17 Ağustos 2012 08:52

Klişeleri ters köşe eden bir sergi

Yaz aylarının haddini aşan şu cehennem sıcağı günlerinde tarih gezisi tadında bir tarih sergisi kaçırılmayacak fırsat. İstanbul’un sanat mekanlarından biri olan Salt Beyoğlu, Van Abbemuseum İstanbul–Eindhoven koleksiyonu ile bahsettiğim bu fırsatı İstanbullularla buluşturuyor. 1968’den 1989’a kadar bir tarihi konu alan Van Abbemuseum&rsquo

Paylaş

Sevda Aydın

Bütün dünyanın ‘başka bir dünya’ talebiyle tanıştığı 68 rüzgarı sanatta kendi kavramsal dönüşümlerine, yeni buluşlara da yol açmıştı. Van Abbemuseum’un ‘İstanbul–Eindhoven’ koleksiyonu tam da bu yılların içinden doğmuş eserler.
Türkiye’de resim, heykel, plastik sanat eserleri sergileme sorununu bir türlü tam olarak aşamıyor. Çok küçük bir sanatçı kesimin sanat galerilerinde yer bulabildiği bir ortamda sanatçılar eserleriyle yeni keşifler yaratmaya çalışırken, diğer yandan da ‘piyasadaki arz talep’ ilişkisinden uzak kalmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla sanatın yaşadığı gelişmeler, yenilikler ne yazık ki izleyicilerle öyle kolay buluşamıyor. Türkiye’de bu anlamda sanat takipçileriyle yakın ilişki kuramayan bir akım da sanatta ‘minimalist-kavramsalcı’ olarak bilinenler. 70’lerde sıkça duyulan bu sanatçıların bu düşünceleri bugün aynı sıklıkla görülemiyor. Kuşkusuz Salt’ın bu sergisi bu açıdan oldukça önemli.
26 Ağustosa kadar sürecek olan sergide gezinirken, Brancusi’nin heykelleri, Carl minimalist bakışla, dikey olarak değil, yatay yerleştirilen heykellerini, Ayşe Erkmen’in köşelere yerleşen ve mekanı bölerek bütünlüğünü dağıtan çalışmalarıyla karşılaşacaksınız.
John Baldassari’nin video eserleri, saklama ve gösterme ilişkisine ait ilginç bir anlatıma sahip. Robert Barry ise sergi mekanında, dili bir sanat olarak gören çalışmalarıyla gözünüze çarpacak.
Sergide eserleri olan sanatçılar Carl Andre, Gerrit van Bakel, John Baldessari, Robert Barry, Lothar Baumgarten, Bernd ve Hilla Becher, Marinus Boezem, Marcel Broodthaers, Cengiz Çekil, Jan Dibbets, Ayşe Erkmen, Ian Hamilton Finlay, Altan Gürman, Hans Haacke, Douglas Huebler, Joan Jonas, Donald Judd, Serhat Kiraz, Joseph Kosuth, John Körmeling, David Lamelas, Sol LeWitt, Ahmet Öktem, Ergül Özkutan, Michalengelo Pistoletto, Martha Rosler, Ulrich Rückriem, Edward Ruscha, İsmail Saray, Gerry Schum, Thomas Schütte, Lawrence Weiner ve Ian Wilson’dan oluşuyor. (KÜLTÜR SERVİSİ)