Gereği düşünüldü, adalet paranın emrinde
Gebze'den bir işçi Evrensel'e yazdığı mektupta Torunlar Center iş cinayeti ile ilgili davada yaşanan hukuk skandalına tepki gösterdi.
Gebze’den bir işçi
Pazartesi günü çay molasında genç işçi arkadaşımız elindeki bir listede yazılı olan isimleri hızlıca okudu. Tanıyan bilen var mı diye sordu. İsimler çalıştığımız fabrikada hiçbirimize tanıdık gelmiyordu. Görmüşlüğümüz,oturup bir çay içmişliğimiz yoktu. Sesimiz çıkmadı. Tahir Kara, Hıdır Ali Genç, İsmail Sarıtaş, Bilal Bal, Cengiz Tatoğlu, Murat Usta, Menderes Meşe, Vahdet Biçer, Ferdi Kara ve Cengiz Bilgili. Doğrusu genç arkadaş da pazartesi günü saat 10’a kadar bu isimlerden bihaberdi. Akıllı telefonu sayesinde isimleri çay molasına kadar ulaşıp kağıda yazmıştı. Bu mektubu okuyan sizler tanır mıydınız? Hatırlayan var mı? Bizim gibi sizler de tanımıyor ve hatırlamıyorsunuz değil mi?
Torunlar Center, denir denmez jeton hepimizde düştü. Çalıştığımız fabrika inşaat sektörüne iş yapan bir fabrikaydı ve bizler Torunlar Center’i duymuştuk. İsimler ölen işçilerin isimleriydi. Hepimizin ağzından “Allah rahmet eylesin” sözleri döküldü. İşte bu mektup fabrikada yapılan sohbetlerimiz sonunda yazılmıştır.
Elimizde cumartesi günü çıkan Evrenselin baş sayfası da vardı. 6 Eylül 2014’te eski Ali Sami Yen Stadının yerine yapılan Torunlar Center’de bakımı yapılmayan ve iş güvenliği önlemleri alınmayan yük asansörüne inşaat malzemeleriyle birlikte bindirilen 10 işçi kardeşimiz 32. kattan asansörün düşmesi sonucu yaşamını yitirmişti. Torunlar patronunun hiç yargılanmadığı dava sonuçlanmıştı. İş cinayetinde ölen 10 işçi kardeşimiz için 9 sanığa verilen ceza paraya çevrilerek işçi başı 60 bin para cezasıyla sonuçlanmıştı. 78 katlı 3 kuleden oluşan Torunlar Center’da en küçük 1+1 dairenin fiyatı 550 bin dolarken, 10 işçi kardeşimizin canı bir daire bile etmedi.
İş cinayetinde ölen Cengiz Tatoğlu 40 yaşında, ailesinin geçimini sağlamak için Zonguldak’tan İstanbul’a gelmişti. Hıdır Ali Genç 21 yaşında Tunceli Üniversitesi Maliye Bölümü 2. sınıfta okuyor ve okul harçlığını çıkarmak için Torunlar’da çalışıyordu. Tahir ve Ferdi Kara kardeşler ailelerinin geçimini sağlamak için Gümüşhane’den gelmişlerdi. Bilal Bal düğün parasını biriktirmek için inşaatta çalışıyordu.
Ve biz iş cinayetlerinde ölen kardeşlerimize üzülmenin, kalanlar için yardım toplamanın ötesinde bir şeyler yapmalıyız. Soma’da yaşamını yitiren madencilerin, Tuzla tersanelerinde filikayı test etmek için kum torbaları yerine filikaya bindirilip boğularak öldürülen tersane işçilerinin, Torunlar Center’da düşen asansörün hesabını soramazsak daha çok ölümlerle karşı karşıya kalacağız. Yarın biz işçi sınıfının tarihinde nasıl bir yer tutacağız? Madende, metalde, petrokimyada, inşaatta bizlerin canına mal olan, patronlar daha çok para kazansın diye canımıza kasteden bu iş cinayetlerini bildikleri, gördükleri halde SEYİRCİ KALIP SUSTULAR MI DENECEK, YA DA...
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Tehlike nedir?
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Özgürlükçü Anayasa
1 Mayıs ve sonrası
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
