20 Nisan 2018 14:04

Levent Tüzel: En geniş demokrasi ortaklığı için çalışıyoruz!

Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel, AKP-MHP ittifakının erken seçim kararı sonrası yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Türkiye 24 Haziran’da jet hızıyla erken seçime gidiyor. Erken seçim kararı Meclisten geçtikten sonra YSK seçim takvimini açıklayacak. AKP bir yandan da ittifak ve cumhurbaşkanlığı seçimi için uyum yasalarını çıkarmaya hazırlanıyor. Önceki gün açıklama yapan AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, uyum yasalarının çıkarılacak bir KHK ile yürülüğü gireceğinin sinyallerini verdi. Yaşanan gelişmeleri değerlendiren Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel, ekonomi, iç ve dış politikada yaşanan gelişmelerin erken seçim kararında etkili olduğunu söyledi. Tüzel, “Erken seçim gerekçesi olarak beka sorunu diyorlar. Beka sorunu değil, Erdoğan’ın koltuk sorunu var” dedi. Demokrasi güçleri ile görüşmeler yapmaya başladıklarının da altını çizen Tüzel, “HDP ile Haziran hareketi ile görüşmeler var. Partimizin de içinde olduğu Demokrasi İçin Birlik’in 24 Nisan için bir çağrısı var. Partimizin, en geniş demokrasi ortaklığı yaratmak üzere, çalışmaları artacaktır” diye konuştu. 

‘BEKA SORUNU, ERDOĞAN’IN KOLTUK SORUNU’

Erken seçim neden bu kadar erken sorusuna yanıt veren Tüzel şunları söyledi: “Erken seçimi hepimizin bekliyorduk. Çünkü bu şekilde götüremeyecekleri çok açıktı. Yani bir taraftan savaş hali, öte taraftan OHAL ile yönetilen bir ülke. Ekonomik göstergelerde tamamen dibe vurma hali var. Bu aslında çıkmazın itirafı. Tek adam yönetiminin, sandıklardan da çıkarak halkın üstüne basa basa, -görünüşte halkın onayı alınarak- keyfince sürdürülmesi. Muhalefetsiz istikrarsız bir şekilde istedikleri gibi at oynatma olanağına bir an önce ulaşmak istiyorlar.” 
İktidarın alelacele aldığı seçim kararından önce yapılan düzenlemeleri  de hatırlatan Tüzel, “Zaten temiz bir seçim olmayacağı, adil bir seçim olmayacağı her halükarda belliydi. Yakınlarda ittifak yasasıyla düzenlenmiş olan seçim yasasındaki değişiklikler de buna ilişkin bir içerikteydi. Suriye ve Ortadoğu’daki gelişmeler, savaş hali, FETÖ, benzeri operasyonlar terör korkuluğu salınması; bunlar işin bahaneleri. Aslında ülkenin beka sorunu değil Erdoğan rejiminin koltuk sorunu, iktidar sorunu, onun bekası sorunu var. Zaman geçtikçe bunun daha da güçleşeceğinin farkındalar. Bunu Bahçeli çok açık şekilde itiraf ediyor” diye konuştu.

‘OHAL’DE NE YAPMAK İSTEDİLER DE YAPMADILAR?’

Erdoğan’ın yaklaşık 2 yıldır OHAL altında ülkeyi yönettiğini hatırlatan Tüzel, “Zaten iki yetki ellerinde. KHK ile Meclisİ devre dışı bıraktılar. Bütün ülkenin üretim mekanizmalarını kendilerine bağladırlar, devlet bürokrasisini de öyle. Özgürlüklerin çiğnendiği, medyanın tek elde toplandığı, insanların görevlerinden alındığı, en küçük eleştirinin hakaret, terör propagandası olarak suçlanıp mahkum edildiği, başta HDP olmak üzere diri muhalefetin susturulduğu milletvekilliklerinin düşürüldüğü böyle bir süreç...  Yargısını ,üniversiteleri, eğitimi, sağlık sistemini bütün yaşam alanlarını iki dudağının arasına bağlayan sistem neye çözüm oldu? Buna rağmen iktidar panik halinde” ifadeleri kullandı. 

