08 Mayıs 2018 13:32

5 barış akademisyeni mahkemeye çıktı: Eleştirimiz ifade özgürlüğüdür

2 mahkemede 5 barış akademisyeni hakim karşısına çıktı. Savunma yapan akademisyenler 'Çağrımız barış, eleştirimiz ifade özgürlüğüdür' dedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Barış Akademisyenleri hakim karşısına çıkmaya devam ediyor. Bugün 2 mahkemede 5 akademisyen hakim karşısına çıktı. Savunma yapan akademisyenler bildiride barış çağrısı yaptıklarını söylerken, devlete yönelik eleştirilerin de ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için “Terör örgütü propagandası” ile suçlanan akademisyenlere yönelik davalar Çağlayan’daki İstanbul Adliyesinde 36. ve 37. Ağır Ceza mahkemelerinde devam etti.

Bianet’in haberine göre 36. Ağır Ceza Mahkemesinde (ACM) İstanbul Üniversitesinden Emekli Doç. Dr. İnci Özkan Kerestecioğlu, Öğr. Gör. Biriz Gonca Berksoy ve Prof. Dr. Tülay Erkan’ın ikinci duruşmaları görüldü. Yazılı savunmasını mahkemeye sunan Berksoy, suçlamaları reddederek derhal beraatini talep etti ve sözlü olarak şunları söyledi:

“Bildiride şiddetin durdurulması, sorunun diyalog ve barış ile çözümü çağrısı vardır. Barış talebi dile getirilirken devletin politikaları eleştirilmektedir. Ancak eleştiri Türkiye yasaları ve uluslararası tanımlamalara göre, ifade özgürlüğü kapsamındadır.”

Mahkeme İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılarak bir önceki celsede istenen belgelerin sorulmasına, 13. ACM’den gelen müzakere cevaplarını incelemeleri için avukatlara süre verilmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 6 Kasım saat 09.00’da görülecek.

‘ÜLKENİN YURTTAŞI OLDUĞUM İÇİN İMZALADIM’

Prof. Dr. Tülay Erkan da savunmasında “Metin hükümete, devlete Kürt sorunu konusunda eleştiri ve taleplerini sunuyor, çözüm olarak diyaloğu öneriyor, hükümet politikalarını eleştiriyor. AİHM siyasilere yönelik eleştirilerde ifade özgürlüğü alanının genişlediğini söylemektedir. Suçun teknik anlamda unsurları oluşmamıştır” dedi.

Kerestecioğlu da savunma yaptı ve “Bu metni imzaladım. Bu ülkenin yurttaşı olduğumu, acılara sessiz kalmanın beni suçların ortağı yapacağını düşündüm. Aynı toplumda yaşadığımız için, toplumu bölmemek gerektiğine inandığım için sokağa çıkma yasağının olduğu dönemde arkadaşlarını, annelerini, babalarını, çocuklarını kaybeden insanları yok sayamadım. Orada olan insanların tek suçu orada olmak. Devletin görevi o insanların güvenliğini sağlamak” ifadelerini kullandı.

Erkan ve Kerestecioğlu’nun da duruşmaları 6 Kasım’a ertelendi.

37. ACM’de ise Işık Üniversitesinden Prof. Dr. Hacer Ansal ve Kadir Has Üniversitesinden Doç. Dr. M.B. ilk duruşmalarına çıktı. Duruşmalara 30 Ekim’de devam edilmesine karar verildi. (HABER MERKEZİ)