Şubat ayında en az 123 işçi yaşamını yitirdi
İSİG, Şubat ayında 123 işçinin yaşamını yitirdiğini, 700’ün üzerinde işçinin de meslek hastalıklarından dolayı ölmüş olabileceğini açıkladı.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) Şubat ayında en az 123 işçinin can verdiğini bildirdi. ILO ve WHO verilerine göre 1 “iş kazası sonucu ölüm” karşılığında yaklaşık 6 “meslek hastalığı sonucu ölüm” yaşandığı hatırlatılan İSİG raporunda, Türkiye’de Şubat ayında 700’ün üzerinde işçinin meslek hastalıklarından dolayı ölmüş olabileceği bildirildi.
İSİG tarafından hazırlanan rapora göre iş cinayetlerinde can veren 123 işçinin 11’i kadın, 112’si erkek işçi. 15, 16 ve 17 yaşında olmak üzere tarım işçisi 3 çocuk yaşamını yitirdi. 2’si Suriyeli 1’i Iraklı olmak üzere 3 mülteci işçi can verdi.
ÖLENLERİN YÜZDE 4’Ü SENDİKALI
En çok inşaat, tarım, taşımacılık, metal ve ticaret/büro işkollarında ölümlerin yaşandığı bilgisi verilen raporda, “Diğer yandan OHAL sonrası için yaptığımız sanayi işçilerinin iş cinayetlerindeki oransal artış sürüyor” dendi.
En fazla ölüm nedeninin trafik/servis kazası, ezilme/göçük ve yüksekten düşme olduğu kaydedilen raporda, “Bu ay kalp krizi/beyin kanaması kaynaklı ölümlerde de ciddi oransal bir artış söz konusu. Genel süreci değerlendirdiğimizde Kocaeli’ndeki ücretliler içinde kalp krizi/beyin kanaması sonucu ölümleri vurgulayalım” dendi. Raporda, ölenlerin 5’inin (yüzde 4) sendikalı, 118’nin ise (yüzde 96) sendikasız işçi olduğu bilgisi verildi.
‘ÖNLEMEK İÇİN ÖRGÜTLENMELİYİZ’
Yasalara göre işyeri içinde gerçekleşen her ölümün nedeni ne olursa olsun ‘iş cinayeti’ kapsamında olduğu belirtilen raporda “Ancak aşırı, yoğun ve fazla çalışmaya bağlı ölümler ülkemizde yeterince ele alınmamıştır. 2013 yılında en az 48 işçi, 2014 yılında en az 121 işçi, 2015 yılında en az 155 işçi, 2016 yılında ise en az 217 işçi, 2017 yılında ise en az 183 işçi kalp krizi ya da beyin kanaması geçirerek yaşamını yitirdi. Ancak bütün bu ölümlerin ne kadarının aşırı-yoğun-fazla çalışmaya bağlı olup olmadığını bilmiyoruz. Her işçi ölümü tek tek incelenmelidir. Yine belirtmeliyiz ki birçok işçi ölümüne ‘ecel’ dendiği için haberdar olamamaktayız. Bu yüzden çok daha fazla ölüm olduğunu unutmamalıyız” dendi.
Neo-liberal politikalarla işçi sınıfının birçok hakkına saldırıda bulunulduğu ifade edilen raporda, Türkiye’de haftalık çalışma saatinin “ortalama” 50 saatin üzerinde olduğu, işçilerin İzin haklarını kullanamadığı vurgulandı. Üç işçinin yapacağı işin, bir işçiye yaptırılır hale geldiği belirtilen raporda, “İşyerlerinde sağlık ekibi ve ambulans yok. Soma’daki maden işçilerinden mevsimlik tarım işçilerine kadar işçilerin başında ‘hadi hadi’ diyen dayıbaşları, çavuşlar, taşeronlar var. Bu süreç bugün kiralık işçilik, özel istihdam büroları, iş mahkemeleri kanununun değiştirilmesi gibi birçok saldırı ile derinleştiriliyor. İşte tam da bu noktada aşırı-yoğun-fazla çalışma nedenli ölümlerin artacağı aşikar. Önlemek için örgütlenmeliyiz” çağrısı yapıldı. (İstanbul/EVRENSEL)
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Tehlike nedir?
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Özgürlükçü Anayasa
1 Mayıs ve sonrası
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
