Denizli’de Evrensel Gazetesi ile dayanışma etkinliği

Emek Partisi Denizli İl Örgütü ve Emek Gençliği "Evrensel Gazetesi İle Dayanışma Günü" etkinliği düzenledi. Denizli Kitap Kurdu Kafe'de gerçekleştirilen etkinliğe Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan'ın yanı sıra CHP ve HDP’den siyasi parti temsilcileri, BES, DİSK Enerji Sen, TES-İŞ’den sendika temsilcileri, gençler ve vatandaşlar katıldı. Basının üzerinde oluşturulan baskıya karşı 22 yıldır yayın hayatını sürdüren Evrensel Gazetesi'nin önemli bir misyon yüklendiğinin altını çizen katılımcılar, 24 Haziran seçimleri öncesinde siyasal bir dönüşüm planlandığını ve buna izin vermemek adına mücadelenin her zamankinden daha önemli olduğunun altını çizdiler.

Etkinliğin açılış konuşmasında Türkiye’nin basın özgürlüğü sıralamasında 157. sıraya gerilediğini ve yaklaşık 150 gazetecinin tutuklu bulunduğunu hatırlatan Hilmi Mıynat; “Tüm bu baskılara rağmen ısrarla gazetecilik yapmaya çalışan, halkın haber alma hakkına sahip çıkan ve bu cesareti gösterebilen birkaç gazeteden biri olan Evrensel Gazetesi ile dayanışmak için bir aradayız” dedi. İktidarın gazetecileri tutuklayarak, muhalif basın organlarına yüklü para cezaları keserek halkın haber alma hakkını, düşünce ve ifade özgürlüğünü gasp ettiğinin altını çizen Mıynat, medya patronlarının dahi bu baskılara direnemediği bir ortamda muhalif gazetelerin nasıl ayakta durduğunu Bertolt Brecht’in ‘Dayanışma’ şiirinden alıntılarla ifade etti.

Nazım Hikmet’in ölüm yıldönümünde gerçekleşen etkinlikte lise öğrencisi Mustafa, Nazım Hikmet’in ‘Güneşi İçenlerin Türküsü’ şiirini okuyarak dünya şairini ölüm yıldönümünde saygı ve sevgiyle andığını söyledi.

GÜRKAN: BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ HERKESİN MESELESİDİR

Etkinlikte basın özgürlüğü ve 24 Haziran seçimlerine dair konuşma yapan Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, “Basın özgürlüğü sadece gazetecileri ilgilendiren bir mesele değildir. Her şeyin tekleştirilmeye, faşizmin koşullarının inşa edilmeye çalışıldığı bir ortamda herkesin meselesidir. Ortadogu'da oynanan kirli savaş oyunlarını da, yurtlarda, vakıflarda yaşanan istismarları da, Kemal Kurkut'un öldürülmesinin vahşi yönünü de gazeteciliği gerçeğin rehberliğinde yapan gazetecilerden öğrendik. Basın özgürlüğünün ayaklar altına alındığı bu dönemde ise gerçek habercilik yapmanın koşulları ortadan kaldırılıyor. Bütün medya organlarının tekleştirildiği bir dönemde, Doğan medya grubunun satılması da medya üzerindeki tekçi, yasakçı operasyonun devamıdır” şeklinde konuştu.  ‘Akp  ve Erdoğan yönetiminin sadece yasamayı, yürütmeyi, yargıyı, askeri ve sivil bürokrasiyi kendisine bağlamakla kalmadığını, toplumsal yaşamı, günlük yaşantıyı da kendine göre düzenlemeye çalıştığını’ ifade eden Gürkan: “ Kadınların kaç çocuk doğuracağından, gençlerin kadın-erkek nasıl oturacağına kadar karar vermeye çalışıyor. Emek Partisi olarak, geniş bir demokrasi cephesini inşa etmenin koşullarını aradık ve çağrılarımızı buna göre yaptık. Gelinen noktada, seçim barajının yıkılması, Kürt sorununun çözümü, Türkiye'nin demokratikleşmesi meselelerinde kritik önemde olduğunu düşündüğümüzden HDP'ye ve Demirtaş'a oy istiyoruz.” dedi. 24 Haziran seçimlerinden sonra Akp ve Erdoğan kaybetse dahi Türkiye bir cennet bahçesine dönmeyeceğini belirten Gürkan: “ Bunu da biliyoruz. Onun için seçimden sonra da mücadeleyi ve demokrasi cephesini büyütmenin olanaklarını artırmalıyız. 24 Haziran sonrasında da demokratik bir Türkiye için ortak bir mücadeleye, hangi görüşten hangi ideolojiden olursa olsun ayırt etmeden emekçiler, öğrenciler, kadınlar, ezilen halklar olarak hep birlikte devam edeceğiz.” diyerek 24 Haziran sonrasına da dikkat çekti. (Denizli/EVRENSEL)