21 Mayıs 2018 23:52

16 Nisan'da ‘Hayır’ diyen Yüreğir'de vatandaşın ortak sorunu ekonomi

Adana'nın Yüreğir ilçesinde Evrensel'e konuşan vatandaşların en büyük kaygısı ekonomi...

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Volkan PEKAL
Adnan KARATAŞ
Adana

Seçimlere 33 gün kaldı. Seçimin nabzını tutmak için Adana’nın Yüreğir ilçesindeyiz. Vatandaşlarla seçimlerle ilgili değerlendirmelerini ve beklentilerini konuşacağız. 

Bölge illeri ile Ceyhan, Osmaniye, Kozan gibi çevre il ve ilçelerden göç alan Yüreğir, 1 milyon 753 bin seçmeni ile altıncı büyük ilimiz olan Adana’nın en büyük ikinci ilçesi. 1 Kasım 2015 seçimlerinde AKP ve MHP’nin Adana’daki oy oranı yüzde 56.4’tü. Referandumda ise bu sonuç terse dönmüş, Adana 58.2 ile hayır demişti. Yüreğir’den de 16 Nisan’da yüzde 52 ile ‘hayır’ sonucu çıkmıştı. 

Şimdi 24 Haziran seçimlerine giderken dolaştığımız Yüreğir’in emekçi mahallelerinde yaşayanların en büyük kaygısı ekonomi. Hayat şartlarının gittikçe kötüye gittiğini söyleyen emekçiler, işsizliğin en büyük sorunlardan biri olduğunun altını çiziyor. Bu tabloyu düşünerek sandığa gideceğini söyleyenler de var, “AKP’ye basıp geçeceğim” diyenler de. CHP’li seçmen arasında baraj altında kalmaması için HDP’ye oy verilmesi gerektiği fikri güçlü yer tutuyor. 

ZORLUKLAR ‘FIRINLI OCAĞI’ DA SATTIRIYOR

Serinevler Mahallesi’nde bir kıraathanedeyiz, genç işçilerle konuşuyoruz. Çalıştıkları fabrikada AKP’ye ilginin az olduğunu söylüyorlar: “Sadece bizim fabrika mı bilmiyoruz. Ama bizim fabrikanın bir özelliği yok. Her kesimden insan var. Biz de böyle ise genelde de böyledir.” İşsizliğin yüksek olmasının AKP’ye ilgiyi düşürdüğünü ekleyen işçi, “Keyfi alınan kararlar da bunda etkili. Arabalarda cam filmlerinin yasaklanması o zaman çok tepki topladı. OHAL’le alınan keyfi kararlar da bunda etkili. İnsanların malına el koyabiliyorlar” diye konuşuyor. 

Ekonomideki gidişata ilişkin konuşan işçilerden biri, çalıştıkları fabrikada ücretlerin düzenli yatırılıyor olmasının bile çok önemli bir artı olduğunu aktarıyor. Maaşlarının dolar karşısında ezildiğini ifade eden işçi, “Ev geçindiren işçiler için çok zor. Alışveriş yatığımız her şeye zam geldi” diyor. Bir başka işçi “Bazen de beklenmedik masraflar çıkıyor. Bebeğim var. Gece hastalanınca hastane masrafı çıkıyor. Cebimde para yoksa kredi kartı ile ödüyorum. Sürekli borç ile geçiniyoruz. Bazen kredi, bazen eşimizin altınını satıyoruz, bazen fırınlı ocağı” diye araya giriyor. 

RAMAZANDA BÜYÜK SOFRALARA DEĞİL, İŞÇİNİN SOFRASINA BAKSINLAR

En çok merak edilen konulardan biri MHP’den İYİ Partiye geçişlerin oranı. İlk konuşan işçi sözü alıyor: “MHP’lilerde İYİ Partiye yöneliş var. CHP’lilerde Demirtaş ve HDP’ye oy verecek olanlar da var. HDP’nin barajı geçmesi önemli. HDP’lilerde de ikinci tura kalırsa Muharrem İnce’ye oy verecek olanlar da var. İkinci turda OHAL’i ve tek adam yönetimini kaldırmayı vadedene oy verecekler. Fabrikada çoğunluk tek adam yönetimine karşı.”

