08 Mart 2018 12:48
Son Güncellenme Tarihi: 08 Mart 2018 14:28

Aralarında Aksoy ve Taş'ın da olduğu 28 sanıklı davada karar

Aralarında Murat Aksoy ve Atilla Taş'ın da bulunduğu 18'i tutuklu 28 medya çalışanının yargılandığı davada mahkeme cezaları açıkladı.

Paylaş

Cansu PİŞKİN
İstanbul 

"FETÖ'nün medya yapılanmasında" yer aldıkları iddiasıyla gazeteci Murat Aksoy ve müzisyen Atilla Taş'ın da aralarında bulunduğu 18'i tutuklu 28 medya çalışanının “örgüt üyeliği” ve “darbe teşebbüsü” suçlamasıyla yargılandığı davada sanıklar son sözlerini söyledi. Kararını açıklayan mahkeme, Atilla Taş'a "örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün, Murat Aksoy'a 2 yıl 1 ay hapis cezası verdi.

Ali Akkuş, Muhammet Sait Kuloğlu, Erkan Acar, Oğuz Usluer, Hüseyin Aydın, Ufuk Şanlı, Yetkin Yıldız Cuma Ulus'a "örgüt üyeliği" suçlamasıyla 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Tutuksuz yargılanan Ali Akkuş tutuklandı.

Cihan Acar, Bünyamin Köseli, İbrahim Balta, Bayram Kaya, Cemal Azmi Kalyoncu, Hanım Büşra Erdal, Mutlu Çölgeçen, Ünal Tanık, Yakup Çetin, Seyit Kılıç, Hüseyin Aydın, Abdullah Kılıç ve Gökçe Fırat Çulhaoğlu 'örgüt üyeliği suçlamasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Tüm sanıklar 'darbe' suçlamasından beraat etti.

Mahkeme hakkında yakalama kararı bulunan Said Sefa ve Bülent Ceyhan'ın dosyalarını ayırdı.

‘KENDİMİ PAK VİCDANINIZA EMANET EDİYORUM’

Çağlayan’daki İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasında tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları hazır bulundu. Dava kapsamında, Murat Aksoy, Atilla Taş, Cihan Acar, Bünyamin Köseli, Davut Aydın, İbrahim Balta, Ali Akkuş ve Muhterem Tanık tutuksuz olarak, Bayram Kaya, Cemal Azmi Kalyoncu, Habip Güler, Hanım Büşra Erdal, Ufuk Şanlı, Cuma Ulus, Mutlu Çölgeçen, Ahmet Memiş, Ünal Tanık, Muhammet Sait Kuloğlu, Yetkin Yıldız, Yakup Çetin, Seyid Kılıç, Mustafa Erkan Acar, Hüseyin Aydın, Abdullah Kılıç, Oğuz Usluer ve Gökçe Fırat Çulhaoğlu tutuklu olarak yargılanıyor. Said Sefa ve Bülent Ceyhan hakkında ise yakalama kararı bulunuyor

Esas hakkında savunmaların tamamlanmasının ardından dava kapsamında yargılanan sanıklara son sözleri soruldu. Gazeteci Abdullah Kılıç, “Yasssıada'daki son sözüyle Menderes, ‘Bir milletin sığınabileceği en güvenli liman, hakimlerin pak vicdanıdır’ demişti. Kendimi sizlerin o pak vicdanınıza emanet ediyorum” dedi. Son sözü sorulan şarkıcı Atilla Taş, “Dünyanın en kısa fıkrasıyla başlıyorum. Terör örgütü üyeliği ile yargılanıyorum. Şöhret bana kazandırdığı paradan çok bela ve kötü şans getirdi. Suçsuzum. Terör örgütüne yardım etmedim, üye olmadım” diyerek beraatini talep etti. 

‘BENİ ANNEMİN KUCAĞINA YOLLAMANIZI İSTİYORUM’

Gazeteci Bayram Kaya, gazetecilik haricinde bir gayreti olmadığını belirterek, “8 yıl yöneticiliğimi yapanlara tanınan ayrıcalıktan ben de yararlanmak istiyorum” dedi. Kapatılan Zaman gazetesi muhabiri Cihan Acar, “Ben hayatımı bir başkasının istekleri ile yaşamadım. Karşınızdayım. Vereceğiniz karara saygı duyuyorum. Tek istediğim şey özgürlük” diyerek beraatini istedi. TGS, TGC ve Basın Konseyi üyesi olduğunun altını çizen Cuma Ulus, “Ben sadece gazeteciyim. Yargılanmaktan hiç kaçmadım. Takdir sizin. Vereceğiniz karara saygılıyım” dedi. Gazeteci Gökçe Fırat Çulhaoğlu, “Hayatta bir insan için korunması gereken en önemli şey onurun yanında masumiyetidir. Masumiyet denince akla bu da bir bebektir herhalde. 42 yaşında hapse girdim. Bebek masumiyetiyle buradan çıkmak istiyorum. Bugün doğum günüm. Beni doğduğum gün gibi annemin kucağına yollamanızı istiyorum” diye konuştu.

‘BORCUMU TALEP EDİYORUM’

Gazeteci Halil İbrahim Balta da son sözlerinde, “Hastanede yatarken hapiste ölmek istiyorum diye dua ediyordum. Tahliye oldum ve hastalığım devam ediyor. Hapiste değil evimde öleceğim. Beraatimi talep ediyorum” dedi. Gazeteci Hanım Büşra Erdal, “31 Mart’a ışınlanmak istiyorum. Savcının da itiraz etmemesini diliyorum. Zaman ya da başka gazetede düşüncelerimi hukuki yollarla ifade ettim. Solcu da olabilirim. O insanların haklı olduğunu düşünmüşüm. 15 Temmuz olmuş o suç bize yansımış. Ben bir bedel ödedim. 31 Mart 2017 bize borçtu. Borcumu talep ediyorum. Bulunduğum en yanlış koltuk burası. Umarım biter aileme kavuşurum” ifadelerini kullandı. 

‘SON SÖZÜM FENERBAHÇE’

Gazeteci Murat Aksoy, “Ben gazeteciyim. Muhalifliğim ve eleştirelliğim sadece siyasi iktidarın doğruları ve yanlışlığı ile ilgilidir. Bunun için cezalandırılacaksam bir şey demiyorum. Son sözüm Fenerbahçe” dedi. 20 yıllık gazeteci olduğunu söyleyen Oğuz Usluer de son sözünde tüm gazetecilerin serbest kalmasını talep etti. Gazeteci Yakup Çetin, “İnsanım. 20 ayda beni en çok üzen sayı muamelesi görmekti. Ben sizin artık buna son vermenizi istiyorum. Sizden ricam hayatımı yere çarpıp kırmamanız” diyerek beraat talep etti. Mahkeme karar için 17.30’a kadar ara verdi.

ÖNCEKİ HABER

CHP'den 'Seçim Güvenliği' raporu: Partiler baraj istemiyor

SONRAKİ HABER

Özbucak Tekstil işçileri, 10 yıldır alacaklarının peşinde

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa