15 Mart 2018 00:31

Çocuksun sen çocuk kal

Sendika Uzmanı Özgün Millioğulları Kaya,Dünyada ve Türkiye’de giderek artan çocuk emeği sömürüsüne ilişkin yazdı.

Paylaş

Özgün MİLLİOĞULLARI KAYA
Sendika Uzmanı

Dünyada ve Türkiye’de çocuk emeği sömürüsü giderek derinleşiyor. Çocuk emeğinin ucuz, esnek, güvencesiz, korumasız ve itaatkar emek olarak görülmesi, sermaye sınıfı tarafından daha çok kâr elde edebilmek için çocukların daha çok sömürülmesine neden olmaktadır. Çocuklar “çocuk yaşta” fiziksel, zihinsel, eğitsel, sosyal, duygusal ve kültürel gelişimlerine zarar verecek işlerde çalışmaya itiliyor. 

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)  ve Uluslararası Göç Örgütü (IOM) tarafından yapılan ortak ve yeni bir araştırmaya göre 2016 yılında dünyada 40 milyonu aşkın kişinin modern köle olarak çalıştırıldığı; modern köle olarak çalıştırılanların yüzde 71’inin kadın ve kız çocuklarından oluştuğu belirtiliyor. Yine ILO tahminlerine göre de dünyada 5 ile 17 arasında olan 64 milyonu kız ve 88 milyonu erkek olmak üzere 152 milyon çocuk “işçi” olarak çalıştırılıyor. Yani dünyada her on çocuktan biri çocuk yaşta “işçi” oluyor.

ÇOCUKTAN ‘İŞÇİ’ OLUR MU?

Bu sorunun yanıtı çok nettir. Çocuktan “işçi” olmaz. Çocuk, çocuktur.  

Ancak ne yazık ki küresel kapitalist sistemin yarattığı ekonomik sorunlar, gelir dağılımı dengesizliği, sosyal devlet uygulamalarının zayıflığı,işsizlik, yoksulluk en çok çocukları etkilemektedir. Bu sistem içerisinde çocuklar bazen ucuz emek bazen de yaşlılıkta anne-babaya bakmakla sorumlu bir sosyal güvenlik aracı olarak görülmektedir.

Ülkemizde çocukların çalışma yaşı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 71. Maddesine göre 15’tir. Ancak, on dört yaşını doldurmuş ve zorunlu ilköğretim çağını tamamlamış olan çocuklar; bedensel, zihinsel, sosyal ve ahlaki gelişmelerine ve eğitime devam edenlerin okullarına devamına engel olmayacak hafif işlerde çalıştırılabilmektedir. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) çocuk işgücü ile ilgili temel sözleşmelerinden biri olan 138 sayılı sözleşmesine göre asgari yaş sınırı 15’tir.

TÜRKİYE’DE DURUM NE?

Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 28,7’si çocuktur. Ülke nüfusunun yaklaşık üçte birini çocuklar oluşturmasına karşın birçok çocuk nitelikli sağlık, eğitim ve sosyal imkanlardan uzak büyümektedir. Türkiye’de çocukların yalnızca yüzde 2,8’i nitelikli okul öncesi eğitim (kreş ve gündüz bakım evleri) imkanına ulaşabilirken*, 2016 yılında evlenen her 100 kişiden 18’i çocuktur.** Evlenen çocukların çoğunluğunu da çocuk yaşta anne olmaktadır. 2016 yılında en az 17 bine yakın kız çocuğu doğum yapmıştır.*** Ülkemizde çocuklara yönelik şiddet ve istismar ne yazık ki 2006 yılına göre yüzde 700 artmıştır.

ÇOCUK EMEĞİ SÖMÜRÜSÜ DERİNLEŞİYOR

Türkiye’de yoksulluk, göç, geleneksel bakış açısı ve eğitim olanaklarının yetersizliği sonucu “işçi” olmak zorunda kalan çocukların sayısına ilişkin güncel veriler sadece 15-17 yaş arasındaki çocuklar için vardır. 15 yaş altı ve tarımsal alanlarda mevsimlik olarak çalışan çocuklara ilişkin güncel veri ise bulunmamaktadır.  TÜİK’in en son 2012 yılında yapmış olduğu Çocuk İşgücü Anketi sonuçlarına göre 6-17 yaş arası çocuk işçi sayısı 893 bindir. 2016 yılında 6-14 yaş arası çocuk işçi sayısı bilinmemekle birlikte 15-17 yaş arası çocuk işçilerin sayısı 709 bini bulmuştur. Bu durumda 6-17 arası çocuk işçiliğin tahmini 1 milyona yaklaştığını söyleyebiliriz.  Bu çocukların yüzde 80’e yakını da kayıt dışı çalışmaktadır. 

ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİN GÖRÜNMEYEN YÜZÜ: SURİYELİ ÇOCUK İŞÇİLER

Ortadoğu ülkelerinde görülen savaş, çatışma ortamı ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan zorunlu göç, milyonlarca insanın ülkelerinden ayrılarak başka ülkelerde zor şartlar altında yaşamalarına neden olurken bu durumdan en çok çocuklar etkilenmektedir. Bunun temel sebebi ise göç ettikleri ülkelerde gerek ailelerin gerekse de çocukların hayatlarını devam ettirebilecek ekonomik ve sosyal olanakların yokluğudur. Resmi verilere göre Türkiye’ye göç eden Suriyeli nüfusun 1 milyon 618 bin 877 yani yüzde 45,6’sı çocuktur. Bu çocukların da birçoğu yoksulluk ve eğitim olanaklarından yararlanamama nedeniyle çok erken yaşlarda çalışmaya mecbur kalmaktadır. 

ÇOCUKLAR ÇALIŞIRKEN ÖLÜYOR: 2017 YILINDA 60 ÇOCUK İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ 

Çocuk işçiliğini önleyici politikaların hayata geçirilmemesi çocukların canına mal oluyor. İşçi Sağlığı İş Güvenliği Meclisi tarafından iş kazası sonucu hayatını kaybeden çocuk işçi sayısı ne yazık ki artıyor. 2016 yılında 56 çocuk ve 2017 yılında ise 60 çocuk iş cinayetleri sonucu hayatını kaybetmiştir.

SÖZDE DEĞİL ÖZDE MÜCADELE!

Türkiye’de çocuk işçiliğinin sona erdirilmesi için çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. En son olarak da 20 Şubat 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan bir genelgeyle “2018 Yılı Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı” olarak ilan edildi. Genelgeyle; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan “Çocuk İşçiliği ile Mücadele Ulusal Programı”nın yürürlüğe girdiği, bu çerçevede ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından yapılacak tüm çalışmalarda çocuk işçiliği ile mücadele hususuna öncelik verileceği, her türlü destek ve yardımın titizlikle sağlanacağı ifade edildi. 

Çocuk işçiliğiyle mücadele toplumsal bir mücadeledir. Bu sorun çocuğa özgü değildir, toplumsal koşul ve şartlardan doğar. Gerçek anlamda çocuk işçiliğine karşı mücadele; yoksullukla, gelir dağılımı eşitsizlikleriyle, ucuz ve güvencesiz çalışmayla mücadeledir. Bu sorunların çözümü için politikalar hayata geçirilmez ise çocuk işçiliği ile mücadele sözde kalacaktır. 

PEKİ NE İSTİYORUZ?

Çocuk işçiliğinin önüne geçmek için öncelikle çocukların temel sağlık, eğitim, gelişim ve barınma ihtiyaçları kamusal olarak karşılanmalı, sosyal politikalar kapsamında gelir dağılımı, istihdam, ücretler, sosyal güvenlik gibi sosyal ve ekonomik alanlarda iyileştirmeler yapılmalı ve çocuk yoksulluğu önlenmelidir. Çünkü sorun yapısaldır ve çözümün yoksulluk ile mücadele başta olmak üzere çocuk işçiliğinin kuralsız ve güvencesiz bir alandan uzaklaştırılarak koruma altına alınması gerekir.

*TÜİK (2016). Aile Yapısı Araştırması
**TÜİK (2016). Aile Yapısı Araştırması ve Evlenme-Boşanma İstatistiklerine Göre Hesaplanmıştır.
***TÜİK.(2016). Doğum İstatistikleri.

 

ÖNCEKİ HABER

Mülteci çocuklara günde 10 saate haftada 80 lira

SONRAKİ HABER

Halepçe Katliamı'nın 30. yıl dönümü!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...