Ekonominin büyüdüğü söylemleri de onun için inandırıcı değil: “7.4’lük büyümeye inanmıyoruz. Ramazanlarda büyük sofralara değil, çat kapı gidecekleri bir işçinin sofrasına otursunlar. Bizim için büyüyen bir şey yok.” 

AKP’Lİ SEÇMEN: YANLIŞ DA ÇOK

Bir başka kıraathaneye gidiyoruz. Hemen kapının önündeki masada koyu bir seçim sohbeti var. Bizi de buyur ediyorlar. 38 yaşındaki Sedat Akkaya, elektrikçi. Sandığa gittiğinde çok düşünmesine gerek kalmayacağını dile getiren Akkaya, “AKP’ye ve Erdoğan’a verip çıkacağım” diyor. Doların durumunu, enflasyonu ve işsizliği sorduğumuz Akkaya, “Sorunların büyük ölçüde dış kaynaklı olduğunu” düşünüyor ama ekliyor: “Yanlışlar da var. Taşeron işi çok yanlış. İşçinin alacağı parayı taşeron alıyor. Sigortasız çalışma çok yüksek. Çıksın bunu söylesin. Vergi dengesini söylesin. Az kazanandan az alsın. Bunlar yanlışlar. Yanlış çok.”

Dolardaki yükselişe de dikkat çeken işçi, “Bir aday ‘Doları şu şekilde çözeceğim, bir daha yükselmeyecek’ desin tüm benliğimle oy vereceğim. Türkiye’de 100 senedir zam oluyor, dolar yükseliyor” diyor.

‘ET FİYATLARI NEDEN YÜKSEK’ TARTIŞMASI 

Hükümetin ekonominin 7.4 büyüdüğü açıklamasına inandığını, insanların yaşam standartlarının arttığını söyleyen Akkaya’ya bir başkası “Emekçi et yiyemiyor” diye müdahale ediyor. Akkaya ise evinin yakınındaki kasabın müşterilerinin yoğun olduğunu belirterek “Millet çok et yiyor. O yüzden et fiyatları yükseliyor. Satış oluyor kasap düşürmüyor” diye ısrar ediyor. Ancak çok et tüketildiği fikri masada kabul görmüyor. 

‘BİR YEVMİYE İLE 4 TÜP DOLDURKEN 1’E DÜŞTÜ’

48 yaşındaki İnşaat İşçisi Halil Çakmak ise Akkaya’nın aksine et yiyemediklerini söylüyor. OHAL’le birlikte Bölge’de insanların hayvanları yaylaya bile çıkaramadığını belirterek, “Samanı, mısırı, mercimeği, pirinci bile dışarıdan alıyoruz. Dışarıya borcumuz çok. Ekonomi kötü gidiyor. Üç hastane, iki köprü yapmayla olmuyor. İstihdam yaratmaları gerekir” diyor. 

Ekonomideki kötü gidişat ona işsizlik olarak yansımış. “İnşaatta çalışıyorum. Tüm yıla vurursan ayda ortalama 15 gün çalışabiliyorum. İnşaata gelip iş arayanların sayısı arttı. İnşaat sektörü şişti. Çimento, demir fiyatları arttı. Milletin cebinde para yok. Yapılan evler elde kalıyor” diye anlatıyor. Her geçen zaman fakirleştiğini dile getiren Çakmak, “Eskiden bir yevmiyemle 3-4 tane tüp doldururken şimdi bir tane dolduruyorum. Benzin, mazot başını almış gidiyor. Bu da her şeyi etkiliyor” diye yakınıyor. 

