09 Mart 2018 20:16

Çavuşoğlu'dan, ABD, Menbic ve Afrin açıklamaları

Çavuşoğlu, Zeit Online'daki röportajında ‘ABD ile Münbiç ve Fırat'ın doğusundaki kentlerin istikrara kavuşturulması yönünde mutabık kaldık' dedi.

Paylaş

 

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Zeit Online'daki röportajında ‘Amerikalılar'la Münbiç ve Fırat'ın doğusundaki kentlerin istikrara kavuşturulması yönünde mutabık kaldık' dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Zeit Online'da yayımlanan mülakatına dair, bakanlığın resmi internet sitesinden bir açıklama yapıldı. Yapılan duyuruda, "Zeit Online'da yayınlanan Almanca mülakatın resmi olmayan Türkçe tercümesidir" başlığı ile röportajın soru-cevap bölümleri yayınlandı.

Mevlüt Çavuşoğlu "Münbiç tarafından da saldırıya uğradık. Fakat bu saldırı sona erdi. Şimdi Amerikalılar'la, Münbiç ve Fırat’ın doğusundaki kentlerin istikrara kavuşturulması yönünde mutabık kaldık" dedi. 

Çavuşoğlu mülakatında, Alman-Türk ilişkileri ve Suriye harekatı hakkında konuştu. Bakanlığın internet sitesinden yayınlanan soru-cevap bölümünde şunlar yer aldı;

Sayın Dışişleri Bakanı, Sigmar Gabriel’in Goslar’da size ikram ettiği çayın tadı nasıldı? 
Tas yerine, bardakta olsaydı belki daha iyi olurdu. Tadı, çok sert olmasa da iyiydi. Çaydanlık iyiydi. Bir Türk çaydanlığı. Ancak, konu çaydan fazlasıydı. Onun evindeki misafirperverlikle ilgiliydi. Eşi ve kızıyla tanıştım. Türkiye’de aynı geleneğe sahibiz. Evimize misafir geldiğinde çay, kahve ve yiyeceği biz ikram ederiz. Bu bağlamda, ilişkilerimizde yeni bir fasıl başlamıştır: Çay diplomasisi. 

Donmuş durumda olan Alman-Türk ilişkilerini harekete geçiren neydi? 
Tarihimizde, Almanya'yla ilgili sorunumuz olmadı. Son zamanda ise, talihsiz bir retorik yaşandı. Bu gelişmeyi tersine çevirmek zorunda olduğumuzu anladık. Konu, yalnızca bir gazeteciyle ilgili değil. 

Şubat ayında serbest bırakılan Die Welt muhabiri Deniz Yücel’i kastediyorsunuz... 
Sigmar Gabriel ile, sorunları çözme konusunda mutabakat sağladık. Bunun için, iyi bir atmosfer önem arz etmektedir. Yeni hükümet göreve başladığında, daha fazla karşılıklı ziyaret ve Cumhurbaşkanı ile Başbakan’la daha fazla buluşma ve angajmana ihtiyacımız olacak 

Şansölye, Türkiye’yi ziyaret etmeli mi? 
Evet, buna inanıyorum. Karşılıklı ziyaretler olmalı. Cumhurbaşkanımız eskiden daha sık Almanya’yı, Şansölye de daha sık Türkiye’yi ziyaret ederdi. Bu yönde irade mevcut, bunu uygulamaya hazırız. Gerçekçi olmaya devam ediyorum, ancak iyimserim de. 

Deniz Yücel’in serbest bırakılması, dönüm noktası mıydı? 
Hayır, bu bizim için tali bir konuydu. Yücel’i Türkiye’de hiç kimse tanımıyordu, hapishaneye girdikten sonra tanındı. 

Yücel’in serbest bırakılması, diğer gazetecilerin de hapishaneden çıkarılması için bir başlangıç olabilir mi? 
Bu, tamamen yargıya bağlıdır. Duruşma ve ifade verme zamanı geldiğinde, mahkemeler kararını verecektir. 

Yücel’in serbest bırakıldığı gün, diğer tanınmış gazeteciler müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Yeni eğilim, bu yönde mi? 
İddianamelerde, darbeye katılma ve FETÖ örgütüne (İslami vaiz Fethullah Gülen'in hareketi için Türkiye'de kullanılan ifade olup, redaksiyonun notudur) üyelik ya da PKK terör örgütüne destek yer alıyor. Bunlar, çok ciddi ithamlar. Gazeteciler ile sözde gazeteciler arasında bir fark olmalıdır. 
 
Türkiye’de Afrin’deki savaşı protesto eden vatandaşlar ve Türk Hekimler Odası üyeleri tutuklandı. Savaşa karşı protesto bir suç mudur? 
Hayır, düşünce özgürlüğü olabilir. Fakat bu bağlamda kullanılan dil ve duygular önemlidir. Savaşa hayır diyebilirsiniz. Fakat Türk Ordusu’nu masum insanları öldürmekle suçlamak başka bir şeydir. Bu yanlıştır. Teröristlere karşı savaşan askerleri masum insanları öldürmekle suçlayamazsınız. 
 
