11 Mart 2018 06:00

Ayhan Bilgen: AKP, her an baskın seçimi gündeme getirebilir

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, seçim ve ittifak tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Paylaş

Kenan KIRKAYA

Erken seçim tartışmalarının ancak “Erdoğan’ın mutlak kazanma koşullarına” bağlı olduğunu belirten HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, “Erdoğan’ın yüzde 50 artı 1’i garanti edemediği için eski sisteme dönmenin koşullarını aradığı yönünde bilgiler var” dedi.

AKP’nin kongresini erkene alacağı yönündeki iddialar, AKP-MHP ittifakı için seçim ve siyasi partiler yasasında yapılan değişikliklerin hızlıca meclisten geçirilmesi gibi gelişmeler erken seçim tartışmalarını da beraberinde getirdi. Hatta bu ihtimal iktidara yakın kesimler tarafından da dile getiriliyor ve AKP’nin son dönemlerde kamuoyu araştırmalarına ağırlık verdiği, yüzde 50 artı 1’in nasıl sağlanacağını araştırdığı belirtiliyor.

HİÇ SEÇİM YAPTIRMAYABİLİR DE

Erdoğan bir yandan kendi ittifakını oluştururken öte yandan muhalefeti ya istediği gibi bir ittifaka mahkum etmek ya da hiç bir araya gelemez hale getirerek o alanı da dizayn etmek istiyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ayhan Bilgen, hem erken seçim iddialarını hem de başka ihtimalleri gündeme getirdi. Mezopotamya Ajansına konuşan Bilgen, “Her an seçim olabilir. Eğer anketlerde kendileri için umut var ve kotarılacak bir durum görürlerse her an baskın bir seçim yapabilirler” diye konuştu.

Ancak bununla birlikte başka ihtimaller olduğunu da gündeme getiren Bilgen, şöyle devam etti:
“Türkiye’de çözülemeyecek sorunlar var. Türkiye dış politikası bırakın düzeltmeyi, normalleştirme imkanına bile sahip değil. Bu yaklaşımla ekonomide iyileşme göstergesi mümkün değil. Bunu Mehmet Şimşek ve Ali Babacan gibi isimler de bazen dile getiriyorlar. İç politikayı algı ile yürütebilirsiniz ama ekonomi ve dış politika reel alanlardır. Bu yüzden seçimi her an yapabilecekleri gibi belki seçimlerden birini yapıp birini iptal edebilirler. Ertelemeyi bile düşünebilirler. Savaşı gerekçe göstererek bir yıl bir yıl erteleme yoluna bile gidebilirler. 2019 yılında kullanacağı yetkileri şimdiden kullanıyor zaten.”

16 NİSAN’A PİŞMAN MI OLDU?

Erdoğan’ın 2 turlu sistemden rahatsız olduğunu da iddia eden Bilgen, “Mevcut sistemle 50 artı 1 imkansız. Yeniden eski sisteme gitmek… Bunun teknik imkanı da AYM’nin 16 Nisan referandumunun bazı maddelerinin iptal yolunu açmaktır. Ya da AİHM’in bunu yapmasıdır. İktidar bunu siyasi ranta dönüştürebilir. Biz reform yaptık ama işte hainler dış güçler bunu engellediler deyip eski sistemle baskın seçime gittiğinde yeniden tek başına iktidara gelebilir. Erdoğan’ın böyle bir arayışı olduğu yönünde somut bilgiler var” dedi.

Seçim Ýttifaký Düzenlemesi
Seçim ittifakı düzenlemesinin tam metni
ve madde madde açıklamaları

‘SEÇİM NORMAL KOŞULLARDA YAPILACAKMIŞ GİBİ ALGI OLUŞTURULUYOR'

Antidemokratik uygulamalar nedeniyle Türkiye’de seçimlerin anlamını yitirmeye başladığını söyleyen Bilgen, “Artık Türkiye sistemi içerisinde seçim ne anlam ifade ediyor ne kadar kriter ölçü oluşturuyor, bu sorgulanıyor” dedi. İktidarların eskiden de ömürlerini uzatmak için seçim sistemi ile oynadıklarına değinen Bilgen, şöyle devam etti:
“Bence tükenmiş bir sisteme, çürümüş yozlaşmış bir sisteme bütünüyle toplumsal ve uluslararası alanda kredisini bitirmiş bir iktidar için meşrulaşma, onaylatma, akredite etme ve biraz daha iktidarda kalmanın yolunu yöntemini bir kez daha tescillenme arayışıdır.”

