28 Mayıs 2018 23:21

Aladağ’da sorunların çözümü için adım atılmadı

Aladağ yurt yangını davası avukatlarından Evren İşler ile davayı konuştuk.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

Aladağ davası avukatlarından Evren İşler, Aladağ’da sorunların devam ettiğini ve bu sorunların çözümü için hâlâ bir adım atılmadığını ifade etti.
Adana’nın Aladağ ilçesinde, 11’i çocuk 12 kişinin yaşamını yitirdiği, 24 öğrencinin de yaralandığı yurt yangını ile ilgili davanın 6. duruşması geride kalırken, Sosyal Haklar Derneği (SHD) avukatlarından Evren İşler ile davayı konuştuk. Davanın kamusal, laik eğitim talebi açısından kritik noktada olduğunu ifade eden İşler, Aladağ’da sorunların çözümü için hâlâ bir adım atılmadığını ifade etti.

Bu duruşmaya istenen yeni bilirkişi raporunun gelmesi bekleniyordu ancak bu rapor gelmedi. Raporun önümüzdeki duruşmada gelmesi bekleniyor. Raporun davanın gidişatı açısından nasıl bir önemi olacak? 
Önceki raporu hem biz, hem sanık müdafileri ağır şekilde eleştirdi ve mahkeme yeni bir heyetten bilirkişi raporu alınmasına karar verdi. Ama şuna dikkat etmek gerekir: Raporun kendisi delil değildir, delillerin değerlendirme aracıdır. Bu rapora dayanılarak verilmiş tahliye kararları var. Buna da dikkat çekmek gerekir.  

‘ALADAĞ’DA HER ŞEYİ GÖSTERMELİK YAPMIŞLAR’

Siz olası kasıt diyerek sorumluluğun değerlendirilmesi açısından yeni bir rapor talep ediyorsunuz ancak iddianame taksir diyor. Mahkeme de buna uygun olarak sorumluluğun değil kusurun tartışıldığı bir rapor talep ediyor. Bu konuyu açar mısınız? 
Taksirde dikkat ve özen yükümlülüğünüze aykırı davranırsınız. Tipik örneği trafik kazasıdır. Dikkat yükümlüğünüz vardır. Buna aykırı davranırsanız taksirden söz edilir. Hekimseniz size gelen hastayı tedavi etmiyorsanız ve ölüyorsa bu ihmali davranışla öldürmedir. Bir anda dikkatiniz dağılıyorsa ve ölüme sebep oluyorsanız bu taksirdir. Ancak Aladağ yangınında bu söz konusu değil. Taksir kadar hafife alınacak bir eylemler dizgisi yok burada. Denetiminden tutun, yurdun açılışına kadar bir çok şey mevzuata aykırı. Bina imar mevzuatına aykırı ve kaçak kat da var. Denetimler düzgün şekilde yapılsaydı zaten ruhsatsız bir binada faaliyet izni verilmezdi. Ancak faaliyet izni verilmiş, faaliyetler uzun süre devam etmiş. Denetimlerin her biri kağıt üzerinde usulen yapılmış ve bunlar gerekli birimlere gerekli şekilde gönderilmemiş. İşleyişte bir hafife alma hali var. Denetimle ilgili yaptıkları tek doğru şey denetimleri yapılması gereken tarihlerde yapmaları. 6 ayda bir yapılmış ancak onlar da tamamen göstermelik. Yine altını çizmekte fayda var: Bütün önlemler alınır, yine de yangın çıkar ve birileri kurtarılamaz ise taksirden bahsedilebilir ancak Aladağ yangınında böyle bir şey yok.

‘AİLELERİN BU YURDA MECBUR BIRAKILDIĞI ORTADA’

Yurt müdürü duruşmada köylerde okul, ilçede yurt olmadığı için öğrencileri bizzat kendisinin bulduğunu söyledi. Bu konu hakkındaki yorumunuz nedir?
Her ne kadar sanık oldukları aşamadan itibaren bunu reddetseler de hem aileleri bu yurda yönlendirdiklerini, hem de öğrenci topladıklarını biliyoruz.“Bir komisyon kararı var. Kendi istekleri ile yolladılar. İsteseler Kozan’a yollayabilirlerdi” deniyor ama Kozan’a gönderebileceklerine dair bu karar ailelere kesinlikle tebliğ edilmemiş durumda. Şu çok net görülüyor bu yurt, cemaat faaliyetleri için kurulmuş. Usulsüz para toplamışlar, her şey usulsüz. Kamu görevlilerinin “Burası iyi bir yurt, zaten başka bir yer yok. Buraya vermek istemiyorsanız ev tutun” beyanları, ailelerin buraya mecbur bırakıldığını ortaya koyuyor.  

‘SORUNLARI DEVLET ÇÖZSÜN Kİ İŞ CEMAATLERE KALMASIN’

SİZ SHD olarak ailelerle birlikte köye yol yapılması ve okulun açılması için girişimleriniz oldu. Bu konuda nasıl bir cevap aldınız?
Köylerde zaten ilkokul vardı. Okullar bu sene birleştirildi. Artık köylerde ilkokul da yok. Köylerdeki bütün sosyal hak ihlalleri devam ediyor. Halihazırda verilen sözlere rağmen hâlâ yol yok. Geçtiğimiz günlerde bir vatandaş hastalandı. Yaşananlar gerçekten trajik. Ambulans yola çıkamıyor. Ambulans bulunuyor bu sefer telefon çekmiyor. Hasta bir vatandaş köyün dışındaki yola çıkıp ambulans beklemek zorunda kaldı. Ambulansla gitti, iğne verdiler ancak köyde iğne yapacak kimse yok. Aynı ulaşım sorunları devam ediyor. İnsanların eğitim hakkına ulaşması neredeyse imkansız bu köylerde. Bu sorunların devlet tarafından çözülmesini istiyoruz ki iş cemaatlere kalmasın. Ancak ailelere husumetle davranıyorlar. İl Milli Eğitim Müdürünün “Çocuklarınızı nereye gönderirseniz gönderin yanacaktı.” şeklindeki beyanları da sağ kalan çocuklar için hiçbir şey yapmayacaklarını gösteriyor.

Sonraki duruşma 7 Eylül’de. Duruşma için bir çağrınız var mı?
Aladağ davası kamusal, laik eğitim hakkının, bu hak için verilen mücadelenin bir parçasıdır. Kamusal laik eğitimin hak olduğuna inanan herkesi bu dosyayı takip etmeye çağırıyoruz. Herkesi laik eğitim için 7 Eylül’deki duruşmaya çağırıyoruz. 

 

ÖNCEKİ HABER

1950 Brezilya: ‘Ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi’

SONRAKİ HABER

İsrail, 'Ermeni Soykırımı'nı tanımayı öngören tasarıyı geri çekti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...