Adnan Menderes Üniversitesi öğrencilerinden 1 Mayıs'a çağrı

'1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI SENİN DE BAYRAMIN'

Yılmaz TURAN 
MYO

Bir yerde okumuştum, Türkiye'de meslek yüksek okulu mezunu 250 bin işsiz bulunuyor. Bu sonuca iş bulamayacağını düşünüp başvurmayanlar ve kendi mesleği olmayıp da güvencesiz, kayıt dışı çalışanları çıkardığımızda ulaşıyoruz. Meslek yüksek okulları özellikle iş bulma garantisi olan bölümler olarak biliniyor. Diğer fakültelere oranla daha kolay iş bulabildiğimiz bir gerçek, evet fakat bu iş olanağından kastımız, bir fabrikada asgari ücrete makine başında çalışmaksa patronlar buna “hayır” demiyor zaten. Kaldı ki böyle çalışma koşullarına fen edebiyat mezunu, eğitim mezunu diye bakılmadan alınıyor. MYO hep iş garantisi olan bölümler olarak bilinir fakat bu durum artık tamamen ortadan kaldırılmış durumda.

Lisede staj yapmış ve fabrikada çalışmış birisi olarak bizleri sömürülecek yeni işçiler gibi yetiştirdiklerini söylemek abartılı olmaz diye düşünüyorum. Hızlandırılmış bir eğitim, lisede çoktan fabrika ortamına alıştırıldın, bir de pratikte yetenekliysen al sana kalifiye eleman!

Eğer meslek lisesi, meslek yüksek okulunda okuyor veya bunlardan mezun olduysan çoktan 1 Mayıs İşçi Bayramı senin de bayramın olmuş demektir. 1 Mayıs'ta alanlarda sadece işçiler olmayacak tabii ki. Biz MYO öğrencileri de güvenceli bir gelecek, daha iyi çalışma koşulları ve ücretlerin yükseltilmesi talebiyle 1 Mayıs'a katılmalıyız. 

PARASIZ VE BİLİMSEL EĞİTİM TALEBİYLE 1 MAYIS’A

Buse DURAN
Fen Edebiyat Fakültesi

Üniversiteye gelirken daha farklı hayaller ile geliyorsun ama daha birinci sınıfta gelecek kaygısı peşini bırakmıyor. İşsizlik oranının en yüksek olduğu fakültelerden biri olan Fen Edebiyat Fakültesinde, Felsefe okuyorum. Tabii, gelecek açısından benim gibi yüz binlerce genç ile işsizlik ordusunun doğal bir adayıyım.

Üniversitede öğrenci olmak sadece burs veya kredi alınan haftanın rahat geçebildiği, geriye kalan 3 haftanın burs haftasını beklemek ile geçtiği bir dönem. 800 TL yurt parası, beslenme ve ulaşım ücretlerini koyduğumuzda ek bir işte çalışmadan üniversite okumak çok zor. Bu durumdan bütün öğrenciler rahatsız fakat bir şeyler yapmıyorlar. 1 Mayıs bu açıdan büyük bir öneme sahip. Parasız ve bilimsel bir eğitim isteyen ve gelecek kaygısı yaşayan bütün öğrenciler, bu talepler ile 1 Mayıs’a katılmalı. 

1 MAYIS’TA BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ TALEBİ DE HAYKIRILACAK

Sena SAVMAZ
İletişim Fakültesi

Küçükken hepimize sorulan "Büyüyünce ne olacaksın?" sorusuna çocukça düşünceler ile cevaplar veriyorduk. Şimdi ise eğitimimizden ve emeğimizden çalıp, düşlerimizi yıkıp bizi tek bir kişinin kurduğu gerçeklere alıştırmaya çalışıyorlar. Düşünen gençlerden korkanlar konuşmamızı yasaklıyor, bizleri ötekileştiriyorlar. Düşüncelerimizi kısıtlamak, gerçekleri göstermemek için başvurdukları ilk yol eğitim sistemi. Hiçe sayılan hayatları, artan işsizlik gençleri karamsarlığa sürüklüyor. Umutsuzluğa yenilmemek için sürekli bir arayış içerisindeyiz.

İletişim Fakültesi öğrencileri olarak en büyük sorunumuz uygulamalı derslerimizin az olması. Teoriyi pratikle pekiştirerek nitelikli bir eğitim almak istiyoruz. Düşüncelerimizi özgürce dile getireceğimiz işimizi en iyi şekilde yapmayı düşündüğümüz üniversite yıllarında, her gün çıkan haberler bizi geleceğimiz için endişelendiriyor. Son olarak Demirören'in Doğan Medyayı satın almasıyla medyanın % 90'ı hükümet yanlısı gruplara geçti. Bu da bizim meslek gruplarımızdaki insanların daha çok sinmesi ve susturulması anlamına geliyor. Medyada, sanatta, eğitimde kafamızı çevirdiğimiz her alanda susturulmak, kısıtlanmak isteniyoruz.

İletişim Fakültesi öğrencileri başta bilimsel ve nitelikli bir eğitim olmak üzere basın özgürlüğünü daha fazla savunmalı. Çünkü basın özgürlüğünün olmadığı yerde, halkın haber alma hakkının olmadığı yerde, patronun iki dudağı arasından çıkanın kural olduğu yerde, düşünce ve hayallerimizin bitişi başlıyor. İletişim Fakültesi öğrencileri olarak 1 Mayıs'a basın özgürlüğünü merkeze alan talepler ile katılacağız. 

'RANTA KARŞI HALK İÇİN MÜHENDİSLİK TALEBİNİ 1 MAYIS'TA HAYKIRALIM'

Onur DEMİRCİ
Hazırlık Öğrencisi

Biz Hazırlık öğrencileri, yani geleceğin mimar ve mühendis adayları için 1 Mayıs'ın önemi daha farklı bir anlam kazanmış durumda. Bizlerin mesleki ve özlük haklarını savunan, güvencesiz ve kötü çalışma koşullarına karşı mühendis ve mimarların en büyük mücadele aracı olan TMMOB'un saldırıya uğraması, aynı zamanda bizlerin geleceğine yapılan bir saldırıdır. Rant politikaları, bütün toplumun ortak mirası olan doğanın, çevrenin, suyun; parası olan bir avuç para babasına peşkeş çekilmesi anlamına geliyor. Bizler rant için değil, halk için mühendislik yapmak istiyoruz. Bilimsel, demokratik bir üniversite, rant politikalarına karşı halk için mühendislik taleplerimizi 1 Mayıs'ta daha gür sesle haykırmamız gerekiyor. Meslek örgütlerimize yönelik saldırılar bu 1 Mayıs'ın önemine daha farklı bir karakter biçmiş durumda. Geleceğimize sahip çıkmak için bir araya gelip mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyorum ve tabii ki bütün Hazırlık öğrencilerini bu talepler etrafında 1 Mayıs'a katılmaya çağırıyorum.