İnsanlar eğitime yönelik saldırılara tepkili

Faik ALKAN
Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı

Eğitim emekçileri olarak MEB Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ‘Öğretmen Performans Değerlendirme ve Aday Öğretmenlik İş ve İşlemleri Yönetmeliği’ taslağı kamuoyu ve ilgili kurumlarla paylaşıldığında karşımızdaki tehlikenin farkındaydık. Evrensel gazetesinin sayfalarında taslağın neler getirdiği çokça anlatıldı. Bu nedenle biz taslağın getirdiklerini değil Eskişehir Eğitim Sen Şubesi olarak buna karşı mücadele biçimimizi ve izlenimlerimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz.

İlk olarak özellikle 15 Temmuz ve ardındaki ihraçlardan sonra birçok iş kolunda olduğu üzere eğitim iş kolunda hiç olmadığı kadar bir korku ortamının ve bunun neden olduğu derin bir sessizlikten bahsetmek gerekmektedir. Performans sistemi dayatması ile bu sessizlik kısmen bozulmuştur. Aslında taslak yayımlanmadan önce de performans sistemine karşı mücadeleye dair kısmen de olsa bir deneyime sahiptik. Dönem başında ilimizde on pilot okul seçilerek öğretmenlerin birbirine puan vermesi istenmiş ancak bizim diğer sendikaların şube başkanlarını acilen aramamız üzerine Eğitim Sen, Türk Eğitim Sen ve Eğitim İş üyeleri bu formu doldurmamış ve yüzde 80’e varan bir katılım sağlanarak uygulama geri tepmişti. Taslak açıklandıktan sonra da ilk işimiz işyerlerine gitmek ve taslağı anlatmak oldu. İşyerlerinde saldırının büyüklüğünü ve buna karşı tüm sendikaların bir araya gelmesi gerektiğini anlattık. Bunu anlatırken sendika merkezinden gelen bildiriler yanında kendi hazırladığımız bildirileri de dağıttık. Tüm sendikaların bir araya gelmesi gerektiği fikri tabanda karşılık bulmasına rağmen, ilimizde özellikle Eğitim Bir Sen ile diğer sendikaların yaşadıkları sorunlar bu birlikteliği zorlaştırmaktaydı. İşyerlerinde diğer sendikaların üyelerine kendi sendikalarına tabandan baskı yapmaları gerektiğini, bizim birliktelik için elimizden geleni yapacağımızı ifade ettik. Ardından tüm sendika başkanlarını yönetim olarak tek tek ziyaret ettik. Tüm sendikalar performans sistemine karşı olduklarını ve birlikte hareket etmeye hazır olduklarını ifade ettiler. Ardından tüm sendika başkanlarını ortak bir toplantıya davet ettik. Sendikamızda gerçekleşen iki toplantının ardından ortak bir basın açıklaması yapma kararı alındı. Ancak ortak toplantılardaki kararların alınması ve ortak metinde uzlaşılması çok kolay olmadı. En ufak teknik bir meselede bile sendikalar yaşadıkları başka meseleleri toplantıya yansıttılar. Ancak hepsi de ortak hareket edilmemesi halinde işyerlerinde üyelerinden tepki göreceklerinin farkındaydı. Yine bizim birlik noktasındaki ısrarcı tutumumuz ortaklaşmamızda etkili oldu. Sonuç olarak İl Milli Eğitim önünde dört sendikanın yönetim organlarında bulunan üyelerinin katılacağı bir basın açıklaması yapılması kararı alındı. Metni kimin okuyacağı tartışmasını aşmak için basına ortak bir metin verilmesi ve ardından her sendikanın başkanlarının kendi sendikalarının neden performans sistemine karşı olduklarını anlattıkları birer kısa konuşma yapılması kararlaştırıldı. Normalde dışarıda yapılan basın açıklamalarına katılım çok zayıf olurken; bu sefer çağrı sadece yöneticilere yapılmış olmasına rağmen elli-atmış kişi açıklamaya katıldı. Yöneticiler hemen hemen tam kadro eyleme katıldı.

Şu an bu birlikteliğin işyerlerine ve üyelere nasıl taşınacağı konusu üzerinde kafa yoruyoruz. Ancak sendikal rekabet ve tartışmalar bu işi zorlaştırıyor. Yine de şube olarak bu konuda elimizden geleni yapacağız. Bu sürçte sendika olarak kendi çalışmalarımıza da devam ediyoruz. 5 Nisan tarihinde Sendika Genel Merkezimizin aldığı karar doğrultusunda seçtiğimiz 10 kadar okulda, öğretmenler odasında performans sistemine neden karşı olduğumuza dair bildirimizi okuduk, kokartlarımızı dağıttık. 7 Nisan günü ise saat 12.30-16.30 arası şehir merkezine açtığımız imza standıyla öğrenci ve velilerden imza topladık. Velilerin neden performans sistemine karşı olması gerektiğini anlatan kendi hazırladığımız bildirileri dağıttık. İlginin yeterli olduğunu düşünmekteyiz. Öğlen saati olmasına rağmen 400’ü aşkın imza topladık. İzlenimimiz odur ki, öğretmenlerde ve toplumda bir korku ve sessizlik olsa da, insanlar özellikle eğitime ilişkin ciddi saldırılara tepki göstermek istemektedirler. Yeter ki bir araya gelmeyi sağlayarak onların yalnız olmadığı gösterelim ve doğru araçları kullanalım. Taslak hâlâ geri çekilmiş değil, saldırı devam ediyor, biz de mücadelemizi sürekli kılmak ve çeşitlendirmek zorundayız. Hepimize kolay gelsin!

Öğretmenler ‘Performans Değerlendirme’ye karşı tek ses

Eğitimde performans değerlendirme sistemi ne getiriyor?

‘Performans sistemi kadınların kazanılmış haklarına saldırıdır’