28 Nisan 2018 00:18

Kayıt dışı mülteci işçi sayısı nasıl 52 olur?

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresinin yayımladığı 2017 faaliyet raporu Türkiye’de mülteci işçilerin nasıl kayıt dışı sömürüldüklerinin de itirafı gibi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Ercüment AKDENİZ

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün yayımladığı 2017 faaliyet raporu çeşitli yönleriyle basında haber konusu oldu. Raporda geçen veriler, (diğer başlıklar bir yana) Türkiye’de mülteci işçilerin nasıl kayıt dışı sömürüldüklerinin de itirafı.

Raporda, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, 2017 yılı için toplam 52 iş gücü istismarı tespit etmiş. Çeşitli gazetelerde bu durum, “iş gücü istismarında tırmanış” ya da “iş gücü istismarı 7’ye katlandı” şeklinde yorumlandı. Çünkü Göç İdaresi bu oranı 2013’te “sıfır” olarak kaydetmiş ve yıllar içinde artarak gelen rakam 2017’de 52’ye ulaşmıştı. Oysaki bu tablo gerçek değil! Çünkü mülteci nüfusun iş gücü istismarındaki rakam bırakalım 52’yi, yüz binlere ulaştı.

‘İş gücü istismarı’ denen şey sendikasız, sigortasız, düşük ücretle ve işçileri yasa dışı olarak uzun saatler boyunca çalıştırmaksa ve yeri geldiğinde tezgah başında küfrü, dayağı, binbir eziyeti eksik etmemekse; Türkiye’de 1 milyona yakın mülteci işçi zaten bütün bu rezillikleri yaşıyor.  

Dolayısıyla Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün tespit ettiği 52 rakamı, bize bir başarıdan çok, Türkiye’de kayıt dışı işçi çalıştırmaya ne kadar göz yumulduğunun resmini gösteriyor. Ayrıca yüz binlerce mülteci işçinin izbe atölyelerde en kötü koşullarda ve kayıt dışı çalıştırıldığı apaçık ortada iken sadece 52 vaka tespit etmiş olmak, patronlara nasıl göz kırpıldığının da açık bir belgesi.

Göç İdaresi Genel Müdürlüğü raporu biraz daha dikkatle incelendiğinde, mülteci emeği sömürüsüne dair bir başka çarpıcı veriyle karşılaşmak mümkün.  Zira mültecilerin statü başvurusuna konan bariyerler ve “geri kabul antlaşması” ile engellenen göçler, Türkiye’de sıkışıp kalan mültecileri sömürü pazarında tamamen korumasız hale getirdi!

Rapor, 18 Mart 2016 tarihli Türkiye-AB Zirvesi kararlarına atıf yaparak; “Geri kabul işlemleri sayesinde düzensiz geçişler üzerinde caydırıcı bir etki”nin sağlandığını söylüyor. Peki, geçişleri engellendiği için Türkiye’de sıkışıp kalan milyonlarca Suriyelinin ya da mültecinin statü durumu ne?

Rapor bunu da şöyle izah ediyor: “... Yabancılara yönelik oluşturulan ‘Ön Kayıt Sistemi’ uygulaması kaldırılmıştır. 29/11/2017 tarihinden itibaren, geçici koruma talep eden yabancılara öncelikli olarak 30 gün süreli “Kayıt Belgesi” akabinde de ‘Geçici Koruma Kimlik Belgesi’ düzenlenmesine yönelik uygulamaya gidilmiştir...”  Anlayacağınız; Suriye iç savaşının üzerinden 7 yıl geçtiği halde Türkiye’ye sığınmış mültecilere yine “mülteci statüsü” yok, bu statü yine tanınmıyor.

Özetin özeti: Geri kabul anlaşması ile statüsüz bir yaşam kıskacı arasında kalmış mülteciler, kayıt dışı çalıştırılmaya devam ediyor. Bu durum da en çok katmerli kazanç sağlayan patronların işine geliyor.

ÖNCEKİ HABER

‘Bölünmeden ziyade nitelikli eğitim verilmeli’

SONRAKİ HABER

Van, Antep, Diyarbakır'da seçim değerlendirmeleri

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...