AY BAŞINDA MAAŞ ALIYORUM, 6’SINDA BİTİYOR

Serinevler Mahallesi’nde aynı cadde üzerinde ilerliyoruz. Bir başka kıraathanedeyiz...

28 yaşındaki Metin Gündoğan ile konuşuyoruz. Başlarken “AKP’ye vermeyeceğim kesin” diyor ama kime oy vereceğine de karar vermemiş. “Meral Akşener bir şey yapabilecek gibi görünüyor” diye düşünüyor. Özel bir şirkette güvenlik görevlisi olan Gündoğan, AKP’ye tepkisinin nedenini ise “1700 lira maaş alıyorum. Ayın 6’sında maaş aldım, bugün cebimde 5 lira yok. Buradan hesap et. Hepsi borca gitti” diye açıklıyor. 

‘İŞSİZLİK YÜKSEK, BU SANDIĞA YANSIYACAK’

Üç çocuğunun ikisinin okuduğunu dile getiren Gündoğan, “En  kötü yağ 30, 10 kg deterjanın en kötüsünü al 22-25 lira arası. Bulaşık deterjanını merdiven altı alıyoruz. Büyük boy şampuan 17 lira. 75 lira elektrik, 4 tane birikmiş su borcu var, ödeyemiyoruz. Allah’tan kesmiyorlar” diyor. Asgari ücrete gelen zammın çoktan kaybolduğunu ifade eden Gündoğan, “Benim giderlerimi düşürsünler ücrete zamma da gerek yok” dedi. 
Gündoğan’a göre bu tablo AKP’nin oylarını düşürecek: “İşsizlik yüksek. Kalıcı iş yok. Gençlerin çoğu boş geziyor. Çocuklar hep kahvede oturtuyor. Bu sandığa yansıyacak...”

EMEKLİLER BİN LİRAYA KANMAYACAK

65 yaşındaki İşçi Emeklisi Ahmet Doğu da emeklilerin her gün gelen zamlar altında ezildiğini söylüyor. Ramazan gelmeden 21 kaleme zam geldiğini ifade eden Doğu, “Tavuk 12 liraydı, 20 liraya çıktı. Kırmızı etin adını bile anmıyoruz. Emekli maaşı açlık sınırının altında. Alınca ay sonunu göremiyoruz” diyor. 1400 lira aylık aldığını ifade eden Doğu, hükümetin emeklilere verdiği bin lira bayram ikramiyesinin seçim yatırımı olduğunu belirterek, “Onu vermesin maaşlarınızı en az 2 bin lira yapsın. Faturaları ödeyemiyoruz. Ev kira olsa zaten bittik” diye konuşuyor. 
7,4 büyüme rakamlarını hatırlatan Doğu, “Hani emekçiye, emekliye yansıdı mı? Domates, salatalık 3-4 lira, muz 7 lira, et 50 lira” diyor. Büyükşehir Belediyesinden emekli olan Doğu, “Bizim zamanımızda taşeron yoktu. Sendika TİS imzalardı, yüzde 40-60 zam alırdık. Sosyal haklarımız, yakacak, yiyecek yardımı vardı” diyerek, AKP döneminde bu hakların azaldığını söylüyor. 

Herhangi bir partiye üye olmadığını söyleyen Doğu, “Emekliyi, işçiyi kim savunuyorsa ona vereceğim. CHP, İYİ Parti, Saadet halkın sorunlarına eğiliyor. Cumhurbaşkanlığında Muharem İnce’ye vereceğim” diyor. İkinci turda HDP ve CHP seçmeninin birlikte hareket etmesi gerektiğini dile getiren Doğu, seçim güvenliğinin ve sandık görevlisi olmanın önemine dikkat çekiyor.

ÖNCEKİ HABER

Onur Kocamaz: Pir Sultan'ın Hızır Paşa’ya başkaldırışıdır bağlama

SONRAKİ HABER

Çiğli halkı: Ekonomi iyiye gidiyorsa biz niye göremiyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...