Dayanışma ürünü ‘Frekans’ yayında

Dilek OMAKLILAR
İzmir

Kolektif bir çalışmanın ürünü olan “Frekans” isimli dizi internette yayımlanmaya başladı. Dizinin yönetmenliğini ise Yaşar Üniversitesi Radyo Televizyon Sinema Mezunu İrem Özyürek üstleniyor. Öğrencilik yaşamında “1. Derece" ve "Susuz Yaz’ın İzinde” belgesellerine imza atan Özyürek, “Susuz Yaz’ın İzinde” belgeselinde Metin Erksan’ın “Susuz Yaz” filminin çekildiği Bademler köyüne, yaklaşık 50 yıl sonra giderek oradaki köylülerle filmin izini sürmüştü.

İZMİR’İN İLÇELERİNDE ÇEKİLDİ

Özyürek şimdi ise yeni bir projeyle karşımızda. Ocak ayında çekimlerine başlanan, Mordoğan’dan Buca’ya kadar İzmir’in çeşitli ilçelerinde çekilen “Frekans” dizisiyle. İnternet’te yayın hayatına başlayan ve cuma günleri yayımlanan “Frekans”a dair İrem Özyürek’le sohbet ettik. Özyürek, “Sadece bizim gibi düşünene değil, bizim gibi düşünmeyenlere de bir şeyleri sorgulatmak istiyorum. Rahatsız olduğumuz konulara dair daha söyleyecek çok sözümüz var” diyerek projelerinin amacını anlatıyor.

‘DUYARSIZLAŞMAYA DEĞİNDİM’

Daha çok insanların yaşamlarına değinen konuları tercih ettiğini söyleyen Özyürek, dizide insanların bazı olaylar karşısında duyarsızlaşmasına ve duyarsızlaştırılmasına odaklandıklarını dikkat çekiyor. Özyürek, “Hikaye distopya ancak günümüzdeki olaylardan etkilenen bir konusu var. Biraz insanların duyarsızlığına değindim. Örneğin 10 Ekim Katliamı’nı ele aldık. Artık gündemimizden düşüyor gibi. Ya da Soma Katliamı’nın davalarının takibi sadece ailelere kaldı. Aslında duyarsızlaşma meselesine baktığımızda buna duyarsızlaştırılma hali diyebiliriz. Bunda ise medyanın etkisi büyük. Dizide buna dair ufak da olsa bir eleştirimiz var. Propaganda dizisi değil sonuçta, alt metinde var” diyerek izleyenlerde bir duyarlılık oluşturmaya çalıştıklarını ifade ediyor.

‘MÜCADELE EDİYORUZ’

Teknik anlamda da kendi koşullarını yaratarak böyle bir projeyi var eden ekip yaklaşık 10 kişiden oluşuyor. Bu dizide birlikte üretmenin ve emek vermenin karşılıklı olarak çok şey kattığını söyleyen Özyürek, bu emeğin karşılığını bulacağının inancında. Setlerde çalışma koşullarının ağırlığına değinen Özyürek, bunu aşmanın yolunun ise örgütlü mücadeleden geçtiğini vurguluyor. Dizi sektöründe cinsiyetçi yaklaşımların varlığına dikkat çeken Özyürek kadınların bu sektörde cinsiyetçi yaklaşımlara karşı mücadele ettiğini ifade ediyor.