PTT taşeron işçileri işten atmalara tepkili

Vedat YALVAÇ
İstanbul

PTT’den emekli olmalarına rağmen emekli maaşıyla geçinemedikleri için kurumda sözleşmeli olarak çalışmaya devam eden işçilerin işten atılmasına tepkiler sürüyor.

PTT’den emekli olmalarına rağmen emekli maaşıyla geçinemedikleri için kurumda sözleşmeli olarak çalışmaya devam eden işçilerin işten atılmasına tepkiler sürüyor. Topkapı’da bulunan PTT Avrupa Dağıtım Merkezi önünde bir araya gelen işçiler, ihale süresi biten firmanın kendilerini eski eşya gibi kapının önüne koyduğunu belirterek, “Asıl işveren olan PTT AŞ de buna göz yumuyor. Kıdem ve ihbar tazminatlarımız ödenmeden işten atılıyoruz. Bunu kabul etmeyeceğiz. Haklarımızı almak için mücadele edeceğiz” dedi.

Önceki gün 1 saat iş bırakan PTT taşeron işçileri dün de PTT Avrupa Dağıtım Merkezi önünde bir araya gelerek açıklama yaptı. İşten atılan işçilerden Ünal Doğan, “Bizler PTT’de uzun yıllar çalıştıktan sonra emekli olup, emekli maaşlarımızla yaşamımızı sürdüremeyip tekrar aynı kurumda çalışmayı sürdüren işçileriz. İhale süresi biten firma bizi eski eşya gibi kapının önüne koydu. Asıl işveren olan PTT AŞ de buna göz yumuyor. Kıdem ve ihbar tazminatlarımız ödenmeden işten atılıyoruz. Bunu kabul etmeyeceğiz. Haklarımızı almak için mücadele edeceğiz” diye konuştu. Yeni sözleşmeye de değinen Doğan şöyle konuştu: “Bu tamamen kölelik sözleşmesi. Bütün sorumlulukları işçilere yüklüyorlar. Bütün cezaları, dağıtımdan doğacak gecikmeleri işçilerin üzerine yıkan taşeron firma üzerine hiçbir şey almıyor.”

Doğan, ayrıca emeklilerden sonra ilkokul ve ortaokul mezunlarının da işten çıkarılacağı söylentilerinin olduğunu belirtti. Birkaç yerden duyum aldığını iddia eden Hasan Nuri Babutçu da “Bazı belirli zümrelerde işsiz insan çok olduğu için onları bizim yerimize atayacaklar. Bizleri işten çıkaracaklar belirli tarikatlara üye olanları da PTT’de başka yerlerde işe sokacaklar” diye konuştu. 

‘HERKESİN BORCU VAR’

Eşiyle birlikte PTT’de çalıştığını belirten Esra Ekmekçi Aras ise kaygılarını şu şekilde dile getirdi: “Ben bir ay sonra düğün yapacağım. Yani bizi burada kapının önüne koyarsa biz ne yiyeceğiz, ne içeceğiz? Herkes torpil buluyor ve bizi kapının önüne koyuyorlar.” 

Emekli olup çalışmayı sürdüren tüm işçilerin borcu olduğuna dikkat çeken Ünal Kurt, “Borç yaptık, ona göre yatırım yaptık. Şimdi bu kadar emekçi ne yapacak. Buna bir çare bulunması lazım” diye konuştu.

‘BU KURUM BİZİM’

“Bu kurum bizim, kimsenin değil” diyen Mustafa Aldemir ise şöyle devam etti: “Bize burada, işimiz olmadığı halde bir çok şeyi dağıttırıyorlar. Her şeyi yaptırıyorlar. Yemek ve yol  paramız yok. Servise dahi almıyorlar. Sigortalarımız eksik yatıyor. Yağmur demiyorlar kar demiyorlar çalıştırıyorlar. Hasta olma hakkın yok. Bütün aracı firmalar aradan kalkacak deniliyor. Fakat biz fona bağlıymışız. Biz bu muallakta çalışan insanlarız. Yine firma geldi, yine taşeron firma ile sözleşme imzalanıyor. Şartları çok ağır.”
PTT genel müdürlüğüne seslenen Kenan Tunç “Bu kadar işçinin hakkını yediğiniz için sizi alkışlıyorum” dedi. Çalışma koşullarından da söz eden Tunç şöyle konuştu: “Hastalandığında, ölüm döşeğinde olsan bile direkt hastaneye gidemiyorsun. Önce gelip müdürlerden, şeflerden izin alacaksın öyle gideceksin. Rapor aldığın zaman da bu sana ceza olarak geri dönüyor. Adamlar kafalarına göre istediklerini işten çıkarıyorlar, istediklerini işe alıyorlar.” 

‘YILLARCA SIRTIMIZDAN GEÇİNDİLER’

19 yıldır PTT’de görev yaptığını söyleyen Uğur Şahin, “Emekli oldum ayrılmadım, aynen devam ediyorum. Ama bizim yöneticilerimiz dün vardı, bugün yok. Yanından geçiyorlar selam bile vermiyorlar. Bu kadar çok üvey evlat muamelesi görmek bize yakışmıyor. Çünkü yıllardır sırtımızdan geçindiler. Ama bugün kapının önündeyiz” diye tepki gösterdi.