03 Haziran 2018 22:34

Mersin'de seçimin nabzı: Muhalif seçmen net, AKP’li seçmen tereddütlü

Mersin'in Toroslar ilçesinde seçimin nabını tutuk. Ortak sorun ekonomi ancak vatandaşların çok büyük bölümü partilerini değiştirmiş değil.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Halil İbrahim POLAT
Mersin

24 Haziran seçimleri nasıl sonuçlanacak, hangi parti/aday ne yapacak? Kim desteklenmeli? Tüm bu tartışmalar halkın gündeminde. Fakat en çok ekonomi konuşuluyor. Çünkü vatandaşın tenceresi boş. Ancak ekonomiden şikayet edenlerin çok büyük bölümü partilerini değiştirmiş değil. AKP’li seçmen de işsizlikten, zamlardan şikayetçi fakat, daha kötü olur endişesi ve ‘hepsi aynı’ düşüncesi ile değişime ışık yakmıyor.

Mersin’in Toroslar İlçesindeyiz. İki mahalle gezdik... Toroslar ’da 1 Kasım seçimlerinde AKP Yüzde 31.0, CHP Yüzde 30.5, MHP Yüzde 21.4 oy alırken HDP ise Yüzde 14.9 oy almıştı. İlk olarak İlçeye bağlı Mustafa Kemal Mahallesine geliyoruz. Mahalle iki kutba bölünmüş durumda; bir tarafta yaklaşık 30 yıl önce göç etmiş müstakil veya iki katlı dairelerin olduğu bölge; bir tarafta da göğe doğru uzanan 300-400 bin TL civarı satılan lüks apartmanların olduğu bölge. Biz, yüksek binaların gölgesi altında kalan gecekonduların bölgesine gittik. Konuşmak istediğimiz vatandaşlar görüş vermekte bir hayli tedirgin. Bu endişe sadece muhalefet seçmeninde değil, Cumhur İttifakını destekleyeceğini belirten kişilerle de var. Bu kişiler gazetemize görüş vermekten epey çekindiler.

ETSİZ; SALÇALI BAHARATLI LAHMACUN...

İlk durağımız mahalle de bulunan bir fırın oluyor. İşler kesat, esnaf sinek avlar duruma gelmiş. Bu durumu özetleyen fırın sahibi ise, ‘Geçen gün bir müşterimiz lahmacun içi getirdi, ne kadar çok lahmacun olursa o kadar iyi olur diyor. Yüzde oranına bakarsak içerisinde et yok, salça ve baharat olarak getirilmiş. Ekmek alamayan insanlar var’ diyerek özetliyor, mahallenin yaşadığı ekonomik zorluğu.

Fırında çalışan ismini vermek istemeyen bir işçi ise ‘6 ay bir fırında çalıştım. Sigortam yatırılmıyordu. Denetim var dediler geldiler, bir şey demeden gittiler. Aldılar rüşveti kimseden ses yok. Yatırsak da 65 yaşında emekli olacağız, emekliliği düşünür durumda değiliz. Artık, yarın ne olacağız ondan kaygılanıyoruz. Her 6 ayda bir zam, nereye kadar. Çalışıyoruz hepsi faturalara gidiyor. Bir gün çalışmazsak eğer yorganları yiyecek duruma geleceğiz’ diyor.

GİDİŞAT KÖTÜ AMA SEÇİMLERDEN UMUTLUYUM

Mahallede oturan Songül Abla seçimlerden umutlu, sonucun pozitif olacağını söylüyor. Bir yanıyla da ülkenin gidişatından da endişe duyduğunu şu sözlerle dile getiriyor: “Sağ partilerin daha önce yaptığı bir şey aslında, Özal da, Demirel de yaptı. Ekonomiyi batırdılar, SHP geldi ekonomiyi toparlayayım derken hiçbir yatırım, düzenleme yapamadı sonra ‘ Solcular geliyor hiçbir şey yapamıyor. Hangi parti gelirse üzerine büyük bir yük, enkaz alacak”

Dilan 5 yıldır sözleşmeli olarak Kimya öğretmenliği yapıyor ve şöyle anlatıyor: ‘‘Mülakatlar yüzünden hiçbir yere giremiyoruz. Üniversite arkadaşlarım kasiyerlik yapıyor, ilkokul mezunu da kasiyerlik yapıyor. Bu durum psikolojik açıdan çok fazla etkiliyor. Üniversite mezunlarında intihar etme oranları çok fazla artmış durumda. İnsanların intihara sürüklenmesinin tek suçlusu sistem’

Bir bakkala giriyoruz, Eylem abla ile başlıyoruz sohbete. O da herkes gibi ekonomiden bahsediyor ‘‘Ekonomi patlayacak, ülke dip yapmış durumda bunu bildikleri için erken seçim kararı aldılar. Satışa çıkaracak hiçbir şey kalmadı, şimdi meralar satışa çıkarılacak”

TAVUĞUN FİYATI 15 TL

Mert 9 yıldır ağabeyleri ile birlikte Lojistik firmasında kendi işini yapıyor. Geçtiğimiz yıl açıklama yapan Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek’in ‘makam araçları için çerez parası’ dediğini hatırlatan Mert, beğenmediğimiz tavuğun bile kilosu 15 lirayı geçmiş durumda’’ diyor.

HDP BARAJI GEÇMELİ

Haydar abi ile karşılaşıyoruz,  özellikle milletvekili seçimlerinde HDP’ye oy verilmesi ve barajı aşmasının zorunlu olduğunu söylüyor ve devam ediyor: Gelen yeni  hükümet eğer yeni dış politika, ekonomi politikası yaparsa, toplum içerisinde kutuplaşmayı azaltıp OHAL’i kaldırırsa o zaman en azından ülke rahat nefes almaya başlar hale gelir.

ŞİRKET GİBİ ÜLKE YÖNETİLİYOR

Deniz isimli bir genç ile karşılaşıyoruz. ‘Bu seçimlerin  demokratik olduğunu düşünmüyorum’ diyerek başlıyor sözlerine. Deniz, ‘OHAL’i kendi ihtiyaçlarına göre kullanan hükümet bu seçimlerde de OHAL’i kullanarak istediği sonucu almak istiyor’ diyor.

EKONOMİDEN ŞİKAYETÇİ AMA...

İkinci durağımız Akbelen Mahallesi. Tablo burada da pek değişmiyor. Ekonomi vatandaşın gündeminden çıkmıyor. Akbelen Mahallesi ise yine yoğun olarak işçilerin ve emekçilerin yaşadığı mahallelerden biri. Mahallede bir kahvade Şehmuz Beyazgiyik ile sohbet ediyoruz. Bozgeyik tereddütlü bir seçmen Ancak AKP’den tam olarak vazgeçmemiş. Şöyle anlatıyor:

-AKP kötünün iyisi, versek bir türlü vermesek bir türlü. İktidara geldiği ilk 10 yıl iyiydi ama sonra pek iyi gitmedi. AKP-Erdoğan hükümetini bu zamana kadar destekledim. Tek adam hamlesi kesinlikle yanlış, Irak ve Suriye’nin halini gördük ve bu ülkeler gibi olmak istemiyoruz.

Ekonomi meselesine ilişkin ne düşünüyorunuz?

-Emekliyim 2000 TL maaş ile kıt kanaat geçiniyorum. Evimiz var, o da olmasa hiç geçinemezdik. 2 tane öğrenci okutuyorum, eğitim masrafları falan da girince geçim iyice zor oluyor. Fabrikalar kurup işsizliği azaltacaklarına daha fazla işsiz ordusu oluşturdular. Dediğim gibi kötünün iyisi, herhalde yine AKP’ye veririz.

‘KİM GELİRSE GELSİN EKONOMİYİ DÜZELTEMEZ OYUN AKP’YE’

Bir yan masa da bulunan Ali Kılıç’ın yanına geçiyoruz. 65 yaşında, emekli olduğunu söylüyor. AKP’yi ve Erdoğan’ı destekleyeceğini söyleyen Kılıç, “AKP tekrardan kesinlikle kazanacak. Bende onu benimsiyor, kendime daha yakın hissediyorum oyumu tekrar ona vereceğim. Tabi ekonomini kötüye gittiğini hepimiz biliyoruz. Kim gelirse gelsin ekonomi kötüye gidiyor’’ diye de belirtiyor.

