04 Nisan 2018 15:59

Bir milliyetçinin gözünden Sovyet Devrimi

Çukurova Üniversitesi'nden milliyetçi bir genç, okuduğu 'Sovyet Devrimi' kitabı üzerine Sovyet Devrimi'ne dair düşüncelerini Genç Hayat'a yazdı.

Paylaş

Çukurova Üniversitesi’nden bir öğrenci

Milliyetçi bir genç olarak Ekim Devrimi ile ilgili genel görüşüm, Vladimir Lenin önderliğinde yapılan devrimin son derece gerekli olduğu ve bunun dünya genelinde halk, emek-sermaye çelişkisi, işçi sınıfı açısından büyük öneme sahip olduğudur.

'DEVRİM OLMADAN İNSANLIĞIN KURTULUŞU OLMAZ'

KOR Yayınları'ndan okuduğum "Sovyet Devrimi" adlı kitap, bana Çarlık rejiminin ve kapitalizmin Rusya'ya çeşitli boyutlardaki yansımalarını gösterdi. Rusya'nın borcu dolayısıyla Fransa'ya bağlı olması, asayiş ve askeri mühimmat sıkıntısı çekmesine rağmen elindeki tüm silah ve askerleri Fransa'ya göndermesi, İngiltere'nin de ülkenin iç işlerine karışması bu yansımalardan bazıları.

Devrimin beklediğimden de zorlu ve zahmetli geçmesi ancak devrim olmadan da insanlığın kurtuluşunun olamayacağı düşüncesi de kitabın bana kattıklarından biri. Ayaklanma esnasında askerlerin tümünün devrimi desteklememesi ve iç karışıklıklar çıkması, halk hareketi başarılı gözükse de uzun bir süre burjuva iktidarının olması ve bu iktidarı indirmenin zorlu bir süreci kapsaması, tüm sosyalist partiler arasında birlik olmaması (Sosyalist Devrimciler'in ve Menşeviklerin burjuvaziye desteği) da zorluklara bazı örnekler.

Değinmek istediğim diğer nokta ise hareketin liderlerinde çıkar kaygısı olmaması. Her şeyi halk için, işçi için yapan; kendi ceplerini değil, halkın refahını düşünen liderlerin olması... Bu, hareketin halk içinde daha hızlı yayılmasını sağlar. Dil, din, ırk fark etmeksizin sadece işçi sınıfının çıkarlarını savunmak, onlara yapılan haksızlıkları önlemek için kurulan işçi muhafızları da buna bir örnek.

Lenin'in Rusya'ya dönüşü sonrası çıkan tezlerde, geçici hükümetin bir burjuva hükümeti olduğu ve buna destek verilmemesi gerektiği söyleniyor. Çünkü Bolşevik Parti'nin isteği tamamen halkın ve işçinin olduğu bir hükümet. Farklı bir deyişle "İşçi Cumhuriyeti"... Tezde savunulan bir diğer nokta, devrimi savunmaktan en ufak bir taviz vermemek de devrimin halk içinde yayılmasını sağlamıştır. Lenin, bundan taviz verip burjuvazinin içinde kendine yer bulup refaha kavuşabilirdi ama o bu hareketle halk için var olduğunu söyledi. Kapitalizmi sonuna kadar teşhir etmek de tezlerde geçen bir diğer nokta.

BENZER BİR TOPLUM ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

Kapitalist dönemdeki baskılar, dışa bağlılık vs. size günümüze ait bir devleti çağrıştırdı mı? Çağrıştırmalı. İlk olarak aklınıza gelen o ülkede yaşayan toplum ile Rus halkı arasında ne gibi bir fark var da Rusya'da bir devrim, bir değişim olurken bu toplumda gerileme var? Belki de dönemin koşulları ve hareketin durumu. Halkın savaşlardan yorgun düştüğü, temel ihtiyaçların neredeyse hiç bulunmadığı bir durumda halk, mecburen bilinçlenir ve Rusya'da devrimi gerçekleştirir. Öbür toplum 21. yüzyıl toplumu olduğu için kapitalizm hakimdir. Bugün inanılan liderlerin halkın gözünü boyaması için verdiği az miktarda temel madde yardımı vs. halkın gözünü boyamaktadır. Her ne kadar böyle sürecek gibi görünse de bir gün Rus halkı gibi o toplum da birleşecektir. Hem de bir araya gelmesi imkansız denilen "Kahpe düzenin yiğit çocukları" (milliyetçiler kendilerini böyle adlandırırlar) ile "İşçi sınıfının yiğitleri" vatanın bütünlüğü, halkın iyiliği için bir araya gelip bir yenilik, bir değişim, bir devrim yapacaklardır.

ÖNCEKİ HABER

Hiçbir çaremiz yok birlik olmaktan başka

SONRAKİ HABER

Facebook’un kurucusu Zuckerberg ifade verecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...