Seçimin yapılıp yapılmayacağı konusundaki belirsizliğin sürdüğünü savunan Bilgen, seçimlere iki yıl varken iktidarın bile isteye konuyu gündemde tuttuğunu söyledi. Bilgen, bunun nedenini de şöyle açıkladı:
“Bu başka gündemleri örtmek için OHAL koşullarında tutulduğumuzu unutturmak için, savaş koşulları yok, her türlü miting engellenmiyor, istenen gazeteci istenen saatte evi basılarak tutuklanmıyor, tutuklu milletvekilleri yok, yüze yakın belediyeye kayyım atanmamış normal koşullarda seçim yapılacakmış gibi bir beklenti yaratılmaya çalışılıyor. Bu beklenti toplumsal muhalefetin her alanda yükselmesini engellemek için kullanılıyor. İşte ‘bekleyin sandık geliyor’ gibi bir algı yönetimi ile karşı karşıyayız.”

‘SEÇİM GÜVENLİĞİ YOK’

Bilgen, konuya ilişkin yapılan değişikliklerin de içerdiği tehlikelere dikkat çekerek, yeni uyum yasaları ile bu tehlikelerin artabileceğini söyledi. Yapılan düzenlemenin seçim güvenliğini tümden ortadan kaldırdığının altını çizen Bilgen, şunları ifade etti:
“Bu düzenleme de aynı binada olanların aynı sandıkta oy kullanma ihtimalini ortadan kaldırmak, otokontrolü ortadan kaldırmaktır. Bu şehirdeki oylarla oynama ihtimalini ortaya çıkarıyor. Kürt bölgelerine yönelik de sandık birleştirme, kolluğun çağrılması ve sandık başına memurların atanması gibi konular kırsala yönelik düzenlemelerdir. Bıktırmak, yıldırmak Kürt seçmenin daha kararlı durduğu yerde bunu bozmaya yönelik düzenlemelerdir. Belki kolluğa oy sayımı yaptıracaklar. Seçimin uluslararası akreditasyonu konusunda net kriterler var. O kriterlere uygun seçimleri uluslararası kamuoyu seçim sayıyor. General Beşir’de seçim yapıyor ama kimse o da meşru bir devlet adımıdır demiyor. Seçimleri yapan aslında partilerdir. YSK koordinatördür sadece, orada partilerin temsilcileri vardır. Partilerin yarıştığı ve kuralların da onlar tarafından kurulduğu bir yarıştan bahsediyoruz. Ev sahibi partilerdir. Partilerin inisiyatiflerin sıfırlanmaması konusunda bir şey yapılması gerekiyor. Neden Sandık Kurulu Başkanı kamu görevlisi olacak? Partileri biraz daha ikincil plana itmek için yapılıyor. Muhalefetin de yüzde 50 artı 1’e ihtiyacı varsa bence yüzde 60’ı garanti altına almalı ki sonuçta bütün engelleme ve baskılara rağmen kazanma sınırları aşılabilsin.”

CHP İLE TEKNİK GÖRÜŞME

CHP ile yapılan görüşmeye ilişkin bilgiler de veren Bilgen, görüşmenin sadece seçim güvenliği ile sınırlı olduğunu ve hiç bir şekilde ‘seçim ittifakı’ gibi bir meselenin gündeme gelmediğini kaydetti. Bilgen, yapılan görüşmeyi de “tamamıyla teknik bir görüşme” şeklinde özetledi.

‘AFRİN SİYASETİ TERS TEPEBİLİR’

Seçim hesaplarının bir yanıyla da Afrin operasyonu üzerinden sürdürüldüğünü vurgulayan Bilgen, “Afrin’de kontrollü bir gerilimle siyasi iktidar bunu büyük bir avantaja dönüşebileceğini varsaydı. En azından milliyetçi oyları alabilme konusunda hareket etti. Geçtiğimiz günlerde bir iktidar milletvekili, ‘Cumhur ittifakının içinde olmamak Afrin şehitlerinin kemiklerini sızlatır’ dedi. Afrin’e verilen destekte geçici bir durum var ve ters tepme ihtimali yüksek. Şimdiye kadar hiç HDP’ye oy vermemiş Kürt seçmen ciddi bir sürpriz yapabilir. Milliyetçi oyları devşirmenin böyle bir bedeli olabilir. Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak gibi.” (MA)

ÖNCEKİ HABER

İzmir'de GBT kontrolünden sonra 'ajanlık dayatması'

SONRAKİ HABER

Toprak: İlkeler bazındaki birliktelikle kazanmak mümkün

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...