Kahraman'dan ‘İstismar komisyonu kurulmasın’ haberine sansür

Meltem AKYOL
İstanbul

Meclis Başkanı İsmail Kahraman, CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun çocuk istismarı komisyonu kurulması talebini reddetti, komisyon talebinin reddedildiği haberleri de “manevi şahsiyetine yönelik ithamlar’ olduğu iddiasıyla sansürletti. Sezgin Tanrıkulu sansür kararını, haber alma hakkına, ifade özgürlüğüne ve parlamento faaliyetlerine sansür olarak yorumladı.

Avukat Devrim Avcı ise, kararı “Tüm vatandaşların bilmesi gereken, Meclis faaliyetlerini halkın öğrenmemesi için uygulanan bir sansür” olarak yorumladı.

KAHRAMAN: KOMİSYON KURULMASIN

Gazetemizin internet sitesinde 3 Mart 2018 tarihinde “CHP’nin çocuk istismarı için özel komisyon talebine ret” başlığı ile yer alan haberde CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun çocuk istismarına karşı özel bir komisyon kurulması önergesine TBMM Başkanlığı tarafından verilen “Başvurunuz bir Meclis araştırması önergesi niteliğinde olmadığından talebinizin karşılanması ilgili mevzuat gereğince mümkün değildir” yanıtı yer aldı.

MAHKEME HABERİ ENGELLETTİ 

Meclis Başkanlığı, gazetemizin internet sitesi, evrensel.net ile birlikte bir çok gazete ve internet platformunda yer alan haberlerin tümünde, TBMM’nin kişilik halklarının hedef aldığı”nı iddia etti, “Milli iradenin tecelligahı Türkiye Büyük Millet Meclisinin ve Başkanı Sayın İsmail Kahraman’ın manevi şahsiyetine yönelik ithamlar ve beyanlar, siyasi ahlaka, basın etik ilkelerine aykırı olduğu, haberin gerek başlık gerekse kullanılan ifadeler ile bu hali ile kamuoyuna sunulmasının makul ve kabul edilebilir hiçbir sebebinin bulunmaması” gerekçeleriyle tüm haberlere erişim engeli getirilmesini talep etti.

Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği de “Kişilik haklarının ihlal edildiği”ni savunarak haberlere erişim engelleme kararı verdi.

MECLİS BAŞKANI KENDİ YANITINA YASAK GETİRDİ

Erişim engelleme kararını gazetemize değerlendiren CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, haberlerde komisyon önerisi ve buna verilen yanıt dışında herhangi bir yorum dahi olmadığının altını çizerek,”Bu hem haber alma hakkına, ifade özgürlüğüne, bilgilenme hakkına, sonuçta ben milletvekilliyim, benim denetleme görevime yapılan bir sansürdür” dedi. Tanrıkulu devamında şu değerlendirmede bulundu: “Meclis Başkanının inisiyatifi ile çocuk istismarını araştırmak üzere her siyasi partiden belirli sayıda milletvekiliyle birlikte defacto komisyon kurulmasını önermiştim. Gazi Mahallesi için kurulan komisyonu da örnek göstermiştim. Ama Meclis Başkanı bunu reddetti. Kabul etme mecburiyetinde değil, ama kötü olan bunun haberleştirilmesine ilişkin yaptığı başvuru ve getirdiği yasak. Meclis Başkanı kendi verdiği cevap yazısına yasak getiriyor. Haberde, benim Meclis Başkanlığına sunduğum komisyon önerisi yazısı ve onun verdiği cevaptan başka bir şey yok. İçinde ne bir yorum var ne de başka bir şey.” 

‘İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE VE DENETİM YOLLARINA SANSÜR’

Milletvekillerinin, soru, araştırma ve komisyon önergeleriyle Anayasaya göre de denetim yollarını kullanma hakkının olduğunun altını çizen Tanrıkulu, “Bu aynı zamanda milletvekiline sansür, bu denetim yollarına getirilen bir sansür ve yasak. Meclis tarihinde böyle bir şey olmamış gerçekten. İsmail Kahraman’ın döneminde getirilen yasaklar, iade edilen soru önergeleri, iade edilen araştırma önergeleri... Meclis Başkanının böyle bir girişimde bulunması ve yasaklama ve sansür kararı getirmesi facia. Parlamento hukuku bakımından facia, Anayasa hukuku bakımından facia. Yargının da buna cevaz vermesi, yasak karar vermesi de tabii ondan daha facia. Bireysel haklarımı kullanmaya çalışacağım, sonuçta parlamentonun nasıl bizzat Meclis Başkanı tarafından işlevsiz hale getirildiğini belgesidir bu” değerlendirmesinde bulundu. 

ÖNERGE VERİLDİ Mİ VERİLDİ, REDDEDİLDİ Mİ EDİLDİ AMA..

Gazetemizin Avukatı Devrim Avcı ise şu değerlendirmede bulundu: “Herhalde Meclis tarihinde bu bir ilktir, Meclis eliyle direk basına sansür konulması. Tüm vatandaşların bilmesi gereken, herkese açık olan, Meclis faaliyetlerini halkın öğrenmemesi için uygulanan bir sansür. Daha önce de Meclis TV’nin yayını kesilmişti ama burada direk Meclis başkanlığının bir sansür talebi var, basına yönelik. Üstelik haber gerçek ve herhangi bir yorum dahi barındırmıyor. Ortada kişilik hakkını ihlale edecek, Meclise ve Meclis Başkanına dönük bir saldırı yok. Sonuçta böyle bir öneri yapılmış mı, reddedilmiş mi reddedilmiş, haber de tamamen bunun üzerine kurulmuş. Dolayısıyla ifade özgürlüğünü geçtim, artık Meclisteki herhangi bir faaliyetin halkın haber almasının önünde bir engel. Seçimle gönderdiğiniz milletvekilinin sizin adınıza ne yaptığını merak eden bir vatandaş olarak bunları bilmeniz gerekir. Bu karar bunun öğrenilmesinin engellenmesi anlamına gelir.” 

Avcı, mahkemelerin erişim engeli kararlarını da eleştirerek, “Mahkeme iç hukuk yollarını kullanmana da izin vermiyor. ‘Ben kapattım, hadi uygula’ diye sana direk kararı gönderiyor. Bir yasal itiraz kullanma hakkına da engel oluyor” dedi.