08 Haziran 2018 22:47

Antep'te ekonomi sohbeti: Her gün daha da kötü oluyor

Antep Şahinbey ilçesinin Güneykent semt pazarında ekonomiyi ve yaklaşan seçimi konuştuk.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Gülşah ÖZANAR
Helin ÇAKIR
Antep

Seçimlere az zaman kala, Gaziantep’in Şahinbey ilçesinin Güneykent semt pazarında ekonomiyi ve yaklaşan erken seçimleri konuştuk. Suriyeli mültecilerin, üniversite öğrencilerinin ve birçok farklı kesimden insanın barındığı bu mahallenin pazarında bir hareketlilik var. Ancak yurttaşların zaruri ihtiyacını dahi satın alınmakta zorlandığı dikkat çekiyor. Pazarda ekonomik gidişat “Her gün daha da kötü oluyor” diye özetleniyor.

HER ŞEY ATEŞ PAHASI

Pazara girerken sokakta elinde çocuklarının eli dışında bir şey olmayan vatandaşa rastlıyoruz. Her şeyin ateş pahası olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “İlk önce markete gittim, fiyatları kontrol ettim. Market ile pazar arasında bir fark kalmadı, hiçbir şey almadan eve geri dönüyorum. Herkes aç ve acilen bu düzenin değişmesi gerek.”

Pazarın girişinde pul biber satan teyze ile karşılaşıyoruz. Her pazar günü İslahiye’den Antep’e geliyormuş. Pazardan bir şey alamadığını sadece kendi yaptığı biberi satıp evine döndüğünü söylüyor. “Bunlar en doğal, en güzel mal ama ne yazık ki emeğimin karşılığını alamıyorum. Yetmiş küsur yaşındayım, hâlâ aynı hâlâ aynı!” diyor.

Erken seçimleri sorduğumuz bir başka vatandaş sözlerine insanların içi kan ağlıyor diye başlayarak devam ediyor: “Korku ülkesi olmuşuz biz. İnsanlar aç ama yine de çaktırmıyorlar.” Ve soruyor: “Madem gidişat iyiydi neden erken seçim oluyor? Madem kötüydü neden tekrar aday oluyorsun?

BUNLAR HEP FİLM!

Pazarda yürürken bir esnafa doların artışının satışları nasıl etkilediğini soruyoruz; sebzenin dolarla alakası olmadığını söylerken yan tezgahtan başka bir esnaf sohbetimize dahil oluyor. “Dolar Türkiye ekonomisini çökertmek için film. Türkiye dimdik ayakta, farkında değiller. Siz Türkiye’ye 16 yıldır yapılanları görmüyorsanız hata edersiniz. Yok böyle güzellik, alt geçitler, yollar duble…” diyor. Milyonlarca işsizin olduğunu ve insanların açlıktan kendisini yaktığını sorduğumuzda ise, “Çalışan adama açlık yok, hain adama açlık var” cevabını alıyoruz.

OHAL KALKMALI

Bu kez bir emekli öğretmene rastlıyoruz. Pirpirim satan bir esnafla muhabbet ediyor. “Baştakiler istediği gibi harcıyorlar, vatandaş yoksul örneğin bu adam sabahtan akşama kadar pazarlarda” diyorken esnaf sohbetimize dahil oluyor. “Çoluk çocuk evde beni bekler, onlara ekmek götüreceğim başka çarem yok.” Ekonominin nasıl düzeleceğini sorduğumuzdaysa emekli öğretmen cevap veriyor: “Başta OHAL kalkmalı. Adaletin, yargının düzelmesi gerek.” Ve esnaf umarım diyerek onaylıyor.

ARTIK BİR ŞEYLER DEĞİŞSİN

Pazarın kalabalığında elleri yine boş olan ve asgari ücretle geçinen işçi bir kadınla konuşmaya başlıyoruz. Fiyatların çok pahalı olduğundan ve bütçesinin yetmediğinden yakınırken, “1600-1700 lira maaşla çocuk üniversitede okuyor, ev kira, kiramı ödeyemiyorum. Diğer kızımın sırtına yük oluyor. Yaşanacak gibi değil.” Ekonomiyle ilgili taleplerini ve nasıl düzeleceğini sorduğumuzda ise, “Önce iktidarın değişmesi lazım, 16 yıldır elimizde aynı yoksulluk… Artık bir şeyler değişsin.” yanıtını veriyor.

Makine mühendisliğinde okuyan bir üniversite öğrencisi ile sohbetimize devam ediyoruz. Antep’te sadece pazar fiyatları değil ev fiyatlarının da çok pahalı olduğunu söylüyor. “Sanayiye daha fazla yatırım yapılmalı, dolar üzerinden alım yapıyoruz, üretim olmalı. Sıkıntılar çok büyük, bilim ve teknoloji üzerine yönelmeliyiz. 24 Haziran’da da sandığa bu bilinçle gitmeliyiz” diyor.

VE SURİYELİLER…

Antep’te nüfusun belirli bir kısmını oluşturan Suriyeli ailelerden biriyle de pazarda karşılaşıyoruz. Evlerin iki kat fazla fiyatla kiraya verildiği Suriyeli, ilk olarak ayrıma uğradıklarından bahsediyorlar. “Pazarın son saatlerini bekliyoruz.” diyor küçük çocuk. Aralarında tek Türkçe bilen o. “Ücretsiz ya da çok uygun fiyata veriyorlar o saatte” diye ekliyor.

SATAN DA PİŞMAN ALAN DA PİŞMAN

Son olarak, pazarın çıkışında kıyafet satan bir esnaf ile konuşuyoruz. Ekonominin çok kötü, doların ve kurların çok yüksek olduğunu belirterek başlıyor sözlerine: “Esnaf üretimi durdurmuş vaziyette, kimse bir şey alıp üretemiyor çünkü maliyet ve işçilik kurtarmıyor. Satan da pişman alan da pişman… Satışlarımız çok düşük, bundan 10 sene önceki satışların dahi çeyreğini yakalayamıyoruz. Yaş da geçmiş, böyle birbirimizle dalga geçip gidiyoruz.” Konu erken seçimlere geldiğinde ekonomi ile ilgili taleplerini soruyoruz. “Bu sistemle ekonominin değişeceği yok. Her gün daha da kötü oluyor. Nasıl bir talebimiz olsun ki? O kadar borcun içinde, esnaf batak içinde. Yapılanların çilesini kimin çektiği belli, böyle giderse ekonomi değişmez. Yük daha da halkın sırtına biner, 16 senedir bu böyle ama 24 Haziran bunu bitirmenin ilk adımı olsun” diyerek bizlere esnafın durumunu özetliyor.

ÖNCEKİ HABER

Eğitim Sen, AKP'nin 2017-2018 yılı karnesini verdi

SONRAKİ HABER

Bahar Akhavan’dan ‘Doğulu Kadınlar’ sergisi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...