Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen istifa etti

Eskişehir'de 4 kişinin öldüğü saldırı sonrası protesto edilen Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen istifa etti.

11 Nisan 2018 07:20
Son Güncellenme Tarihi: 11 Nisan 2018 07:32
Paylaş

Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen, görevinden istifa ettiğini açıkladı.

5 Nisan'da 4 kişinin öldürüldüğü Osmangazi Üniversitesi'nin Rektörü Prof. Dr. Gönen, düzenlediği basın toplanısında, "Devletimizin bekası, soruşturmanın selamati ve üniversitem başta olmak üzere devlet kurumlarımızın yıpratılmaması adına, görevimden istifa ediyorum" dedi.

Basına yaptığı açıklamada "Olay sonrasında basında yapılan birçok açıklama gerçeği yansıtmamaktadır. Bu açıklamalarda yer alan
iddialar 15 Temmuz sonrası Kanun Hükmünde Kararnamelerle Üniversitemizden uzaklaştırılan ve FETÖ/PDY terör örgütü üyesi veya bağlantısı olmakla yargılanan kişilere ait taraflı iddialardır" diyen Hasan Gönen şu iddiaları öne sürdü:

  1. 15 Temmuz 2016 sonrası FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibatı, iltisakı veya aidiyeti olduğu iddiaları ile ilgili olarak Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde sadece katil Volkan Bayar’ın ihbarlarına dayanılarak bazı kişiler hakkında soruşturma açıldığı ve işlem yapıldığı iddiası tamamen gerçek dışıdır. Cinayetleri işleyen katil Volkan Bayar da dahil üniversitemize o dönemde verilen tüm ihbar belgeleri dikkatlice incelenmiş ve devletimizin ilgili kurumlarından gelen bilgiler ile birlikte değerlendirme yapılmıştır. Sadece bir dilekçe ile işlem yapıldığı iddiası üniversitemizi olduğu kadar FETÖ/PDY ile mücadelede görev alan devletimizin tüm kurumlarını da töhmet altında bırakan bir tutumdur. Kullanılan bütün deliller devletimizin ilgili kurumları tarafından üniversitemize verilen delillerdir. Üniversitede yürütülen soruşturmalarda katil Volkan Bayar’ın ihbarlarına göre soruşturma açılmadığının en büyük kanıtı Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na ve OHAL Komisyonuna gönderilen soruşturma dosyalarıdır. KHK’lar ile FETÖ/PDY bağlantıları kapsamında üniversitemizden ihraç edilen ve gündemi kendi çıkarları doğrultusunda kullanma çabasındaki kişiler hakkında da sadece katil Volkan Bayar’ın iddia ve ihbarlarına dayanarak hiçbir soruşturma açılmamış olması da bunun bir göstergesidir.
  2. 15 Temmuz 2016 tarihinde devletimizin bütünlüğüne kasteden hain FETÖ/PDY kalkışması sonrasında, tüm kamu kuruluşlarında olduğu gibi kurumumuzda da FETÖ/PDY terör örgütü üyesi veya bağlantısı olmakla suçlanan kamu görevlileri olmuştur. Bu kişilerin ihracı Kanun Hükmünde Kararnameler sonucunda yapılmıştır. Malumunuz üzere, daha sonrasında yapılan düzenleme ile görevlerine dönme noktasında OHAL komisyonları yetkilendirilmiştir. Üniversitemizin ve diğer kurumların bu konuda hiç bir yetkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle basın önünde yapılan bazı açıklamalarda özellikle kişilerin göreve üniversitemizce döndürülmediği iddiası tamamen gerçek dışı bir iftiradır.
  3. Dilekçelerinin işleme konulmadığını iddia eden kişiler hiçbir zaman can güvenliği ve tehdit unsurlarından dolayı mağdur olduklarını belirten bir dilekçe sunmamışlardır. Sunulan dilekçeler katil Volkan Bayar’ın kendileri hakkında ihbarcı olup olmadığı, bilgi-belge istemi, katil Volkan Bayar’ın FETÖ ile ilgili işlem yapılmasını talep eden dilekçelerdir. Bu dilekçelerin tümü kurumumuzca işleme alınmış olup, hepsi için muhatap kişilere cevap verilerek işlemleri yapılmıştır. Halen devam eden işlemler de bulunmaktadır. Katil Volkan Bayar’ın iftira niteliğinde ihbarlarda bulunduğuna yönelik ilk başvuru dilekçesi 27.12.2017 tarihinde Rektörlüğümüze verilmiş olup, katil Volkan Bayar hakkında derhal disiplin soruşturması açılmıştır. Son olarak merhum Yasir Armağan tarafından 23.03.2018 tarihinde verilen şikayet dilekçesi üniversitemizce işleme konmuş ve katil Volkan Bayar ile eşi Saadet Aylin Bayar hakkında soruşturma 27.03.2018 tarihinde açılmıştır.
