22 Mayıs 2018 00:31

ABD'de eğitimciler, öğrenciler, çalışanlar birlikte örgütleniyor!

ABD’de özellikle son iki yıldır eğitim alanında sendikalaşma faaliyetleri hız kazanıyor. 

Fotoğraf, Sens-uaw Öğrenci Sendikası Facebook Sayfasından alınmıştır

Paylaş

Ekim KILIÇ
New York

ABD'de geçtiğimiz birkaç ay içerisinde ilk ve ortaöğretimden eğitim emekçileri Arizona, Batı Virginya, Kentucky ve Oklahoma’da eyalet çapında grevler örgütlediler. Ardından Kuzey Karolinyalı öğretmenler de ücretlerinin arttırılması talebiyle bir günlük iş bıraktı. Üniversiteler ise bu resmin diğer yarısını oluşturuyor. Özellikle araştırma görevlileri ve öğretim asistanları başta olmak üzere, ABD’li üniversiteli bilim emekçileri sendikalaşma hakları için birçok önde gelen üniversitede iş bırakma, grev ve direniş gibi eylem biçimlerini hayata geçiriyorlar. Geçtiğimiz yıl en bilinenler arasındaki Yale Üniversitesi yüksek lisans öğrencileri de, 14 gün boyunca açlık grevi yaparak üniversiteyi sendikalarıyla anlaşmaya zorladılar.

ÇALIŞMA KOŞULLARI, SİGORTA, ÜCRETLER

Türkiyeli akademi çevrelerince bilinen New York’lu New School ve Columbia Üniversitelerindeki mücadeleler de ABD’deki durumu gözler önüne seriyor. Akademi dünyasında gerek bilimsel niteliği ile, gerekse özgürlükçü değerleri ile tanınan üniversitelerdeki mücadelelerde grev ve işgal eylemlerini örgütleyen öğrenciler ve emekçiler çalışma koşullarının kötülüğünden, sigortalarının karşılanmamasına ve geçimlerini sağlayacak yeterli kaynak sağlanmamasına kadar birçok konuda sıkıntı çekiyor. 

26 Nisan’da 4 günlük greve giden Columbia Üniversiteli asistanlardan sonra 8 Mayıs’ta New School’lu asistanlar da greve çıktı. 

New School’da öğrenciler de, işten çıkartılan kafeterya işçilerinin geri alınması talebiyle 1 Mayıs’ta kafeteryayı işgal etti.

Üniversite yönetimi “mali önlemler”i gerekçe göstererek işçiler yerine öğrencileri daha ucuza çalıştırmayı hedefliyordu. Bu şekilde işten çıkarılan Unite Local 100 Sendikası üyesi işçiler ile dayanışmak için başlatılan mücadele hâlâ devam ediyor. 

Kafeterya çalışanlarının işlerinin güvence altına alınmasını, ücretlerin artırılmasını, işçi çocuklarına New School’da okumalarını kolaylaştırmak için üniversite harçlarında ayrıcalık tanınması, Mali İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Steve Stabile’in istifası ve kafeteryada işçi-öğrenci kontrolü talepler arasında yer alıyor. 

İŞÇİ VE ÖĞRENCİLER EVRENSEL’E KONUŞTU

Konuştuğumuz öğrencilerden Psikoloji Bölümü 1. Sınıf Öğrencisi Sam (19), işgalin ilk gününden beri kafeteryada olduğunu, işçilerle bir aile gibi olduklarını belirtiyor. New School Üniversitesi Yöneticisi David Van Zandt’in kafeteryaya uğrayıp taleplerini karşılayacaklarını belirttiğini ancak sonrasında hiçbir şey yapmadığına dikkat çekiyor.

Kafeterya işgalinden 4 ay önce işlerinden açığa alındığını belirten ve 2 yıldır kafeteryada çalışan Aşçı Michael Brown (56) sendikalarının sözleşmeleri yenilemek için mücadele ettiğini ancak herhangi bir cevap alamadıklarını söyledi. Brown kafeterya işgalini şaşkınlıkla karşılamış, “Hz.Musa’nın denizi ikiye ayırması gibi bir mucize” olarak nitelendiriyor öğrencilerin eylemini. Öğrencilere müteşekkir olduğunu ekleyerek onlara ödevlerinden ve derslerinden geri kalmamaları istiyor. 

Sendikalarının ise işgali olumlu karşıladığını, onlar için her desteğin önemli olduğunu eklerken, kafeteryada işçi-öğrenci kontrolü için komite kurulması konusuna ise şüpheli yaklaşıyor. 

