Bayhan: Ekonominin düze çıkmasının tek yolu tekellere dur demek

Gazeteci İskender Bayhan Seçim Özel’e konuk oldu, Zeliş Irmak’ın sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyarbakır mitinginden enflasyondaki artışa kadar gündem başlıklarını değerlendiren Bayhan, Erdoğan’ın açıklamalarının Kürt sorununa ilişkin çözüm beklentilerini tamamen ortadan kaldırdığını ifade etti.

Konuşmasına Evrensel muhabirlerinin miting alanına alınmamasını eleştirerek başlayan İskender Bayhan, “Makbul kabul edilenler dışındaki gazeteciler sanırım Diyarbakır mitinglerinde alana alınmıyor ve nabız tutamıyorlar. Bu yüzden ancak miting alanı çevresinde nabız tutabildik” dedi.

‘KÜRT SORUNUNU TERÖR SORUNU İLAN ETTİ’

Miting nedeniyle kentte olağanüstü güvenlik tedbirleri alındığına da dikkat çeken Bayhan, “Zaten OHAL var memlekette, pratikte sıkıyönetim uygulandı” dedi. Erdoğan’ın Diyarbakır’daki konuşmasını da yorumlayan Bayhan, “Daha önce kente gittiğinde kardeşlik, demokratik haklar konusunda mesajlar verirken, son birkaç dönemdir ‘Ezeceğiz, bitireceğiz’ diyor. Kürt sorununu terör sorunu olarak ilan etti. Bunun dışındaki sorunları da çözdüğünü söyleyen bir Erdoğan var. Çok açık bir meydan okumayla gidiyor oraya. Kayyım atamalarından milletvekillerinin tutuklanmasına kadar her şeyi savunuyor. Demirtaş’ın da cezaevinden çıkamayacağını açıkça söylediği bir konuşma yaptı” dedi.

‘ERDOĞAN’IN KONUŞMASI TOPLU İĞNE UCU KADAR UMUT OLMADIĞINI GÖSTERDİ’

Erdoğan’ın kullandığı sert söylemin halkı korkutma amacı taşıdığını da söyleyen Bayhan, “Bölge halkını sürekli, korku ve baskı ile hizaya getirme konusunda Erdoğan’ın baskısı var. Konuşmalarında umut, kardeşlik, diyalog yok. Erdoğan bu mesajları vermek yerine özellikle muhafazakar duyguları temel alıp olabildiğince saldırgan konuşuyor. Olağan koşularda AKP ve Erdoğan’ın bölgeden ne kadar oy alabileceği belli. Baskıyla sandık üzerindeki denetim ve gücünü artırmayı hedefliyor. Bir süredir Kürt sorununda yumuşama olacağı beklentileri de vardı. Diyarbakır mitingi toplu iğne ucu kadar umut olmadığını gösterdi” dedi.

Sert söylemlerin AKP’ye kazandırmayacağını ifade eden Bayhan, “Bu söylemlerin genel seçimler için bir karşılığı olabileceğini düşünmüyorum. Ancak bu belli sayıda seçmenin sandığa gitmesini engelleyebilir. Yoksa seçmen tercihleri açısından ters teper. Diyarbakır’da miting alanına gelen kalabalığın duymak istedikleri bu değildi. Bu yüzden miting alanından erken ayrılmaya başladılar” dedi.

‘ERDOĞAN’IN ‘BEN ÇÖZECEĞİM’ DEDİĞİ FATURANIN EMEKÇİLERE ÇIKARILMASIDIR’

Enflasyondaki artışı da yorumlayan Bayhan, “Erdoğan’ın ekonomiye ilişkin hiçbir söylemi, enflasyon, dolar ve diğer alanlarda gerçeği yansıtmıyor. Bu yüzden iki söylemleri var: Biri, ‘Biz gidersek daha kötü olacak’; diğeri ‘Edoğan seçilir ve mecliste AKP çoğunluğu alırsa her şey düzelecek’. Bu gidişatı söylemlerle engelleme şansı yok. Hemen herkes ‘Türkiye hızla krize sürükleniyor’ tartışması yürütüyor. Erdoğan’ın ‘Ben çözeceğim’ dediği de bütün faturayı işçi ve emekçilerin sırtına yıkmaktır. ‘Dış güçler’ söylemi de etkili oluyor ancak bence kısa sürede etkisini yitirecek” ifadelerini kullandı.

‘TEK GERÇEK ÇÖZÜM TEKELLERE ‘DUR’ DENİLMESİ’

İskender Bayhan, muhalefet partilerinin ekonomiye ilişkin çözüm önerilerini de değerlendirdi:
“CHP siyasette yaşanacak normalleşmeyle rahatlama sağlanacağını vadediyor. HDP ise ekonomide daha halkçı bir söylem kullanıyor. Ancak gerçek çözüm Emek Partisi bildirgesinde bence. Türkiye’de ekonominin işçi ve emekçiler açısından düze çıkabilmesinin tek koşulu tekellere dur diyebilmektir. Yerli ve yabancı uluslararası tekellerin egemenliği sonlandırılmalıdır. Bu olmadan Türkiye ekonomisi geçici rahatlamalar yaşasa da gittikçe zaman açısından daha daralan sürelerle krizlere sürüklenmesi kaçınılmazdır.” (Evrensel Web TV)

Seçim Günlüğü (4 Haziran 2018)-Parlamenter sisteme geçiş nasıl olacak?