EMEP: Türkiye halkları tek adam rejimine hayır diyecek

Emek Partisi (EMEP) Adana il örgütü, İl Başkanı Sevil Aracı ve GYK üyesi Halil İmrek’in de aralarında bulunduğu bir heyet ile 24 Haziran’da yapılacak baskın seçimler kapsamında Adana Tabip Odası ve Eğitim Sen Adana Şubesini ziyaret etti.

İlk olarak Adana Tabip Odasını ziyaret eden ve yeni yönetim kuruluna başarılar dileyen EMEP heyeti, burada seçimlerle ilgili görüş alışverişinde bulundu.

EMEP İl Başkanı Sevil Aracı, 24 Haziran’da Cumhuriyet döneminin en kritik seçimlerinden birinin yapılacağını bu seçimin aynı zamanda ülkenin nasıl bir siyasal rejimle ve kimler tarafından yönetileceğinin oylanacağını belirterek emek, demokrasi ve barış güçlerinin ortak mücadelesinin örgütlenmesi gerektiğini söyledi. Aracı, 24 Haziran seçimlerinde emek, demokrasi ve barış güçleri ortak bir güç birliği oluşturamasalar da seçimlerde HDP ve Demirtaş’ın desteklenmesi, Kürt halkının temsilcilerinin mecliste güçlü bir demokratik ses oluşturmasının büyük bir önem taşıdığını söyledi. Aracı, Emek Partisi olarak antidemokratik baraj sisteminin aşılması, AKP’nin tek adam tek parti rejiminin engellenmesi ve Kürt sorunun demokratik barışçıl çözümünün zeminin güçlenmesi için HDP’ye ve Demirtaş’a oy vereceklerini ve oy verilmesi çağrısı yaptıklarını anlattı.

‘HALKIN GELECEĞİ İPOTEK ALTINA ALINIYOR’

EMEP GYK Üyesi Halil İmrek de işçi ve emekçileri seçimlerden sonra kapsamlı ekonomik saldırıların beklediğini söyledi. İmrek, emekçilerin en geniş birliğinin kurulmasının sadece bugün için değil seçimlerden sonrası için de önemli olduğunu belirtti. AKP’nin köprüler, yollar, tüneller yaptığı, şehir hastaneleri kurmakla övündüğünü hatırlatan İmrek, “Bu projeler yerli ve yabancı holdinglere ihale edilmiş, onlar parayı uluslararası finans kurumlarından toplamış, yaptıkları işe karşılık köprü ve tünellerden geçenlerden, geçmeyenlerden, hastaneleri kullanandan kullanmayandan paralar alınıyor ve holdinglerin kasalarına, patronların cebine akıyor, üstelik dolar kuru üzerinden! Yani ülkenin ve halkının geleceği ipotek edilmiş” dedi.

İmrek, Tabip Odasının şehir hastaneleri için halkı bilgilendirmeye devam etmesi gerektiğini de söyledi.

Adana Tabip Odası (ATO) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, Emek Partisine ziyaretten dolayı teşekkür etti. Hilal, önümüzde dönemin ekonomik ve siyasal açıdan zor bir dönem olacağını ancak bu seçimlerde iyi bir iklimin oluştuğunu emek, demokrasi mücadelesi açısından güçlü havanın olduğunu, bunun iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

TTB üyesi Doktor İsmail Bulca ise demokrasi güçlerinin asgari bir ittifakının oluşturulamamasının bir eksiklik olduğunu, geniş bir mücadele cephesinin oluşturulması ihtiyacının devam ettiğini söyledi. Bulca, Emek Partisinin her hangi bir beklentisi olmadan, milletvekili dahi vermeden, ülkenin geleceği açısından demokratik bir seçenek olan HDP’yi desteklemesinin önemli bir karar olduğunu bu tutumun demokrasi mücadelesini büyüteceğini söyledi.

‘EĞİTİM SEN SEÇİMLERDE EMEKTEN DEMOKRASİDEN YANA TARAFTIR’

EMEP heyeti daha sonra Eğitim Sen Şube Yönetim Kurulunu ziyaret etti. Burada seçimlerle ilgili karşılıklı görüş alışverişi yapıldı. İl Başkanı Aracı, bu seçimle Erdoğan-Bahçeli ittifakı, Türkiye’yi tüm demokratik kazanımların ortadan kaldırılacağı bir “tek parti tek adam rejimini kurmak istediğini belirtti. Aracı, Emek Partisi olarak, 24 Haziran Seçimi, Türkiye halklarının “tek adam rejimine hayır demesi çağrısı yaptıklarını, HDP’ye ve Demirtaş’a oy istediklerini anlattı.

Eğitim Sen Şube Başkanı Seçil Sönmez, Emek partisine ziyaretinden dolayı teşekkür etti. Emek partisi ile mücadele alanlarında birlikte olduklarını söyledi. Sönmez, eğitim ve bilim emekçileri olarak, 24 Haziran seçimlerinde taraf olduklarını söyleyerek şöyle konuştu: “Özgürlüklerden, eşitlikten, demokrasiden, evrensel hukuk ilkelerinden, emekten, barıştan ve haklarımızdan yana tarafız. 16 yıllık siyasi iktidarın yaptıkları, bize yarın ne yapacağına dair de fikir vermektedir. Emeğimizin yok sayıldığı, haklarımızın tırpanlandığı, yarınlara güvenle bakamadığımız, temel hak ve özgürlüklerimizin askıya alındığı bir dönemde, sadece kendimiz için değil, çocuklarımız, öğrencilerimiz, yaşamımız ve geleceğimiz için taraf olmak zorundayız.” (Adana/EVRENSEL)