BAHÇELİ’Yİ DESTEKLEMEK DAVAMIZA TERS

Akbelen Mahallesinde mahalle aralarında dolaşmaya devam ederken İsmini paylaşmak istemeyen bir vatandaşa seçimleri soruyoruz. ‘‘Kim bunları desteklemezse hemen vatan haini, FETÖ’cü diyorlar’’ diye ekliyor ve devam ediyor,  ‘‘Bu yüzden oy vereceğim partiyi de ismimi de açıklamak istemiyorum. Ama şöyle bir şey var, İŞKUR televizyon kanallarında 19 Bin kişi işe aldıklarını söylüyor. Mahallemizde İŞKUR’a çok fazla üye var ama kimse işe giremedi. Kimleri alıyorlar işe ? Gidip Suriyeli kimliği mi çıkartalım. Türkiye’de adalet falan kalmış değil’’ diyor.  Karşılaştığımız bir başka genç ise ‘ Bahçeli’ye çok öfkeliyiz çok’’ diyerek başlıyor sözlerine. İsmini vermek istemediğini dile getiriyor, soruyoruz neden diye? ‘‘Mahallede tanıyorlar beni. Bir dönemde Ülkü Ocaklarında aktif bir şekilde çalışma yürütüyordum. İsmin girilmezse daha iyi olur’’ diyor. Seçimlerde hangi partiyi destekleyeceksin diye soruyorum İYİ Parti diyor” Bahçeli gerçekten de ne yaptığını bilmiyor. Onu desteklemek artık bizim davamıza çok ters. Bundan böyle ne olacak bilmiyorum ama umarım memleket iyi olur’’ diyerek bitiriyor sözlerini.

AKP’Lİ SEÇMEN: ŞEKER FABRİKASINI NİYE SATTI?

22 yaşında olan Muhammet Kaan Yalçın da işsiz bir genç. İŞKUR’a  başvurmuş. Hâlâ beklemede. Seçimlerde oyunu Erdoğan ve AKP’ye vereceğini belirtiyor. Yalçın işsiz, ekonomiden rahatsız. Şeker Fabrikalarının satılından hoşlanmamış ancak bütün bunlara rağmen oy verdiği partiden de vazgeçmemiş. Şöyle anlatıyor:

AKP her şeyi yaptığı ama işsizlik sıkıntısını çözemedi. Şeker fabrikalarının satışı da hata. Niye satıyor ki işsizlik daha da çoğaldı. İşsizliğin önlenmesi için meslek kursları açılması lazım. Eğitim sistemininde de düzenleme yapılması gerekiyor.

İŞSİZ AMA EKONOMİNİN İYİ OLDUĞUNU SÖYLÜYOR

Cumali Baş ve Bülent Bolat’ın yanına geçiyoruz. Cumali Baş işsiz olduğunu söylüyor. Baş Erdoğan’a oy vereceğini söylüyor. İşsiz olduğu halde ekonominin gidişatından memnun olan Baş, yardımlarla geçindiklerini belirtiyor. Baş şöyle diyor: Oğlumun adı bile Recep Tayyip Erdoğan Baş. Bir adam bu var başka yok. Gerisi hikaye, abdest almayı bilmiyorlar. Ekonomi ise çok iyi. Hastane yaptılar, gidip sıra beklemiyorsun. Eşim mülteci, Suriyeli hem ben sosyal yardımlaşmadan maaş alıyorum hem de eşim, bu şekilde geçiniyoruz. AKP-Erdoğan kaybederse eğer, savaş çıkar. Karşı saftaki babam olsa bile öldürürüm...

MERSİ’DE KANAL İSTANBUL ÖVGÜSÜ

Bülent Bolat Toroslar Müftülüğünde çalışıyor. AKP’de olsa MHP’de olsa oy vereceğini söylüyor ve devam ediyor, “Bu partilerden daha iyisi yok. Kanal İstanbul’u kapatanlara, köprüyü yıkanlara mı oy verelim. 100 yıldır bu ülkeyi yönetemeyenlere mi verelim? İyi Partiden de bir şey olmaz, rotadan çıkıp kayboldular. Onların peşinden gidenler sağcı mağcı olamaz’’ diyor.

ÖNCEKİ HABER

İtalyan komünistlerinden hükümet krizine tepki

SONRAKİ HABER

Suudi Arabistan'da kadınlar ehliyetlerini almaya başladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...