06 Nisan 2018 23:09

‘Balıkesir’de eğitimciler performans sistemine birlikte direnecek’

Balıkesir'de performans sistemine karşı birlikte eylem yapan eğitim sendikaları Evrensel'e konuştu.

Paylaş

C. Saffet YILMAZ
Balıkesir                 
 

Eğitime getirilmek istenen performans sistemine karşı Eğitim Sen, Türk Eğitim-Sen, Eğitim Bir-Sen ve Eğitim-İş’in birlik olduğu, ortak eylem yaptığı illerden biri de Balıkesir. Bu birliğin mimarı ise sendikacıların duyarlılığı kadar sendika fark etmeksizin eğitimcilerin getirilecek sisteme büyüyen tepkisi. Biz de eğitim sendikalarına getirilmek istenen sisteme neden karşı çıktıklarını, bundan sonra ne yapmayı planladıklarını sorduk. KESK’e bağlı Eğitim Sen, Kamu-Sen’e bağlı Türk Eğitim-Sen ve Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş şube başkanları görüşlerini bizimle paylaşırken, Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı ise toplantıları olduğu için görüş bildirmedi. 

'TALEPLERİMİZİN TAKİPÇİSİ OLDUĞUMUZU DAHA YÜKSEK SESLE HAYKIRMALIYIZ'

Eğitim Sen Balıkesir Şube Başkanı Abdurrahman Bulut: Yaptığımız eylemden sendikaların çıkaracağı dersler var. Katılanların kararlığı, coşkusu alanda dinamizm yarattı. Birçoğunun ilk defa bir eyleme katıldıklarını gözlemledim. Bu da gösteriyor ki emekçiler kendilerini ilgilendiren sorunlar karşısında duyarsız değil. Taleplerin işyerlerinde tartışılması ve ortaklaştırılması güven ve cesaret veriyor. İşyerlerinde tartışılmayan emekçilerin gerçek gündeminden uzak tasarlanan eylemlerin destek görmediği ortada. Karar alanlarla, uygulayanlar aynı kişiler değilse eyleminde başarılı olmasının mümkün değil. Eğitim Sen’in ilk adımını attığı “Öğretmen strateji belgesine hayır” talebi, emekçiler arasında haklı bulundu ve bu eylemin destek bulmasını sağladı. 

Sendika yöneticilerinin birlikten yana tavır almaları olumludur. Balıkesir’deki birliği sağlayan işyerlerinden gelen “Niye birlik olmuyorsunuz?​” sorusudur. Görüşme öncesi işyerlerinde bildirilerimizi dağıtırken, sendikaları birlik olmaya orada davet ettik. Şube olarak sendika yöneticileriyle görüşmeden önce işyerlerinde birliği sağladığımızı düşünüyorum. Mesleki onuruna, iş güvencesine sahip çıkmak gerektiğini anlattığımızı düşünüyorum. Evet haklısınız, şimdi sesimizi çıkarmazsak daha sonra geç olacak diyen eğitim emekçileriydi. “Bugüne kadar hiç eyleme katılmadım, imza atarsam sorun yaşar mıyım” kaygısını taşıyan arkadaşların da alanda olduğunu gördüm. Birliğin kağıt üzerinde olması çok anlamlı değildir. Bu birlikteliği işyerlerinde birlikte gezerek sağladığımızı düşünüyorum. İki gün önce dört sendika şube başkanının işyerlerini birlikte gezerek anlatmaları ve eyleme davet etmeleri onlarca materyalden daha etkili olmuştur. Yapılan basın açıklaması sonrası taleplerimizin takipçisi olduğumuzu daha yüksek sesle haykırmalıyız. Yoksa yakalanan birlik ve kitlesellik fotoğraf karelerinde anı olarak kalır. Bilgilendirme gezileri imza toplarken neler yapılmalıyı tartışarak ulaşmadık eğitim emekçisi bırakmamamız gerekiyor. Yeter ki eğitim emekçilerinin mücadele azmini kısır sendikal çekişmelere, rekabete dönüştürerek heba etmeyelim.  

