11 Mart 2018 01:25

Gerilim siyasetinde zirveden dönüş!

Prof. Dr. Mesut Yeğen ve Doç. Dr. Erhan Keleşoğlu, Bakan Çavuşoğlu’nun ‘ABD ile mutabakat’ açıklamasını Evrensel'e değerlendirdi.

Paylaş

Şerif KARATAŞ
İstanbul 

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Almanya’nın Die Zeit gazetesine verdiği röportajda, “Amerikalılarla, Münbiç ve Fırat’ın doğusundaki kentlerin istikrara kavuşturulması yönünde mutabık kaldık” dedi.

Çavuşoğlu’nun açıklamasını Prof. Dr. Mesut Yeğen ile 675 sayılı KHK ile İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümündeki görevinden ihraç edilen Doç. Dr. Erhan Keleşoğlu ile konuştuk. Yeğen gelişmeyi, “ABD ile gerilim siyaseti zirveye çıktı, Türkiye işi burada bırakmak istiyor” şeklinde değerlendi. Keleşoğlu “Menbic’den SDG’nin çekilmesi halinde ABD ve Rusya’nın nüfuz alanları arasındaki sınıra (Fırat) tam anlamıyla riayet edilmiş olacak. Sonrası başka bir bağlamda tartışılmalı” değerlendirmesinde bulundu. 

ABD İLE GERİLİM SİYASETİ ZİRVEYE ÇIKTI! 

Prof. Dr. Mesut Yeğen

Türkiye’nin ABD ile Suriye üzerinden yaşadığı gerilim siyasetinin zirvesine çıktığını anlatan Prof. Dr. Mesut Yeğen, şunları söyledi: “Ve bu işi orada bırakmak istiyor. ABD ile olan gerilimi daha fazla artırmak istemiyor. Çünkü bugüne kadar, özellikle Erdoğan, sık sık, Suriye’nin kuzeyinin tümünün Türkiye’nin hedefinde olduğunu bildirirken, Çavuşoğlu’nun demeciyle ABD ile Fırat’ın doğusu ile ilgili bir anlaşmaya varıldığını gösteriyor. Bu da demek ki, YGP ABD’nin korumasında kalmaya Fırat’ın doğusunda kalmaya devam edecek. Ama Menbic’de daha karmaşık bir çözümün olacağı anlaşılıyor. Bu da YPG’nin daha çok görünürlüğünün azaltıldığı, ABD ile Türkiye’nin de Menbic üzerinde herhalde, bir tür ortak gözetim ya da, egemenlik kurmak istediği anlaşıyor. Herhalde buna yakın bir anlaşma olmuş olsa gerek. Ama önemli olan kısmı Türkiye’nin Fırat’ın doğusunda bundan sonra daha az agresif bir politika izleyeceği ya da oraya dönük söyleminin şiddetinin düşüreceği anlamına geliyor. Bundan sonra daha çok Afrin’de ne olacağı önemli olacak. Orada bir anlaşmanın olduğuna dair bir işaret yok.” 

Çavuşoğulu’nun açıklamaları üzerinden Afrin operasyonuna ilişkin bir değerlendirme yapılmayacağını anlatan Yeğen, “Afrin’de Türkiye, ABD ve Rusya arasında bir uzlaşma olması beklenir. Daha doğrusu Halep’in kuzeyinde ve batısında, detayları nasıl olacak bilinmez ama üçlü bir egemenlik tesis edilecek gibi görünüyor. Yani PYD’de de orada bir şekilde olmaya devam edecek. Herhalde rejimde görünürlük kazanacak. Tabii ki, Türkiye’de orada olmaya devam edecek gibi görünüyor. Afrin civarında üçlü bir egemenlikten söz edilebilir” diye konuştu.   

Doç. Dr. Erhan Keleşoğlu

Bakan Çavuşoğlu’nun röportajının “Almanya ve genel olarak AB ile ilişkiler tamir edilmeye çalışılıyor, kartlar yeniden karılıyor” bağlamında okunması gerektiğini anlatan Doç. Dr. Erhan Keleşoğlu, şunları söyledi: “Türkiye’nin Afrin operasyonu tamamlanmadan konuşmak erken, askeri açıdan Türkiye’nin bariz bir üstünlüğü olduğu çok açık, sahadaki büyük oyuncular ABD ve Rusya’nın pozisyonları bu şekilde kalırsa Türkiye Afrin’de hedefine ulaşır. Suriye rejimine yakın milislerin devreye girmesinin bile Rusya’nın pozisyonunda değişim yaratmaması Ankara’da not edildi. Türkiye Rusya ve ABD arasında denge siyaseti güderek kendi hedeflerine ulaşmayı çabalıyor. Bu anlamda Türkiye ABD’yi tavizde bulunmaya zorlayacaktır. Menbic’den Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) çekilmesi halinde ABD ve Rusya’nın nüfuz alanları arasındaki sınıra (Fırat) tam anlamıyla riayet edilmiş olacak. Sonrası başka bir bağlamda tartışılmalı. Bir kere Erdoğan ile ilk görüşmedeki konuşulanların içeriği de muamma olarak kaldı. Tillerson ile ikinci görüşmede bence Menbic için taviz istenecektir, ayrıca Rakka ve Deyrizor gibi Arap çoğunluğun yaşadığı bölgelerde SDG harici bir yapılanma talep edilecektir. Asıl amaç SDG’nin kontrol ettiği bölgenin bütünlüklü siyasi bir entite olarak kurumsallaşmasının önünün alınması. Suriye rejimi ile olası bir federasyon çözümünün önünün tıkanması da hedeflerden biri.”

ÇAVUŞOĞLU NE DEDİ?

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile 19 Mart’ta yapacağı görüşme öncesinde Almanya’nın Die Zeit gazetesine röportaj verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Menbic’le ilgili açıklamaları hatırlatılarak sorulan soru üzerine Çavuşoğlu, “Evet, Münbiç tarafından da saldırıya uğradık. Fakat bu saldırı sona erdi. Şimdi Amerikalılarla, Münbiç ve Fırat’ın doğusundaki kentlerin istikrara kavuşturulması yönünde mutabık kaldık. Bunun için çalışma grupları kurduk. 19 Mart’ta Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’la görüşeceğim. ABD’nin terör örgütlerine destek vermekten vazgeçeceğini ümit ediyoruz” yanıtını verdi. BM’nin 2041 sayılı son kararının Afrin’le alakası olmadığını da savunan Çavuşoğlu, kararın Guta ve İdlib için olduğunu belirtti.

ÖNCEKİ HABER

Kadınların seçme ve seçilme hakkını kazanmasının 100. yılı

SONRAKİ HABER

İstanbul'da sis etkisini devam ettiriyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...