  4. Katil Volkan Bayar hakkında verilen dilekçelerin işleme konulmadığı iddiası gerçek dışıdır. Tüm başvuruların evrak kayıt işlemleri zamanında yapılmış olup verilen bütün cevaplar, yapılan tüm işlemler belgeleri ile birlikte savcılık, YÖK gibi resmi makamlara iletilmiştir. Ayşe Aypay ve Neslihan Bay, katil Volkan Bayar tarafından kendileri ve eşleri hakkında FETÖ üyesi olmakla suçlandıkları dilekçelere istinaden eşleri Ahmet Aypay ve Yalçın Bay’ın KHK ile görevden alındıklarını beyan etmektedirler. Ancak, devletimizin ilgili kurumlarından kendileri ile ilgili başka bir belge verilmediğinden Ayşe Aypay ve Neslihan Bay’ın halen üniversitemiz öğretim üyesi olarak kurumumuzda çalışmaları ve terfilerinin yapılması sadece katil Volkan Bayar’ın dilekçeleri ile işlem yapılmadığının diğer bir kanıtıdır. Basın kanallarında katil Volkan Bayar’ın ruh sağlığının bozukluğu hakkında açıklamalar yapmalarına karşın, veri tabanlarında Volkan Bayar, Saadet Aylin Bayar, Selahattin Turan, Ahmet Aypay’ın 2016 Kasım ayına kadar farklı zamanlarda, birlikte gerçekleştirdikleri kitap, bölüm yazarlığı, araştırma, sempozyum katılımı, danışmanlık gibi birçok ortak çalışmalar ve işbirlikleri mevcuttur.
  5. Görevi başında şehit olan mesai arkadaşlarımızın cinayete kurban gittikleri anda basın açıklaması yapan Prof. Dr. Ayşe Aypay’ın yönetime karşı içinde tuttuğu kini, öfkeyi öyle bir anda ortaya atabilmesi çok vahim ve düşündürücüdür. KHK’larla üniversitemizden ihraç edilen Ahmet Aypay, Yalçın Bay ve Selahattin Turan ile üniversitemiz öğretim üyesi Prof. Dr. Mesut Küçükkalay, basında ve cenaze töreninde de aynı şekilde yönetime intikam duyguları ile hakaret etmiş, algı yönetimi ile kendilerine fırsat oluşturmak istemişlerdir. Üniversitemiz camiasının ve ailelerin yitip giden dört canın acısını yaşamalarına fırsat vermemişlerdir. Tüm bu yaşananları milletimizin vicdanına bırakıyoruz. Bu kişiler elim olayın yaşandığı andan itibaren planlı bir şekilde davranarak diğer üniversitelerden ihraç edilen ve farklı organizasyonlara mensup kişileri de tören alanına toplamışlarıdır. Böylece toplum algısını yönetmek, infial oluşturmak ve devletimizin FETÖ/PDY ile mücadelesinde haksızlık yapıldığı üzerinden kamu vicdanını incitmek üzere hareket ettikleri açık bir biçimde görülmüştür. Olayın asıl mağduru olan ailelerin acılarından yararlanmak için örgütlü bir biçimde davranmışlar ve bu durum cenaze töreninde merhumların bazı aile yakınları tarafından “şov yapmayın artık acımızı yaşatmıyorsunuz” sözleri ile tepki görmüştür. Üniversitemizden KHK’lar ile ilişiği kesilen Selahattin Turan’ın elim olaydan sonra tekrar gündeme getirdiği Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ile kapatılan Fatih Üniversitesi arasındaki protokol konusu ve tüm diğer iddialar YÖK denetleme kurulu ve yargı makamlarınca incelenerek kurumumuz lehine kapatılmıştır.
  6. Üniversitemiz 15 Temmuz sonrasında üzerine düşen bütün sorumluluğu yerine getirmiş ve yasal çerçevede gerekenleri yapmıştır. Bu elim olayı provoke eden kişilerin amacı, devletimizin terör örgütlerine karşı yürüttüğü mücadeleyi ulusal ve uluslararası boyutta haksız göstermek, devletimizi itibarsızlaştırmak ve meydana gelecek kaos ortamından yararlanmaktır. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ailesi olarak, vicdanlara sığmayan bir olay sonucunda genç bilim insanlarımızı ve deneyimli bir idarecimizi kaybettik. Henüz acımız bu kadar taze iken kamuoyunu yanıltmaya yönelik olarak örgütlü, planlı ve gerçek dışı ithamlara da cevap vermek durumunda olmanın derin üzüntüsü içindeyiz. Ülkemizin terörle mücadelesinde aldığı kararları töhmet altında bırakan, kamu kurum ve kuruluşları ile yöneticilerini yıpratmayı amaçlayan, cenaze törenimizin üzerine gölge düşüren bu kişileri ve davranışları kabul edilemez buluyor ve şiddetle kınıyoruz. Bu elim olaya sebep olan katili lanetliyoruz.
Reklam
ÖNCEKİ HABER

İtalyan medyasından Roma ve Cengiz Ünder’e övgüler

SONRAKİ HABER

Endonezya'da sahte içkiden ölenlerin sayısı 100'ü aştı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...