Camiler kışla, minareler süngü!

MGK’nın şubat ayı toplantısında alınan kararların ayrıntıları AKP hükümetinin önümüzdeki dönemde Kürt sorununu ‘terörle mücadele’ konseptinde değerlendirmeye devam edeceğini ve daha da ötesi toplumun birçok kesimini savaşın bir parçası haline getirme niyetinde olduğunu gözler önüne seriyor. Son MGK toplantısında onaylanan ‘Terörle Mücadele Strateji Belgesi’nde din adamlarının ‘terörle mücadele’de aktif olarak kullanılması ve camilerin ‘bu mücadelenin’ önemli bir parçasına dönüştürülmesine ilişkin kararlar dikkat çekiyor.  

Kürtlerin Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için başlattığı ‘sivil itaatsizlik’ eylemleri sürerken, AKP Hükümetinin ise ‘Sivillere de askeri görevler yükleme’ tutumu sürüyor. Hükümetin Şubat 2011 tarihinde, önce Emniyet Müdürleri, daha sonra Valiler ve son olarak da, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı toplantılarıyla netleştirdiği stratejiyi 24 Şubat 2011 tarihindeki MGK’da karar altına aldığı ortaya çıktı. Sabah Gazetesi, 24 Şubat 2011 tarihinde yapılan son MGK toplantısında karar altına alınan 121019 sayılı Terörle Mücadele Strateji Belgesi’nin ayrıntılarını yayınladı. MGK’da kabul edilmesinden sonra sınırlı sayıda kuruma gönderilen belgede, “Kamuoyu yoklamalarıyla halkın nabzının an be an tutulması, çocukların terör konulu eğitim faaliyetleriyle bilinçlendirilmesi, camilerin ve din adamlarının terörle mücadelede bilinçlendirme çalışmalarına etkin katılımının sağlanması ve terör örgütüne karşı kooperatifler kurulması” gibi kararlar yer alıyor.

AKP’DEN ‘TOPYEKÜN SEFERBERLİK’

Kararların ayrıntılarına bakılınca hükümetin sorunu çözecek demokratik adımlar atmak yerine  sorunları iyiden iyiye derinleştirecek ve tüm toplumsal kesimleri bugüne kadar ısrar edilen ve hiçbir çözüm sağlamayan ‘terörle topyekün mücadele’ konseptine dahil etmek istediği anlaşılıyor.  ‘Terörle Mücadele Strateji Belgesi’nde yer alan kararlara göre, “Terörle mücadelede bilimsel araştırmalara özel önem verilecek. Üniversiteler konuyla ilgili araştırmalarında desteklenecek. Bu çerçevede düşünce kuruluşlarından da faydalanılacak. Ayrıca STK’larla da iş birliği yapılacak. Kamuoyu yoklamalarıyla halkın nabzı an be an tutulacak. Bölgeye yönelik politikalarda bu araştırmalar temel alınacak.”

AKİL ADIMLARI DA KULLANACAKLARMIŞ!

Kararın ayrıntılarında “Bölgede akil adamlar olarak bilinen önemli isimlerin süreçte etkin olmaları sağlanacak. Ayrıca terörle mücadelede eğitime özel önem verilecek. Bölgede okuma-yazma kursları yaygınlaştırılacak. Kardeş okul kampanyaları, turistik, sportif ve kültürel faaliyetler desteklenecek” ifadeler yer alıyor.

AŞİRETLERDEN YARARLANILACAK

‘Terörle mücadelede en önemli yaklaşım değişikliği güvenlik politikalarının terörü besleyen sebeplerle mücadele üzerine kurulacak olması. Güvenlik politikalarında gençlerin dağa çıkmasını engelleyici önlemlere öncelik verilecek. Bu arada aşiretler arasında kan davalarının son bulması sağlanacak, aşiretlerin terörle mücadeleye katkı sunmaları sağlanacak’ ifadelerinin yer aldığı belgede aşiretlerin bu ‘katkısı’nın ne olacağına ilişkin netlik olmasa da bunun koruculuğun yaygınlaştırılmasının ve korucu aşiretlerin arttırılmasının zeminini hazırlayacağı görülüyor.

‘BÖLGE’DEKİ İMAM SADECE İMAM DEĞİLDİR’

Belgede en dikkat çekici bölümler ise imamlar ve camilerin etkin olarak görevlendirilmesine ilişkin bölümler. Belgede şu ifadelere yer veriliyor; “Bölge illerinde din motifinin etkin olduğu gerçeğinden yola çıkılarak Diyanet İşleri Başkanlığıyla ortak çalışma yapılacak. Din adamlarını bilinçlendirmede daha aktif görev yapacak. Kadınlara kadın din görevlileri ulaşacak. Bu arada terörün etkin olduğu iller kademelendirilecek, buna göre il kurullarında önlemler alınacak.”

AKP Hükümetinin bir diğer ‘önlemi’ de kooperatifleri yaygınlaştırmak. Kararda “Terörün hedefindeki bölgede ekonomik altyapının güçlenmesi için yatırımlar desteklenecek, tarımsal üreticilerin örgütlenmesi yönünde kooperatifçilik teşvik edilecek. Bu arada şehit aileleri de unutulmayacak. Şehit aileleri, gaziler ve terör mağdurlarına yönelik iyileştirici tedbirler alınacak” deniliyor. (HABER MERKEZİ)

KARARLAR O ŞİİRİ HATIRLATTI

MGK toplantısında alınan son kararlardaki ‘imam ve cami’ vurgusu ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Kürt sorununa ilişkin politikasında camilere özel önem vermesi akıllara Başbakan’ın 12 Aralık 1997’de Siirt’te bir miting okuduğu şiiri getirdi. Şiir nedeniyle Erdoğan bir yıl hapis cezasına çarptırılmış ve 26 Mart 1999 günü Pınarhisar Cezaevine girmişti. Erdoğan ceza infaz yasası gereği 4.5 ay kaldığı hapisten 24 Temmuz 1999’da çıkmıştı.

Erdoğan’ın okuduğu şiir şöyleydi; “Minareler süngü, kubbeler miğfer Camiler kışlamız, mü’minler asker Bu ilâhi ordu dinimi bekler Allahu Ekber, Allahu Ekber”