15 Mayıs 2018 09:53
Son Güncellenme Tarihi: 15 Mayıs 2018 13:10

Dink davasının 73. duruşması görüldü

Hrant Dink suikastına dair kamu görevlilerinin yargılandığı davanın 73. duruşmasında İstanbul İl Jandarma görevlilerinin sorgularına devam edildi.

Fotoğraf: Cansu Pişkin/EVRENSEL

Paylaş

Cansu PİŞKİN
İstanbul

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davanın 73. duruşmasında İstanbul il jandarma görevlilerinin sorgularına devam edildi. Duruşmalar 17 Mayıs Perşembe ve 18 Mayıs Cuma günleri de devam edecek.

Hrant Dink’in öldürülmesinde sorumluluğu bulunan Emniyet, İstihbarat ve Jandarma görevlilerinin yargılandığı davanın 73. duruşması Çağlayan’daki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Tutuklu sanıkların mazeret bildirerek katılmadıkları duruşmada bir kısım tutuksuz sanık ile taraf avukatları hazır bulundu.

BİR SORU İKİ AYRI CEVAP

Duruşma, dönemin İstanbul Jandarma İstihbarat Görevlisi Astsubay Emre Cingöz’ün sorgusu ile başladı. Cingöz, cinayetin işlendiği dönem Bölücü Örgüt Faaliyetlerinde (BÖF) PKK’den sorumlu Avrupa yakası unsur komutanı olarak görev yapıyordu. Dink Ailesi Avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, Cingöz’e cinayetin işlendiği gün telefonun Pangaltı’da sinyal vermesinin nedenini sordu. Cinayet günü Beyoğlu’da görevde olduklarını ifade eden Cingöz, soruya ilk önce Atatürk Kültür Merkezinin arkasındaki otoparktan aracı aldıktan sonra geçiş güzergahının Dolapdere yönünden Tarlabaşı’ya doğru olduğunu söyledi. Bakırcıoğlu’nun soruyu tekrarlaması ve sinyalin Pangaltı’dan geldiğini hatırlatması üzerine Cingöz beyanını değiştirerek “Personeli metroya bırakmış olabilirim” yanıtını verdi.

‘RAPOR HAZIRLANMIŞTIR AMA BİLGİM YOK’

Dönemin İstanbul Jandarma İstihbarat görevlisi Yüzbaşı Muharrem Demirkale, duruşmaya tutuklu bulunduğu Ankara Sincan Cezaevinden SEGBİS ile bağlandı. Bakırcıoğlu Cingöz’e, cinayet günü olaydan sonra Emre Cingöz, Metin Canbey, Ali Barış Sevindik ve Ali Fuat Yılmazer ile telefon konuşmalarının içeriğini sordu. Demirkale, “Dink cinayeti ile ilgili konuşmuşuzdur, bilgi almaya çalışıyordum” dedi. Bakırcıoğlu Cingöz’e, “Bu tür cinayetlerde rapor hazırlanır mıydı? Dink cinayeti ile ilgili hazırlanmış mıydı?​” diye sordu. Demirkale, “Kesinlikle bilgim yok ama hazırlanmıştır” yanıtını verdi. Bakırcıoğlu, Dink öldürülmeden önce hakkında dava açıldığını ve adliyeler önünde eylemler, protesto gösterileri olduğunu hatırlatarak “Jandarma bunlara hiç müdahale etmedi mi?​” diye sordu. Demirkale ise BÖF’te olması nedeniyle bu tür olayların görev alanı olmadığını ve böyle bir olayı takip etmediğini söyledi. Dava sanıklarından Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi Okan Şimşek'in cinayetten sonra İstanbul'a tayin olduğunu anımsatan Demirkale, o dönem İstanbul Jandarma Komutanı olan Ünal Karaosmanoğlu'nun kendisine Şimşek ile ilgili bildiklerini sorduğunu söyledi. Şimşek'i dürüst biri olarak tanıdığını söyleyen Demirkale, “Karaosmanoğlu, Okan Şimşek'in Ermeni diasporasından para aldığını söyledi” diye konuştu.

CİNAYETTEN SONRAKİ GÖRÜŞME DİNK İLE İLGİLİ DEĞİLMİŞ

Daha sonra dönemin İstanbul Jandarma İstihbarat görevlisi Albay Ali Barış Sevindik’in sorgusuna geçildi. Sevindik, o dönemki çalışma alanının misyonerlik adı altındaki faaliyetler olduğunu söyledi. Sevindik, Dink'in yargılandığı sırada adliye önündeki eylemleri takip etmediklerini, Hizb-ut Tahrir ve Gülen cemaati gibi sağ grupların faaliyetlerinin takip ettiklerini anlattı. Avukat Bakırcıoğlu Sevindik’e, cinayet günü dönemin emniyet müdürü Adil Serdar Saçan ile 20 dakikalık görüşmesinin içeriğini sordu. Sevindik ise Dink ile ilgili olmadığını savundu. Sevindik’in cinayetten sonraki gün de (20 Ocak) dönemin emniyet müdürü Adil Serdar Saçan ile 620 dakika telefonla görüştüğü biliniyor. Sevindik’in ardından dönemin İstanbul Jandarma İstihbarat görevlisi Astsubay Yavuz Karakaya’nın tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile sorgusu yapıldı. Karakaya da Dink'in yargılandığı davalar öncesindeki eylemleri çalışma alanı olmadığı için takip etmediklerini söyledi. Bakırcıoğlu Karakaya’ya cinayet işlendikten sonra telefonla görüştüğü Muharrem Demirkale ile ne konuştuklarını sordu. Karakaya, “Hatırlamam mümkün değil ancak değerlendirme yapabilirim. Muhtemelen cinayetle ilgili bilgi almak için aramıştır.” dedi.

{{352428}} 

ÖNCEKİ HABER

15 Mayıs Dünya İklim Günü'nde dünya tablosu 'karamsar'

SONRAKİ HABER

4 kişilik madenci ailesinin aylık gıda harcaması 1.575 TL'ye yükseldi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...