01 Mayıs 2018 23:14

Hangi eksende bir araya geleceğimizin yanıtı 1 Mayıs'ta

Nilgün Tunçcan Ongan, İstanbul 1 Mayıs'ını yazdı: Mücadelenin ruhuna uygun olarak işçiler ve emekçiler taleplerini dile getirdi.

Fotoğraf: Serhat Çağdaş/AA

Paylaş

Nilgün TUNÇCAN ONGAN

İstanbul Maltepe’de yapılan 1 Mayıs mitingindeyiz. Olabildiğince kalabalık ve coşkulu. İşçiler, emekçiler... Farklı siyasi çevrelerden insanlar alanda yerini almış. Özellikle İnşaat İşçileri Sendikası’nın sendika hakkı ve iş cinayetlerine karşı baretlerini yere vurarak yaptıkları protesto, katılanların ilgisini çekiyor ve desteğini alıyor. Hemen her kortej işçileri selamlayarak yürüyor. Son günlerin baş konularından biri üniversitelerin bölünmesi de alana taşınan sorunlardan... Üniversite öğrencileri “üniversiteler bölünmesin” talebini dile getiriyor. Hem sendika kortejindeki kadınlar hem de kadın örgütleri aktifler ve renklerini veriyorlar. OHAL’e, KHK ile ihraçlara, sendika karşıtlığına, grev karşıtlığına, basına yönelik baskılara ilişkin iktidarın tutumuna ise inanılmaz bir tepki var.

Erken baharların 'yalancı baharlara' dönmemesi için…

Kimi çevrelerin Maltepe’deki kutlamaya ilişkin “mücadele kaçkıncılığı” suçlamalarının hiçbir gerçekliği yok. Aksine tam da mücadelenin ruhuna uygun olarak işçiler ve emekçiler taleplerini dile getiriyor. Örneğin sendikal hakların gasp edilmesine ve sendikasızlaştırmaya burada dikkat çekiliyor. Kıdem tazminatının kaldırılmak istenmesine tepki de büyük. Özel istihdam bürolarının yol açtığı ağır sömürü de 1 Mayıs’a taşındı. Bu mücadeleden kaçmak değil. Çünkü mücadele ancak somut talepler etrafında olabilir.

1 Mayıs'ın coşkusu ve özgüveniyle 24 Haziran'a yürüyelim

En önemlisi de erken seçimle birlikte daha da yüksek sesle dile getirilen birleşme ve ortak taleplerde buluşma tartışmalarının yanıtını veriyor 1 Mayıs meydanı. Derdi olan, herkesin buluşabileceği en geniş eksenin sınıf ekseni ve sınıf mücadelesi olduğunu söylüyor. Zira derdi olan çok fazla işçi ve siyasi kesim var. Bunların oluşturabileceği en geniş mutabakat, emek ve sınıf ekseninde gerçekleşebiliyor. Bu alanın en önemli göstergesi de demokrasi mücadelesinin de, hak hukuk mücadelesinin de sınıftan ve sınıf mücadelesinden bağımsız düşünülemeyeceği, bunun dışında olamayacağı.

İşçi ve emekçiler için 1 Mayıs, bir günle, bir mitingle bitecek bir gün değil. Evet talepler ve talep oluşturmak önemli, ancak 2 Mayıs’tan itibaren bu taleplerin gerçekleşmesi için mücadeleyi daha da büyüterek devam etmek gerekiyor. Somut talepleri hayata geçirecek bir mücadele önemli. Malum önümüzdeki seçim süreci de düşünüldüğünde, bu tutumu sürdürmek gerekiyor.