Türkiye’nin Suriye’deki operasyonunun durdurulması istenebilir mi? 
Evet, bunu yapabilirsiniz; pek çoğu da bunu yapıyor. Şayet yalnızca savaşın sonu hakkında bir ifade kullanıyorsanız, bu düşünce özgürlüğüdür. Aradaki farkı, kullanılan dil oluşturur. 

‘HEDEF, TEHLİKEYİ ORTADAN KALDIRMAKTIR’

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin operasyonu, Afrin’de hangi stratejik hedefi izliyor? 
Hedef, tehlikeyi ortadan kaldırmaktır. Tehlike son olarak Afrin’den gelmekteydi. Afrin’den Türkiye’ye yaklaşık 700 civarında roket atıldı. Çok sayıda sivil kaybımız var. Bunlardan bazıları, Türkiye’de yaşayan Suriyelilerdi; bazıları ise Türklerdi. Başka seçeneğimiz yoktu. PKK ve YPG’den kaynaklanan tehlikeyi ortadan kaldırmak istiyoruz. 

Suriyeli Kürt milis YPG, ABD tarafından da destekleniyor. Türkiye Cumhurbaşkanı haftalar öncesinde, YPG’liler ve ABD’li askerlerin konuşlandığı Münbiç’e saldırmaktan söz etmişti. 
Evet, Münbiç tarafından da saldırıya uğradık. Fakat bu saldırı sona erdi. Şimdi Amerikalılarla, Münbiç ve Fırat’ın doğusundaki kentlerin istikrara kavuşturulması yönünde mutabık kaldık. Bunun için çalışma grupları kurduk. 19 Mart’ta Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’la görüşeceğim. ABD’nin terör örgütlerine destek vermekten vazgeçeceğini ümit ediyoruz. Bunlar ülkenin yüzde 25’ini kontrol altında tutuyor, fakat şehirlerde yaşayan halkın çoğunluğu Arap’tır. Örneğin Rakka. Bu kenti kim kontrol ediyor? YPG. YPG’nin sürdüğü 350.000 civarında Suriyeli Kürt, Türkiye’de yaşıyor. 

ABD Kongresi’nde senatörler, Türkiye’ye yaptırım uygulanmasını tartışıyorlar. Bu yönde bir karara nasıl karşılık verirdiniz? 
Elbette ABD’nin bunu yapmamasını tercih ederiz. Ancak ABD, Türkiye’yi yaptırımlarla cezalandırmak istiyorsa, Türkiye, Rusya veya diğer ülkelerden farklı bir tepki gösterir. Buna yanıt veririz. ABD bizi tehdit etmemeli. Biz NATO müttefikiyiz. ABD, birçok ülkeye yönelik tehditte bulunarak, bu veya şu ülkede doğalgaz alma diyor. Böyle olmaz. Güçlü olmak haklı olmak değildir. 

ABD’de bazıları, müttefik olarak Ankara’ya şüpheyle yaklaşıyor. Türkiye’nin NATO üyeliği tehlikede mi? 
Biz NATO’nun kurucu üyesi olup, ittifaka birçok katkılar sağladık. Afganistan ve başka ülkelerde etkiniz. Biz, kilit müttefiklerden biriyiz. Bu, bizim stratejik tercihimizdir. Hiç kimse bizi NATO’dan çıkaramaz, bu teknik açıdan mümkün değildir. Burada, Türkiye karşıtı duygular sözkonusudur. Ancak NATO üyeliğimizin sorgulanmasına izin vermiyoruz. NATO bizim evimizdir. Birisi gelip, NATO’nun evimiz olmadığını kim söyleyebilir? Bazı Batı ülkeleri, Türkiye gibi ülkelere karşı nasıl davranıldığını maalesef halen bilmiyorlar. Artık Türkiye’ye 20 yıl öncesi gibi muamele edilemez. Türk milleti bunu reddediyor. ABD ve AB, Türkiye’nin eşit ortak olduğunu anlamalıdır. 

Türkiye neden Rusya’dan NATO sistemleriyle uyumlu olmayan S-400 füze savunma sistemini aldı? 
Kendi füze savunma sistemimiz olmaması nedeniyle, buna acilen ihtiyacımız vardı. Kongrenin çekincesi nedeniyle, ABD’den basit tüfek almakta dahi zorluk çektik. Birisinden almak zorundaydık. ABD yönetimi, Kongre’nin bunu onaylayacağına dair güvence verirse, onların Patriot sistemlerini alırız. 

O zaman Rus füze savunma sistemi kurmayacak mısınız? 
Hayır, anlaşma imzalandı bile. Ancak gelecekte ürün almaya devam edeceğiz. Savunma sektöründe ortak yatırımlar ve teknoloji transferi yapılmasını umut ediyoruz. Bu nedenle, İtalyan ve Fransız konsorsiyumu Eurosam’la uzun menzilli füze savunma sistemi konusunda anlaşma imzaladık. Kaliteli olması nedeniyle Almanlar'dan da almak isterdik. Ancak müttefiklerimizden hiçbir şey alamazsak, başkalarından almamız gerekecek. 

