15 Mart 2018 13:32

Afrin operasyonunda 55. gün: 1 asker hayatını kaybetti

TSK’nin Afrin’e yönelik operasyonu 55. günde devam etti. Operasyonda 1 asker el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu hayatını kaybetti

Paylaş

Genelkurmay Başkanlığı, Afrin operasyonunda el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu 1 askerin hayatını kaybettiğini açıkladı.

TSK açıklamasında şöyle denildi:

"Zeytin Dalı Harekâtı kapsamında, 15 Mart 2018 tarihinde Afrin bölgesinde icra edilen arama tarama faaliyetleri esnasında, el yapımı patlayıcının patlaması sonucunda bir kahraman silah arkadaşımız şehit olmuştur. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah’tan rahmet, şehidimizin kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile yüce Türk milletine başsağlığı ve sabır dileriz."

‘AFRİN’DE ÇOCUKLAR ÖLDÜ’

Suriye’de iç çatışmaların başlamasının 8 yıl dönümünde TSK, Suriye’nin Afrin kent merkezini havadan ve obüslerle vurmaya devam etti. Yüz binlerce sivilin yaşadığı kentte en az 4’ü çocuk az 10 sivilin yaşamını yitirdiği iddia edildi. 

Rojava merkezli ANHA haber ajansı sivil ölümleri ve yaralılar konusunda ayrıntılı bilgiler ve görüntüler geçerken, Londra merkezli ve cihatçı gruplara yakınlığı ile bilinen Suriye İnsan Hakları Gözlemevi de, sadece çarşamba günü düzenlenen bombardımanda en az 10 sivilin öldüğünü açıkladı. Gözlemevi, ölümlerin ağır topçu atışları ve hava saldırıları nedeniyle gerçekleştiğini ve 34 kişinin de yaralandığını duyurdu. Açıklamada Türk Silahlı Kuvvetlerinin 20 Ocak’ta başlattığı Afrin operasyonu nedeniyle şimdiye kadar 36’sı çocuk 225 sivilin yaşamını yitirdiği öne sürüldü.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi verilerine göre Afrin’de halen 300 bin sivil bulunuyor. Kürt ajansları ise bu sayının çok daha fazla olduğunu belirtiyor. 

ANHA’nın haberine göre TSK dün de Afrin kent merkezini obüslerle vurdu. Yoğun top atışlarının uzun süre devam ettiği kaydedildi. 

AVRUPA’NIN HER YERİNDE EYLEMLER

Afrin operasyonunun durdurulması talebiyle Avrupa kentlerinde yapılan eylemler de kitleselleşerek sürüyor. Önceki akşam ve dün de Almanya’nın Berlin, Mannheim, Osnabrück, Stuttgart, Hamburg, Essen, Köln, Hannover, Den Haag gibi çok sayıda kentinde protesto gösterileri düzenlendi. Gösterilerde Almanya hükümetinin Türkiye’ye silah satışı da protesto edildi. Belçika’nın başkenti Brüksel’de Türkiye ve ABD konsoloslukları önünde; İtalya’nın Milano ve Toronto kentlerinde, Fransa’nın başkenti Paris’te, Avusturya’nın başkenti Viyana’da, Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da ve İsveç’in birçok kentinde, başta bu ülkelerde yaşayan Kürtler olmak üzere binlerce kişi Afrin’e yönelik saldırıların durdurulmasını istedi. 

ALMANYA SİLAH SATIŞINI HİÇ DURDURMAMIŞ

TSK’nin Suriye’deki askeri harekatının başlamasından sonra Alman hükümetinin NATO müttefiki Türkiye’ye milyonlarca avro değerinde askeri malzeme satışına izin verdiği öğrenildi. 

DW Türkçe’nin haberine göre Alman Ekonomi Bakanlığının Yeşiller Partisi Milletvekili Omid Nouripour’un yazılı soru önergesine verdiği yanıtta, operasyonun başlamasının ardından Türkiye’ye 4 milyon 400 bin avroluk askeri malzeme satışı için Alman hükümetinden 20 ayrı izin alındığı belirtildi. 

Dışişleri Bakanlığı görevi çarşamba günü sona eren Sigmar Gabriel ise Şubat ayında harekatın başlamasıyla birlikte Türkiye’ye yapılan sevkiyatın durdurulduğunu söylemişti.

KYB: AFRİN’DE BARIŞÇIL ÇÖZÜMÜ DESTEKLİYORUZ

SURİYE’deki Kürt kantonlarını temsilen Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Şahoz Hasan başkanlığında bir heyet Irak Kürdistan Bölgesinin (IKB) Süleymaniye kentinde Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Politbüro üyeleri ile bir araya geldi.

Görüşmenin ardından Şahoz Hasan ve KYB Politbüro Sorumlusu Mele Bahtiyar ortak basın toplantısı düzenledi. Rudaw’ın haberine göre toplantıda konuşan Mele Bahtiyar, KYB olarak Afrin ve Rojava’da “barışçıl siyasi çözüm”ü desteklediklerini vurgulayarak, Suriye krizinin çözümü için de tüm farklılıkları gözeten demokratik bir sistemden yana olduklarını dile getirdi.

Bahtiyar, “Türkiye, Suriye hükümeti ve Rojava’daki Kürt güçleri için en uygun yol, tüm siyasi dengeleri gözeten bir çözümün geliştirilmesidir. Bu şekilde hem devletlerin sınır güvenliği sorunu ortadan kalkar ve hem de Rojava’daki halkımızın demokratik hakları güvence altına alınmış olur” dedi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Uçak kazasında hayatını kaybedenler toprağa verildi

SONRAKİ HABER

HDP: Asimilasyoncu yaklaşım kabul edilemez

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...