‘ORTAK MÜCADELE ÇOK ACİLLEŞMİŞTİR’

HDP ve CHP’den yapılan “Hodri meydan” açıklamalarına da değinen Tüzel, “Mesele bu sürecin iyi örgütlenmesidir. ‘Hodri meydan’ demek yetmeyecektir, ‘Biz hazırız’ demek yetmeyecektir. Sandıklara sahip çıkmak kadar milyonlarca gönüllüyle bu işe seferber olmak gerekir” dedi. Tüzel devamında şunları söyledi: “Seçimleri bir şeyin sonu bir şeyin başlangıcı görmek değil, iktidarın tehdidi altında boş vaatlerden etkilenen halk yığınlarının birlikte mücadeleyi sürdürebilmesi ve partimiz başta olmak üzere bütün demokrasi güçlerinin adalet ve demokrasi paydası altında ortak mücadelesiyle bu arayışa yanıt vermesi, bu arayışın önüne düşebilmesidir. Bugün ihtiyaç budur. Yani birlikte mücadele ve ortak hareket çok daha acilleşmiştir.”

ADALET, DEMOKRASİ VE BARIŞ ORTAK PAYDA OLMALI

Ortak mücadele çağrısı yapan Tüzel, “Başta Meclisteki muhalefet partileri ve Meclis dışındaki bütün muhalefet partileri, ‘Başkanlık rejimi ülke için bir felakettir, bu ülkenin dokusuna uymamaktadır’ diyen bütün güçlerle ortak bir mücadele zeminini oluşturmalı. Nedir bu ortak payda? Adalet ve demokrasi. Ayrımcılık, eşitsizlik yerine hak eşitliği. Savaş arayışları yerine barış arayışları. Bütün bunlar için özgürlük ortamı. Böylesi bir anlayışla herkes kendi önceliklerini bir kenara bırakarak demokrasi çıtası ya da çatısı altında birleşerek ortak hareket etmeli. Ayrı ayrı adaylar çıksa da bu adayların hepsinin ortak bir noktaya vurması gerekir” şeklinde konuştu.

1 MAYIS SEÇİMLER İÇİN DE KRİTİK BİR EŞİK 

1 Mayıs'ın yerel seçimlere giderken önemli bir durak olduğuna vurgu yapan Tüzel, “Bu süreç içerisinde OHAL gerekçe gösterilerek bir çok grev ertelendi. Önümüz 1 Mayıs. Grev hakkından insanca yaşamaya, iş cinayetlerinden eğitim hakkına her alanda acil yüksek sesli ifade edeceğimiz talepler var. Seçim sürecinde bu kuşatma karşısında sadece işçi sınıfı talepleri değil bütün ezilen, sömürülen savaşla birbirine karşı düşmanlaştırılan bütün halk kesimleri açısından bir mücadele günü olabilmeli. Bütün bunlardan dolayı bu 1 Mayıs kritik bir nokta. 60 gün kısa bir süreç. Bu gidişata hayır diyen, durdurmak için mücadele eden ve demokratik bir ülkeye kavuşmak isteyen; seçimleri de bunun bir aşaması olarak, bir basamak olarak gören güçler açısından ortak paydada bir araya gelmek gerekiyor” diye konuştu.

‘BASKIN SEÇİM, PARTİMİZ EMEP İÇİN DE DARBE NİTELİĞİNDE OLDU’

İYİ Parti’nin seçime girememe ihtimali seçimin en çok konuşan konularından bir tanesi. Tüzel, Emek Partisi’nin de seçme giremeyeceğini belirterek şunları söyledi: “Erken seçim bizim için de bir darbe niteliğinde. Partimiz ülkenin yarısından fazla ilinde örgütlenmiş ve seçim yasasının aradığı koşulları taşıyan bir parti olarak çalışmalarını sürdürüyordu. Ancak son iki yıldır özellikle Yargıtay üzerinden olmadık düzenlemeler, müdahaleler, itirazlar nedeniyle ve ilçe seçim kurulları eliyle bize çıkartılan güçlükler neticesinde seçime girebilen partiler arasında gösterilmiyoruz. Bu demek değil ki Emek Partisi’nin bu seçimlerde rolü olmayacak. Başta muhalefet güçlerinin birlikte hareketi olmak üzere bütün emekçi halk güçlerinin acil talepleri etrafında ve demokrasi programı etrafında iddialı, hızlı seferber olmuş bir seçim çalışması yürüteceğiz. Bütün parti örgütlerimize, bütün üyelerimize, işçi iktidarı isteyen, ülkedeki sömürünün, savaşın, eşitsiz koşulların son bulmasını isteyen bütün halk güçlerine çağrımız bu yöndedir.”  (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Sarayköy halkı isyan etti: Toz, toprak içinde kaldık

SONRAKİ HABER

Bölgede sınava girecek olan gençler: Geleceğimizi hiçe saydılar!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...