‘YASADIŞI BİR ŞEKİLDE SINIRDAN GEÇTİLER’

Kısa bir süre önce Yunan askerleri, Türk topraklarına girmiş ve tutuklanmıştır. Yunanistan’a ne zaman geri dönebilecekler?
 
Bilmiyorum, yasadışı bir şekilde sınırdan geçtiler. Bu konu, şimdi olayın arkasında neyin olabileceğini öğrenmesi gereken savcı ve mahkemelere bağlıdır. Bu, bir hata mı yoksa kasıt mıydı? Bu konuda emin olmak istiyorlar. 

Yunan askerlerini, 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünden sonra Yunanistan’a iltica başvurusunda bulunan helikopter pilotlarıyla takas mı edeceksiniz? 
Hayır, böyle bir pazarlık istemiyoruz. Sonuçta Yunan askerlerini, Yunanistan’da değil, Türk topraklarında tutukladık. Sözkonusu pilotların iadesini, bundan uzun zaman önce Yunanistan’dan resmi olarak talep ettik. 

Rusya, Suriye’de rejimin yanında ve Guta ile İdlib’te sivilleri bombalamaktadır. Siz ise, muhalefete arka çıkmaktasınız. Moskova sizin açınızdan bir müttefik mi, karşıt mı? 
Guta ya da İdlib’te yaşananlar, prensiplerimizi ve Astana ile Sotçi’de varılan anlaşmaları ihlal etmektedir. Rusya’yla bir buçuk yıldır siyasi bir çözüm bulmak için ateşkes ve gerginliği azaltma bölgeleri konusunda ilerleme kaydettik. Bu nedenle Rusya ve İran’dan, bu anlaşmaların ihlal edilmesine son vermelerini bekliyoruz. Guta’da yaşananlar suç teşkil etmektedir. Birçok sivil, gaz kullanılmak suretiyle öldürülmüştür. Bunlar, Suriye rejiminin savaş suçlarıdır. Rejimin hangi kimyasal silahlar kullandığına dair soruşturma yapılmaktadır. 

2041 sayılı son BM kararı, savaştaki tüm taraflara, düşmanlıkları sona erdirme çağrısında bulunmaktadır. Siz bunu ne zaman yapacaksınız? 
Söz konusu kararın, adı geçmeyen Afrin’le alakası yoktur. Guta ve İdlib’ten söz edilmektedir. Sözkonusu olan rejim ile muhalefet arasındaki çatışmadır, terör örgütlerine karşı mücadele değildir. Teröristler, bu kararın dışında tutulmaktadır. PKK, terör örgütü olarak tanınmaktadır. Terör örgütünün adının PKK veya YPG olmasının önemi yoktur, zira bunlar aynı örgüttür. Askeri harekatımız, bir terör örgütünü hedef almaktadır. Bu nedenle, sözkonusu terör örgütünü yok etmeliyiz. 

Kürt örgütleri, Türkiye’yi, insan haklarını ihlal etmekle suçlamaktadır. 
Sivillere, tüm diğer ülkelerden daha fazla dikkat ediyoruz. Bu nedenle Suriye ve Irak’tan 3,7 milyon mülteci kabul ettik. Bu nedenle Türk yardım kuruluşları, doktor ve hemşireler Suriye’de çalışmaktadır. Bu nedenle teröristlerden kurtardığımız bölgelerde sığınma merkezleri oluşturduk. Bu nedenle uluslararası örgütlerle birlikte çalışıyoruz ve 100.000 Suriyeli, Türkiye’den kurtarılan bölgelere dönmüş ve Suriye’nin diğer bölgelerinden 150.000’den fazla yerlerinden edilmiş kişiler bu bölgelere gitmiştir. Çünkü onlara bakıyoruz. Hiçbir ülke, terörle mücadele bağlamında Türkiye kadar dikkatli değildir. 

Askeri harekat ne zaman sona erecektir? 
Harekatın zor kısmı sona ermiştir, zira önümüzde dağ ve tepeler vardı. Şimdi, Afrin şehrine yönelmekteyiz. Orada, teröristlerle, şehirde mücadele etme konusunda tecrübeli olan başka güçlerimizle başka bir stratejimiz var. Sözkonusu güçler, Türkiye’nin Diyarbakır gibi şehirlerinde tecrübe kazanmıştır. Bu şehirleri, PKK’lı teröristlerden temizlemişlerdir. Suriye’de birçok insan, geldiğimiz için mutlu ve kendilerini güvende hissetmektedir.” (DHA)
 

 

 

 

ÖNCEKİ HABER

Zalgiris Kaunas’ı yenen Fenerbahçe Play-Off'u garantiledi

SONRAKİ HABER

Ahmet Şık ile Murat Sabuncu cezaevinden çıktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...