'SORUNLARIN KAYNAĞI ÖĞRETMENLERİN PERFORMANSI DEĞİLDİR'

Eğitim-İş Balıkesir Şube Başkanı Mustafa Demiralp: Çağdaşlığın göstergelerinden birisi de eğitime ve dolayısıyla eğitimin temel öznelerinden olan öğretmene verilen değerle ölçülür. Ne yazık ki son zamanlarda eğitim sistemi bir yandan paralı hale getirilerek özelleştirilmeye çalışılırken, diğer yandan da öğretmenlerimiz, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından sistematik bir şekilde itibarsızlaştırmaya çalışılmaktadır. Eğitime temel bir insan hakkı mantığıyla değil bir işletme mantığıyla bakan anlayışlar, öğretmenlik mesleğini toplum gözünde değersizleştirilmektedir.

MEB tarafından 2016 yılında devreye sokulan ve Eğitim-İş olarak dava konusu da yaptığımız, performans değerlendirme sistemi, öğretmenlik mesleğini değersizleştirmenin geldiği noktayı göstermektedir. Türkiye’de eğitimde yaşanan sorunların nedeni öğretmenlerin performansları değildir. Öncelikli olan eğitim anlayışının ulusal olmasıdır. Siyasi değil, ulusal hedeflerin ön plana çıkarılmasıdır.

5-6 Nisan 2018  tarihlerinde tüm işyerlerimizde “Mesleğimiz Onurumuzdur! Performansa Hayır!” kokart eylemimizi başlattık. 9 Nisan 2018 Pazartesi günü tüm şube ve temsilcilik binalarımıza “Performans Dayatmasına Hayır!” pankartları asılacak, 11 Nisan Çarşamba günü de Türkiye genelinde il milli eğitim müdürlükleri önüne siyah çelenk bırakacağız. Eğitim iş kolundaki sendikalarla performansa karşı tepkileri ortaklaştırmak için görüşmeler yapıyoruz. Bugün bu meydanda Eğitim-İş, Türk Eğitim-Sen, Eğitim-Bir-Sen, Eğitim Sen birlikteyiz. Bundan sonra da meslek onurumuza, itibarsızlaştırılmaya yönelik girişimler karşısında eğitim emekçilerinin birlikte direneceği gerçeği bilinmelidir. Bu haklı, meşru ve demokratik mücadelemize sendikalı-sendikasız tüm öğretmenlerimizi destek vermeye çağırıyoruz.

'TÜM ÖĞRETMENLERİMİZİ BİRLİKTE MÜCADELE ETMEYE DAVET EDİYORUZ'

Türk Eğitim-Sen Balıkesir Şube Başkanı Ahmet Baki: Eğitim sistemimiz birçok sorunu bünyesinde barındırdığı için, kangren haline gelmiştir. Üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmekte yetersiz kalan MEB, eğitimdeki yanlış politikalar sonucunda ortaya çıkan başarısızlığı, üzerinden atmaya ve sorumluluğu öğretmenlere yıkmaya çalışmaktadır. 

Öğretmenlerin performansı için yapılacak değerlendirmede, ortaya çıkacak olan performans notu; okul müdürü, zümre öğretmenleri, zümre dışı öğretmenler, veliler, öğrenciler ve öğretmenin öz değerlendirmesi sonucunda elde edilmesi biz öğretmenlerin daha da itibarsızlaştırılmasının önünü açacaktır. 

Bilimsel ve objektif karşılığı olmayan performans değerlendirme sonuçlarının; “Görevde yükselme, yer değiştirme, sözleşmenin yenilenmesi, hizmet puanına katkı ve ücretlerin belirlenmesi” gibi alanlarda kullanılması; birçok mağduriyetin doğmasına ve hak kayıplarına sebep olacaktır. Performans sisteminin, ileriye dönük olarak, iş güvencemizi de tehdit edeceğini göz ardı edemeyiz. 

Öğretmenlerin ve tüm eğitim çalışanlarının hakları için, farklı sendikalarda mücadele yürüten bizler, mesleğimizin geleceğini tehdit eden “performans değerlendirme” sistemine karşı, birlikte mücadele etme ve bu uygulamayı durdurma yönünde, ortak bir kararlılık içindeyiz. Bu nedenle, kamuoyu oluşturmak için, bir dizi etkinlik gerçekleştiriyoruz. Tüm öğretmenlerimizi, sendika ayrımı yapmaksızın, çalışmalara katkıda  bulunmaya ve haklarımız için birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz. Birleşerek; öğretmenin itibarını ayaklar altına alan, bu sistem dayatmasını durduracağız.  

ÖNCEKİ HABER

AKP döneminde çalışan ve iş arayan emeklilerin oranı yüzde 156 arttı

SONRAKİ HABER

Bölgede 1 Mayıs çalışmaları: İşimiz, ekmeğimiz ve barış için

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa