11 Mart 2018 12:10
Son Güncellenme Tarihi: 11 Mart 2018 13:51

Kadınlar 8 Mart etkinliklerinde bir araya geldi

8 Mart haftası kapsamında çeşitli etkinlikler düzenleyen kadınlar, sorunlarını tartıştı; eşitlik ve özgürlük talep etti.

Paylaş

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü tüm yurtta düzenledikleri eylemlerle karşılayan kadınlar, hafta boyunca etkinliklerini sürdürdü. Kahvaltı, tiyatro gösterimi, şenlik gibi etkinliklerde buluşan kadınlar savaş ve OHAL'in yaşamlarına etkilerini ve mücadele yollarını tartıştılar. Kadınların düzdenledikleri etkinliklerden ve bu etkinliklerde öne çıkan tartışmalardan bazıları şöyle:


ANTEPLİ EKMEK VE GÜL OKURLARI: ÇÖZÜM BİRLİKTE MÜCADELE

Fatma KESKİNTİMUR
Antep

Antep’te 8 Mart etkinliğinde buluşan Ekmek ve Gül okuru kadınlar, savaş ve OHAL koşullarında yaşadıkları sorunları ve birlikte neler yapabileceklerini konuştular. Kadınların sorunlar karşısında bulduğu tek çıkar yol ise dayanışma ve birlikte mücadele oldu.

Düztepe Çepnililer Derneği’nde düzenlenen etkinlikte ilk olarak 8 Mart ve kadın mücadelesine dair video izletildi. Üniversiteli genç kadınların 8 Mart’ın tarihçesine dair yaptıkları sunumun ardından Ekmek ve Gül Dergisi’nin ‘Kadınların kendi mücadelelerinden öğrenmeleri’ açısından önemine değinildi.

Savaş ve OHAL koşullarında kadınların sesinin tamamen duyulmaz olduğunu belirten katılımcılar, “Hem seslerimizi birbirimize duyurmamızı sağlayan bu yayınlara hem de birlikteliğimizi sağlayan bu etkinliklere daha çok ihtiyacımız var” dediler. Forum niteliğinde süren sohbette kadınlar, kendi hayatlarından örnekler vererek sorunların çözümlerini tartıştılar.

‘SAVAŞTA BUGÜN BAŞKASININ YARIN BENİM ÇOCUKLARIM ÖLÜR’

Daha çok konuşmaya, daha çok yan yana gelmeye ihtiyaç olduğunu vurgulayan kadınlar “Sorunlarımızın farkındayız ama bir başımıza ne yapacağımızı bilmiyoruz” dediler. “Aslında biz kadınlar her şeyi konuşuyoruz ama buralara gelerek değil” diye söze başlayan Cennet, mahallesindeki kapı önü sohbetlerini örnek gösterdi: “Mahallede kapı önlerinde otururken herkes anlatır derdini. Mesela biz komşularımla birlikte fıstık kırıyoruz. İş yaparken de bir sürü şey konuşuyoruz. Kimse memnun değil yaşadıklarından ama ne yapacağımızı da bilmiyoruz.” 

Konu savaşa geldi ve yine Cennet dile getirdi tepkisini, “Savaşı desteklemek olur mu hiç? Tabi ki karşıyız. Savaş ölüm demek, bugün başkalarının, yarın benim çocuklarım…” Etrafındaki kadınların da böyle düşünüp düşünmediğini sorduk, “Herkes başına bir şeyler gelince anlıyor” diye yanıtladı Cennet ve yine kendi deneyimini aktardı; “Örneğin ben devleti, iş kazası geçiren ve çalışamayan kocamın emekli olmasına türlü engeller çıkardığında tanıdım.”

Cennet'in ardından söz alan diğer kadınlar da savaşa ayrılan bütçelere dikkat çekti ve ekonomik olarak zaten zorlaşan hayatlarının önümüzdeki dönem daha da zorlaşacağına dair endişelerini dile getirdi.

‘SOKAĞA ÇIKMAK MORAL VERİYOR’

Savaş ve OHAL koşulları konuşulurken dikkat çekilen diğer bir konu da zaten yan yana gelmekte zorlanan kadınların örgütlenmesi önünde daha da çok engel konulmuş olması. İki yıldır Antep’te 8 Mart ya da 25 Kasım’larda dahi sokağa çıkılamadığını belirten kadınlar, bu yıl sadece basın açıklaması bile olsa sokakta yapılan eylemin moral verici olduğunu söylediler. Birlikte mücadele için ise mahallelerde böyle toplantıları çoğaltmak gerektiğini ifade eden kadınlar, “Daha çok kadına derdimizin ortak olduğunu, çözümü de birlikte bulabileceğimizi anlatmalıyız” diye konuştular.

‘AKP’Lİ DEĞİLSEN HER ŞEY YASAK’

Konuşmalara üniversite ve yurtlardaki durumu anlatarak katılan genç kadınlar da en çok örgütsüzlüklerinden şikâyetçi. Özellikle son iki yıldır örgütlenme önündeki engellerin arttığına dikkat çeken gençler, “Bizim üniversitede ve yurtlarımızda AKP’li değilsen yan yana gelmek bile suç gibi gösteriliyor. En basit sorunlarımızı bile konuşmak için üç kişi yan yana gelse ve şikâyetçi olsa ya soruşturma açılır korkusu yayılıyor ya da bir idareciden uyarı alıyorlar” dedi. Bir genç kadın da şöyle devam etti, “Örneğin biz kendi etkinliklerimize çağrı bile yapamazken, okulda bir sürü grup karanfillerle 8 Mart kutladı. Sorunun asıl kaynağı olanlar, 8 Mart’ta karanfil dağıtınca her şey bitti sanıyorlar.”

Kadınların sorunları birkaç saate konuşularak bitmeyecek kadar çok. Yoksulluk, taciz, tecavüz, çocuk yaşta evlilik gibi daha birçok konunun konuşulduğu etkinlik, evlerden getirilen pasta börek ikramlarıyla sürdü. Keman dinletisinin ardından da erbane eşliğinde halaylar çekilip şarkılar söyledi. (EKMEK VE GÜL)


'EVLERİMİZDEN ÇIKMAK İÇİN BİR ADIM'

Kocaeli Derince’de Esentepe Mahallesinde kadınlar kahvaltıda buluştu. Emek Partisinin çağrısıyla 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü konuşmak üzere Vartolular Derneğinde kahvaltı organize eden kadınlar, sorunlarını tartıştı.

Kahvaltı, 8 Mart’ın tarihini ve günümüzdeki tartışmaları anlatan bir video gösterimiyle başladı. Gösterimin ardından sohbet eden kadınlar, yaşamlarından da söz etti. Geçmişe göre bugün mücadele etmenin daha zor olduğunu söyleyen Şeker adlı bir kadın, artık ülkede insanların sokağa çıkmaya korkar olduğundan bahsetti. Mahallede uzun yıllardır oturan Sevda adlı bir başka kadın ise söze girerek, “Bugün kadınlar için yaşam zor, çocuklarımız için daha da zor. O yüzden hem kadınların, hem de çocukların bilinçlenmesine önem vermeliyiz” diyerek daha çok panel ve eğitimler düzenlenmesini önerdi.

Emek Partili Kadınlar adına söz alan Ebru Yiğit ise kahvaltıda buluşmanın kadınlar için bir adım olduğunu söyleyerek, “Ülkemizde bir babanın çocuğuna şehvet duyması, asansörde dahi kadın ve erkeğin yan yana durmaması meşrulaştırılmak isteniyor. Kadınlar evlerin içine itilerek sadece annelik ve ev işlerini yapan bireylere dönüştürülmek istenirken bugün bu kahvaltı vesilesiyle yan yana gelmek, evlerimizden çıkmak için bir adım olsun” dedi.

‘DAHA FAZLA KADINA ULAŞMALIYIZ’

Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği adına konuşan Fatma Şahin ise derneğe birçok kadının geldiğini belirterek, “Her kadının dertleri var. Şiddete, tacize, tecavüze maruz kalıyorlar. Biz sadece bir kısmını öğrenebiliyoruz” dedi. Tüm bunların açığa çıkması ve önüne geçilmesi için daha fazla kadına ulaşılması gerekliliğinden bahseden Şahin, “Derneğimiz, Cinsel İstismar Yasa Tasarısı için kurulan komisyona gönderilmek üzere imza kampanyası başlattı. Bunu her kadına ulaştırmalıyız” diye konuştu.

Kadınlar imza kampanyası için ilk elden gönüllü olurken, etkinlikte cinsel istismara dair bir panel yapma kararı da alındı. (EKMEK VE GÜL)


KEÇİÖREN'DE KADINLAR ŞENLİKTE BULUŞTU

Ankara’da Keçiören Emek ve Demokrasi Güçleri Bileşeni Kadınlar, “Dayanışma ile güçleniyoruz, hayatı örgütlüyoruz” şiarıyla 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutladı. Yunus Emre Kültür Merkezinde gerçekleşen şenlikte bir araya gelen kadınlar hem sözlerini söyledi, hem de halaylarla, türkülerle birlikte zaman geçirdi. 

Şenlikte platform adına ortak metni Eğitim Sen Kadın Sekreteri Songül Keşkek okudu. Keçiörenli kadınların oluşturduğu drama atölyesi “Benim Adım Kadın” isimli oyun da sergilendi. Kadın emeği, kadın kimliği ve taleplerinin işlendiği oyun, kadınlar tarafından çok beğenildi. Etkinlikte slayt gösterisinin ardından kadınlar şiirler okudu.

‘SÖZÜMÜZ VAR’

“Sözümüz Var” köşesinde ise söz kadınlardaydı. Kadınların görüşlerini dillendirdiği bu bölümde, savaşın durması, şiddetin son bulması talep edilirken, eğitimde yaşanan gericileşme, sokaklarda kadınların yaşadığı taciz ve tecavüzün durması konusunda neler yapılabileceği konuşuldu. “Anadilde konuşmak istiyorum” diyen bir Kürt kadınının konuşması ise kadınlar tarafından büyük alkış aldı. Kadınlar önceden hazırlanan kumaş parçalarına düşüncelerini yazdılar. Kadınların taleplerinden bazıları ise şöyle:

“Diyanet sussun kadınlar konuşsun” 
“Savaş istemiyoruz” 
“Kadın cinayetlerine artık yeter” 
“Fetvalar kadınlara değil, hırsızlara olsun” 
“Özgürce bağırmak istiyorum” 
“Kahkaha atmak istiyorum”

Etkinlik, kadın dayanışma atölyesinin kadın korosu, Grup Yolcu, Grup Koma Şengal ve Berfin, Grup Medet ve Sadık Erkmen tarafından söylenen şarkı ve türkülerle devam etti .Kadınlar halaylarla, şarkılarla umutlarını ve coşkularını paylaştılar. (EKMEK VE GÜL)


EĞİTİM SEN 4 NOLU ŞUBE'DEN 8 MART BULUŞMASI

Eğitim Sen Ankara 4 Nolu Şube üyesi kadınlar 8 Mart etkinliğinde buluştu. Şube merkezinde gerçekleşen etkinlikte kadınları hedef alan saldırılara dikkat çekilerek mücadeleyi yükseltme çağrısı yapıldı. Etkinlikte konuşan Kadın Sekreteri Gönül Kural, kadınlara yönelik baskılara dikkat çekerek, 8 Mart etkinliklerine bile tahammül edilmediğini, yasaklanmaya çalışıldığını belirtti.

Diyanet’in kadın ve çocuklara yönelik açıklamalarını eleştiren Kural, kadınları hedef alan saldırılara karşı kadın mücadelesinin önemini vurguladı. Etkinlik sinevizyon gösterisinin ardından, müzik dinletisi ve halaylarla sona erdi.

Ayrıca etkinlikteki kadınlar, gelecekteki kadınlara da bir mesajı bıraktı:

'GELECEĞİN KADINLARINA MESAJ VAR'

"Eğitim Sen Ankara 4 No’lu Şube kadınları olarak 8 mart öncesi bir araya gelerek neler yapacağımızı konuştuk. Yaptığımız işyeri gezilerinde, kadınların aleyhine çıkarılan yasalara, diyanetin ve bazı cemaat önderlerinin kadınlara yönelik açıklamalarına kadınlar tepkiliydi. Bu dönemde kadınların sözünü açığa çıkaracak bir çalışma, kadınları bir araya getirmek ve 8 Mart’ı gündem yapmak önemliydi.

Hazırladığımız küçük şişelere renkli uygun not kağıtları hazırladık. Şişelerin üzerine “Geleceğe sözüm var” ve bu yılın 8 Mart tarihini yazdık. İşyerlerindeki kadınlardan gelecekteki kadınlara mesajlar yazmalarını istedik. Kızından yeğenine, öğrencisinden sevdiği ama şu anda yetişkin olmayan kız çocuklarına mesajlar yazdı kadınlar. Yazdıkları notları şişelere koyarak, seçtikleri geleceğin kadınlarına iletmelerini, yazdıkları mesajların fotoğrafını çekerek bizlerle paylaşmalarını istedik. Kimisi bu güne dair kaygılarını, kimisi sevgisini, kimisi kendi ayaklarının üzerinde durabilmesini, kimisi de barış ve şiddetin olmadığı bir dünya dileğini ifade etti. Bu etkinlik kadınları bir araya getirdi. Farklı siyasi düşüncelerdeki kadınların aslında duygu ve düşünceleri, beklentileri çok benzerdi. İşyerinde ilgi ve katılım oldukça iyiydi. 750 civarında kadın etkinliğimize katıldı.

Aslında bu çalışma bize kadın mücadelesinde gideceğimiz yolun da ipucunu verdi. İşyerlerinde kadınları ortak talepleri etrafında bir araya getirmek... Ayrıca etkinliği yaptığımız okullarda 8 Mart’a yönelik hazırladığımız kartları dağıttık. 9 Mart akşamı şubemizde yapacağımız etkinliğe davet ettik.

Şubedeki etkinliğimiz ise oldukça güzel ve coşkulu geçti. Konuşmalar, şubemizin 8 Mart’a ilişkin hazırladığı sinevizyon, müzik dinletisi ve halaylarla bir kez daha dayanışma duygularımızı pekiştirdik. Her 8 Mart’ta olduğu gibi her 8 Mart’ta biz kadınlar, geleceğe sözümüzü söylemeye ve mücadeleye devam edeceğiz!" (EKMEK VE GÜL)


SULTANGAZİLİ KADINLARDAN 8 MART KUTLAMASI

Kadınların 8 Mart kutlamaları devam ediyor. Sultangazili kadınlarda 8 Mart vesilesiyle bir araya geldi.

İstanbul Sultangazi ilçesinde kadınlar 8 Mart’ı coşkuyla kutladı. Emek Partisi çağrısıyla gerçekleşen etkinliğe yoğun katılım vardı.

Etkinliğe katılanlar arasında Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, Emek Partisi İstanbul il başkanı Sema Barbaros’un yanı sıra CHP ve HDP ilçe Başkan Yardımcıları da katıldı. 

İşçi kadınların ve ev kadınlarının yanı sıra genç kadınların katılımı dikkat çekti.

Etkinlikte 8 Mart’ın birleştirici ve mücadeleci yanına vurgu yapılarak kadınlara kendi sözlerini söylemekten vazgeçmemeleri ve aydınlık bir geleceği kurma mücadelesinde kadınların öncü ve birleştirici gücünü kullanmalarının önemine vurgu yapıldı.

Etkinlik hep beraber söylenen türküler ve halaylarla devam etti. (EKMEK VE GÜL)


GÜNGÖREN'DE PSAKD ETKİNLİĞİYLE 8 MART KUTLANDI

Güngören'de Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nin düzenlediği etkinlikle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlandı. Kadınların kurduğu korunun türküler söylediği ve şiirler okuduğu etkinliğe Güngören Demokrasi Platformu da katılarak örgütlenme ve kimliklerine sahip çıkma çağrısı yaptı. 

Etkinliğe konuşmacı olarak katılan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Avukat Gülseren Yoleri, başörtüsüyle üniversitelere girmek isteyen kadınların etkinliklerine destek verdiklerini belirterek "Ancak bu kadınların çoğu imam hatip ortaokullarından geliyorlardı. Küçücük çocuklara 'kafanı kapat kapatmazsan cehenneme gidersin' diye öğretirsen ve çocuğu bununla büyütürsen, o çocuğa sonra dönüp 'Aç başını, ondan sonra hayata devam et' diyemezsin. Bunu diyemeceğiniz için de yapmanız gereken esas şey imam hatip okullarının neden açıldığı, sayılarının neden arttığını araştırmak" dedi. Yaptığı araştırmada AKP'nin olmadığı dönemde en çok imam hatip okulunun CHP döneminde açıldığını tespit ettiğini belirten Yoleri, "Burada bütün partilerin, bütün devletin kendisini sorgulaması gerekiyor" dedi. (İstanbul/EVRENSEL)


Kaynak: Ekmek ve Gül

ÖNCEKİ HABER

Polis kurşunu nedeniyle yaşanan ölüme 4 yıl 2 ay hapis

SONRAKİ HABER

Gübre İzleme Sistemi’nin çiftçiye maliyeti 800 milyon

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa