaşamamıza duvar örüyoruz” diyen parti temsilcileri, duvar örmenin Kürt sorununun çözümünü erteleyen bir politika olduğunu, ülkenin güvenliğinin barış ve kardeşlikten geçtiğini kaydettiler.

‘40 YILDIR BU POLİTİKA ÜLKEYİ GÜVENLİ HALE GETİRMEDİ’

Duvar örmek meselesinin yaşanan sorunları daha derinleştirdiğine dikkat çeken Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Türkmen, “Komşularla sınırlarımıza özellikle Kürtlerin yaşadığı sınır hattı boyunca Kürt düşmanlığı üzerinden güdülen politikayla bu ülkeyi daha güvenli hâle getiremezsiniz. 40 yıldır bu politika bu ülkeyi daha güvenli hâle getirmedi. Ülkenin güvenliğinin yolu sınırlara duvar örmekten, sınırlarımızın ötesinde yaşayan komşularımıza, halklara düşman olmaktan değil tam tersine hem içerde hem dışarıda bu gerici, ırkçı, yayılmacı politikalardan vazgeçmekten geçiyor. Ülkemizde yaşayanların daha güvenli yaşamalarını sağlamak duvar örmekten değil, yan yana yaşadığımız halklarla hatta aynı halkın arasına duvar ören, barışımızı, kardeşliğimizi yok eden bu iktidardan kurtulmaktan geçiyor. Ülkemizin güvenliği barış ve kardeşlikten geçiyor. 24 Haziran seçimlerinde halkımızın sadece barış ve kardeşlik için değil gerçekten güvende yaşamak için bu iktidardan kurtulması gerekiyor” dedi.

‘ÇÖZÜMSÜZLÜK BÜYÜK YARALARA NEDEN OLDU’

Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) Genel Başkanı Mustafa Özçelik, Türkiye’nin Kürt sorununun çözülmesi noktasından geçmişten bugüne sürekli yanlış politikalar izlendiğini ifade ederek, “Türkiye Cumhuriyeti devleti kuruluşundan bu yana Kürt meselesine hep terör, ekonomik gerilik, feodal yapı vb. gerçekliği yansıtmayan teşhislerle yaklaşmıştır. Uygulanan çözümler de asimilasyon, inkar olmuştur. Türkiye’nin İran ve Suriye sınırlarına duvar örme siyaseti sınırlarda mayın tarlaları oluşturma, bazı bölgelerde de su barajlarıyla  sudan duvar örme anlayışının bir parçasıdır. Bu mesele 95 yıldır uygulanan bu yanlış siyasetlerle, büyük çözümsüzlük duvarlarının,  büyük yaraların oluşmasına neden olmuştur. Bu siyasetin  temelinde “tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak” paradigması vardır. Bu siyaset yerine Kürtlerin millet olarak varlığını, ulusal demokratik hak ve özgürlüklerinin tanınmasını esas alan bir siyasetin uygulanmalıdır” dedi.

‘MESELENİN ÖZÜNDE KÜRT SORUNU VAR’

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin Milletvekili Mithat Sancar, güvenlik gerekçesiyle bu duvarların yapılmış olmasının inandırıcı olmadığını söyleyerek, “Sadece güvenlik gerekçesi durumu açıklamaya yetmiyor. Meselenin özünde Kürt sorununun kendisi yatıyor. Kürtlerin birbirileriyle alışverişini, iletişimini koparmaya yönelik güçlü bir mesaj anlamını taşıyor. Bu duvar asimilasyonla, inkarla bir yere varamayan bir sonuç alamayan devlet aklı şimdi artık, fiziksel engellerle, kendini gerçekleştirmeye çalışıyor. Bu Kürtleri bir bütünen tehdit olarak gören bir zihniyetin somut yansımasıdır. Kürtleri tahakküm altında tutma anlayışının bir yansımasıdır. Erdoğan ve koalisyon bu devlet aklını temsil ediyor. Bu duvarlar halklar arasındaki bağları koparmaya yetmediği gibi, Kürtleri de mutlak tahakkümleri altında tutma hesaplarını da gerçekleştirmeye elverişli değildir. Bu saatten sonra güvenlik politikalarının hangisini hayata geçirmeye çalışırlarsa çalışsınlar, sonuç alamazlar” dedi.

‘MUTLAKA VAZGEÇİLMESİ GEREKEN POLİTİKA’

Kürt sorununun çözümü için en önemli adımın bölgesel yaklaşımın olduğunu belirten Sancar, “O da Kürtlerin yaşadığı coğrafyaların birbiriyle entegrasyonunu ve sınırları değiştirmeye gerek kalmadan, sınırları işlevsiz, etkisiz hale getirmek Kürt sorununda bölgesel çözümün en önemli şartıdır. Oysa tam tersini yapıyor iktidar. Kürt sorununda tek yaklaşım, devlet açısından tek imkan ebedi savaş politikasıymış gibi bir yanılgıya bir yanlış hesaba dayanıyor. O nedenle tehlikeli derin çatışmaların sebebi olabilir. Başka bir sonuç doğurmaz, bölgede de barışı çok ciddi bir şekilde erteleyen, barış imkanlarını çürüten bir yaklaşımdır. Mutlaka vazgeçilmeli bu politikadan” diye konuştu.

‘BİR ARADA YAŞAMAMIZA DUVAR ÖRÜYORUZ’

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu çocukluğundan bir örnekle duvar meselesini anlatarak şunları söyledi: “Çocukluğum Diyarbakır Dağkapı Meydanı’nda geçti. Orada orduevi vardı halen de var. Çocukluğumun, gençliğimin ilk yıllarında orduevinde duvar yoktu bahçesi kaldırımla eşitti. Kürt sorununun artmasıyla o duvar sürekli yükseldi. Bugün Diyarbakır’a bir bakın büyük beton bloklarla kamu binalarının Sur’dan daha büyük beton bloklarla çevrildiğini görüyoruz. Sınırdaki duvarı içerideki duvarla birlikte düşünmemiz lazım. Ne kadar duvar örersek örelim aslında biz barışımıza, kardeşliğimize, bir arada yaşamamıza duvar örüyoruz hem içeride hem dışarıda” dedi.

‘BU POLİTİKA SORUN ÇÖZMEZ’

Duvar meselesini Koşuyolu Parkı’nda oturan bir grup işçiyle konuştuk. Süleyman (işçi) “Duvar örmek sorun çözmez. Askerliğimi Kıbrıs’ta yaptım Rum kesimi ve Türk kesimi arasında duvar yoktu”dedi. Mesut (26) ise uzlaşmanın daha yararlı olduğunu belirterek “ Sınırda zaten güvenliği sağlayan birlikler yok mu? Neden duvar örülüyor? Bu politika sorun çözmez. Böyle çözümler insanların hayatına da olumsuz olarak yansır”dedi. Ahmet (28) sınıra duvar örme politikasının ülkeyi geriye götüreceğini düşünüyor. Ferhat (İnşaat İşçisi) duvarın Kürtlere zarar vereceğini anlatarak, “Bence amaç Kürtleri bitirmek buna karşı bizlerin de bu ayrımcılığı yapanlara oy vermememiz gerekiyor” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü: Çocukların hayalleri bile çalınmış

SONRAKİ HABER

Adana Yüreğir’de işçiler mağdur etmeyecek bir hükümet istiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...