Merkel sağcılık yaparak sağı önleyebilir mi?

Yücel ÖZDEMİR
Köln

Almanya’da geçen yıl 24 Eylül’de yapılan genel seçimlerinden bu yana hükümet kurulmuş değil. Angela Merkel’in partisi Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) ile sosyal demokrat SPD’nin büyük koalisyonda anlaştılar. CDU’nun pazartesi topladığı kongresinde delegelerin büyük çoğunluğu SPD ile yapılan koalisyon anlaşmasını kabul etti. SPD’nin oylaması ise sürüyor.  

SPD üyeleri arasında yapılan oylamanın sonuçlanması büyük bir önem taşıyor. Zira, çıkacak sonuç, görüşmeleri tamamlanmış, bakanlıkları paylaşılmış “büyük koalisyon”un yoluna devam edip etmeyeceği açısından belirleyici olacak. 

MERKEL’İN KARDEŞ PARTİSİNDE TAHT KAVGALARI

SPD içindeki tartışmanın da etkisiyle CDU/CSU cephesinde olanlar gölgede kaldı ancak; seçim sonuçları bu cephede de önemli tartışmalara ve arayışmalara neden oldu. Bavyera eyaletinde örgütlü, CDU’nin kardeş partisi CSU içinde yıllardır süren taht kavgası, seçim sonuçları nedeniyle alevlendi. Sonunda Eyalet Maliye Bakanı Markus Söder, rakibi durumundaki eyalet başbakanı Horst Seehofer’i parti başkanlığından etti ve eylül ayında yapılacak eyalet seçimlerine başbakan adayı oldu. Seehofer, ağır yenilgi sonucunda istemeden de olsa bunu kabul etti ve federal politikada etkili olmak için bu kez içişleri bakanlığına geçiş yaptı. Muhafazakarlığıyla bilinen Bavyera’da CSU’nun yaptığı, daha fazla muhafazakarlık ve sağcılıkla, ırkçı-milliyetçi AfD’ye kaptırılan seçmenleri geri almak. 

MERKEL SONRASINA HAZIRLIK

24 Eylül seçimlerin ortaya çıkardığı sonuç, Almanya ve dünyanın en güçlü kadını Merkel’in artık daha fazla başbakanlık koltuğunda oturmayacağı. Aktif siyaseti zirvede bırakmayı hesaplayan Merkel, dört yıllık görev süresini muhtemelen tam olarak kullanmayacak. Bazı senaryolara göre seçimlere birkaç yıl kala görevini CDU’nun yeni genel başkan adayına bırakacak. Böylece CDU, tanınmış bir simayla seçimlere katılarak oyunu artırmanın ince hesaplarını yapıyor. Politikasını da bu süreçte daha fazla sağa kaydırarak, kaybettiği seçmenleri kazanmaya çalışacak.

Merkel’den sonra CDU’nun başına geçecek isim olarak gündeme getirilen 55 yaşındaki Saarland Başbakanı Annegrete Kramp- Karrenbauer, hızlı bir şekilde CDU genel sekreterliğine getirildi. Kramp-Karrenbauer’in, CDU genel başkanı ve başbakan adayı olmasına kesin gözüyle bakılıyor. 

FEDERAL KABİNE MUHAFAZAKARLAŞTI

Merkel, kadro açısından bir diğer önemli hamleyi ise bakanlık konusunda yaptı. 1970’li yıllardan bu yana CDU’nun en önemli isimlerinden birisi olan Wolfgang Schäuble, meclis başkanlığa geçti. CDU’nun aldığı bakanlıklara, Federal Savunma Bakanı Ursula von der Leyen’in dışında, daha önce kabinede yer almayanlar atandı.

En çok dikkat çeken ise, parti içerisinde Merkel’i en sert eleştiren ve Schäuble’nin de desteklediği 37 yaşındaki Jens Spahn’ın sağlık bakanlığına atanması oldu. Böylece sağ-muhafazakar parti tabanına mesaj veren Merkel, bu kesimleri tutma niyetinde olduğunu gösterdi. Aşırı muhafazakar ve sığınmacı düşmanı olan Spahn’in yanı sıra, muhafazakar olduğu bilinen 45 yaşındaki Julia Klöckner de tarım bakanı yapıldı. 

AFD’YE BENZEYECEK

Kabine atamaları, Merkel ve partisinin muhafazakarlaşma ve daha sağa kayma konusunda sadece sembolik kalınmayacağını, genel olarak partinin çizgisinin sağa kaydırılacağını gösteriyor. AfD’nin kullandığı milliyetçi söylemler ve politikaya benzer bir çizgi izlenecek. Bu nedenle parti programının yenilenmesi gündemde. Dolayısıyla CDU’nın gelecekte daha fazla muhafazakar, göçmenlere ve sığınmacılara karşı daha saldırgan bir söylem kullanacağı bugünden görülüyor.

SPD ÜYELERİ ARASINDA OYLAMA SÜRÜYOR

21 Ocak’ta Bonn’da yapılan SPD olağanüstü kongresinde CDU/CSU ile koalisyon pazarlıklarına başlanması üzerine elde edilen sonuçlar yaklaşık 450 bin parti üyesinin oyuna sunuldu. SPD tarafından üyelere gönderilen mektupta varılan anlaşmayı onaylayıp onaylamadıkları soruluyor. Oylama 4 Mart pazar gününe kadar devam edecek. Sonuçları ise 5 Mart pazar günü açıklanacak. Gençlik örgütü JUSOS Başkanı Kevin Kühnert ise karşı oy çağrısı yapıyor. SPD üyelerinin yüzde 60’tan fazlasının anlaşmaya onay vereceği ve hükümetin kısa sürede kurulacağı tahmin ediliyor. 

7 maddede Almanya'daki koalisyon hükümeti

Almanya’nın silah satışı endişe verici boyutta