Bunun kulağa hoş geldiğini ancak bambaşka ve uzun bir uzlaşma sürecini de beraberinde getireceğini belirterek halihazırda işlerine geri dönmeleri ve aynı imtiyazları geri kazanmalarının uzun bir süre alacağını ifade ediyor. 
Brown, kendi mücadelelerine denk gelen asistan grevini de ayrı bir mücadele olarak görmüyor, birbirlerini desteklediklerini belirtiyor. 

ASİSTANLARIN GREVİ GERÇEĞİ ORTAYA SERDİ

8 MAYIS’ta başlayan ve 1 hafta süren asistan-araştırma görevlisi grevi bir özel üniversite olan New School Üniversitesinin kamuoyunda sosyal adalet konusunda aldığı tutumun, aslında göründüğü gibi olmadığını gösterdi. SENS-UAW (New School’un Öğrenci Sendikası) çatısı altında örgütlenen asistanlar, ücretlerinin arttırılmasını, tam sağlık güvencesi ve standart iş yükü gibi belli başlı talepleri var. 

SENDİKAYI KABUL ETMEK ZORUNDA KALDILAR

Ekonomi Bölümü Doktora Öğrencisi Srishti Yadav (25) sendikalaştıklarında yönetimin asistanlara “Sizi işçi kategorisinde görmüyoruz, çünkü çok para kazandırmıyorsunuz, bu yüzden sendikalaşma hakkınız yok” dediğini aktarıyor. NLRB’den (Ulusal Emek İlişkileri Kurulu) sendika olarak tanınma aldıktan sonra ise New School yönetimi NLRB’nin kararını kabul etmek zorunda kalıyor. 

Aynı bölümden Doktora Öğrencisi Daniel Younessi de (30) üniversitedeki ilk iki döneminde hiçbir yardım almadığını, üniversitede aldığı ve verdiği derslere ek olarak haftada 20 ila 30 saat arası okul dışında öğretmenlik yapmak zorunda kaldığını ifade ediyor. Bu nedenle sendikanın bir ihtiyaç olduğunu söylüyor.

ÜNİVERSİTENİN REKLAMI İÇİN KULLANIYORLAR

Ekonomi Bölümünden Yüksek Lisans Öğrencisi Patrick Mokre de (25) New School’un piyasa imajının “aktivist” olduğunu, hatta geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen bir sendika protestosunun fotoğraflarını “Ne kadar özgürlükçü bir üniversite” olduklarını göstermek için kullandıklarını belirtiliyor. Mokre, New School öğrencilerinin genelde farklı sol görüşlerden geldiğini ancak talepleri için birleştiğini ifade ediyor. 
Yadav ise dayanışmanın yeterli olmadığı görüşünde. Yönetimi baskılamak için öğrenciler, asistanlar ve diğer öğretim görevlileri arasında iletişimin güçlendirilmesi gerekteğine inanıyor. 

Son olarak Younessi ekliyor: “ABD’de eğitim sektöründeki atmosfer mücadelemizi etkiliyor ve bizim mücadelemiz de bu atmosfere katkıda bulunuyor”

COLUMBIA ÜNİVERSİTESİ YÖNETİMİ ‘TRUMPİZMDEN MEDET UMUYOR

Yine özel bir üniversite olan Columbia Üniversitesinin asistanları da ücretlerinin yükseltilmesi ve imtiyazlarının iyileştirilmesi talebiyle 26 Nisan’da 4 günlük greve çıktı. Telefonla görüştüğümüz Columbia Üniversitesi Yüksek Lisans Öğrencileri-UAW Üyesi Öğrenci Rosalie Ray (31) yaptıkları grevin yüzde 93 katılımla güçlü bir şekilde gerçekleştiğini ve ellerini güçlendirdiği söyledi. 

Columbia Üniversitesinin üniversite emekçilerine yönelik tutumlarında kötü bir üne sahip olduğunun altını çizen Ray, sendikayla görüşmeleri boyunca Columbia Üniversitesi yönetiminin Donald Trump’ın arkasına saklandığını ekledi. Buna göre üniversite yönetimi, kamu sektöründe sendikal örgütlenmenin zorlaştırılmasını öngören ve ABD Yüksek Mahkemesinde görülen bir davanın sonucu, üniversite asistanlarının sendikalaşmasını tanımamaya neden olabilir. 

ÖNCEKİ HABER

İstanbul Emniyet Müdürlüğü işgali davasında 10 ağırlaştırılmış müebbet

SONRAKİ HABER

Onur Kocamaz: Pir Sultan'ın Hızır Paşa’ya başkaldırışıdır bağlama

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...