16 Nisan 2018 10:22

KMO: Bütçe açıkları akaryakıt vergileriyle kapatılıyor

Hükümet, artan akaryakıt fitaylarını dolar kurundaki artışa bağlıyor ancak Kimya Mühendisleri Odası'na göre asıl hedef bütçe açığını gidermek.

Paylaş

Arka arkaya yapılan zamlarla mazotun litresi 5 lira 60 kuruşa liraya, benzinin litresi ise 6 lir 10 kuruşa dayandı. Hükümet bu zamları dolar kurundaki artışa bağladı ancak TMMOB’ye bağlı Kimya Mühendisleri Odası (KMO) bunun gerçeği yansıtmadığını söylüyor: Ham petrolün varil fiyatının 2014 yılından sonra yaklaşık yüzde 60 oranında düştüğünü belirten KMO’ya göre akaryakıt zamlarındaki asıl hedef bütçe açığını gidermek.

KMO tarafından yapılan açıklamada, “Son yıllarda Türkiye’de, enerji tercihleri ve yatırımlarında, küresel sermayenin zorlamaları karşısında bağımsız bir enerji politikası oluşturamamanın sancılarını yaşanmaktadır. Yerli ve milli bir enerji politikası yaratamayanlar, enerji üretimi ve arzını yönetemeyenler, ısrarla ithal kaynaklardan pahalı enerji tercihlerine yönelmişlerdir. Bundan dolayı; bütün bu büyüme savları içerisinde; enerji kullanımını azaltamayan, enerjiyi verimli kullanamayan, yerli ve yenilenebilir kaynaklardan enerji üretemeyen bir ülke olmanın bedelini  her gün enerji fiyatlarına yansıyan zamlarla öder hale geldik. Enerjiyi yönetemeyenler her zaman olduğu gibi çareyi zam yapmakta bulmaktadırlar” denildi.

DÜNYANIN EN PAHALI AKARYAKITI TÜRKİYE’DE

Rafineri çıkış fiyatı, satış fiyatının yaklaşık yüzde yirmisi olan benzin ve motorin üzerinde yüzde 60 dolayındaki fahiş vergiden ve son yıllarda artan dağıtıcı ve bayi kârlarından ötürü Türkiye’nin, dünyanın en pahalı akaryakıtını kullandığı belirtilen açıklamada, “Öyle ki 185 ülke arasında akaryakıtın en pahalı olduğu ülke Türkiye’dir. Akaryakıt fiyatları dünya ortalaması fiyatının yaklaşık iki katıdır. Gelir seviyesine göre de dünyanın en pahalı akaryakıtı Türkiye’de tüketilmektedir” ifadeleri yer aldı.

VERGİLERİN DÜŞÜRÜLMESİ GEREKİR

Hükümetin zamları açıklarken dolar kurundaki artışı gerekçe gösterdiği belirtilen açıklamada şunlar söylendi: “Bu gerekçenin gösterilmesi enerjinin yönetilemediğini ve toplum yararını gözetecek şekilde bir enerji planlaması yapılamadığını gizlemeye yöneliktir. 2008 yılında ham petrol varil fiyatı 150 dolar civarındayken, 2016 yıllarında ise 27 dolara kadar gerilediğinde de ve bugün de 50 dolar civarındaki fiyatlara rağmen akaryakıta haftada iki üç kez zam yapılmaktadır. Özellikle ham petrolün varil fiyatının 2014 yılından sonra yaklaşık yüzde 60 oranında düştüğü buna karşılık ülkemizde bırakın fiyatların düşmesini akaryakıta anılan o yıldan bu yana yaklaşık yüzde kırk zam yapıldığı düşünüldüğünde bütün bu aldatmacaların gerçek olmadığı anlaşılacaktır. Bu olumsuz gidişi durdurabilmek için öncelik ve ağırlığın dışa bağımlılığı artıran, ithalat faturasını yükselten enerji tercihlerinden uzak durulması, akaryakıttaki fahiş KDV ve ÖTV oranlarının düşürülmesi, toplu ulaşım politikalarının benimsenmesi ve akaryakıtın kamu ve bütçe açıklarını gideren bir can (yakan) simidi olmaktan çıkarılması ile mümkündür.” (EKONOMİ SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

‘14 kapasiteli koğuşta 26 kişi kaldı’

SONRAKİ HABER

Galatasaray Futbol Takımı, Suriyeli mülteci çocukları ağırladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...